Onlara Bir Gün Değil Bir Ömür Vermeye Değer

Bizi dünyaya getiren ak sütüyle besleyen kadınlarımız.
Gece demeden gündüz demeden canını bile vermeye hazırdır fedakâr
kadınlarımız…
Kimi gün renk renk kilim dokudular bir lokma ekmek için. Kimi gün sıcağa aldırmadan
tarlada çalıştılar alınlarından terler akıtıp.
Kınalı elleriyle elediler unu, Ateşe uzattılar o kınalı ellerini her gün
sıcak bir tandır ekmeği yedirmek için bizlere. Bazense dağlarda aradılar bir
lokma ekmeği bizim için.
***
Sıcak soğuk, düzlük dağlık demediler. Kimi gün yemek yapacak odunumuzu
omuzladılar. Kimi zaman sobamıza yakacak yetiştirmenin telaşındaydılar. Biz
uyurken sıcak yataklarımızda onlar çöpten topladıkları kartonları ekmeğe
çevirmenin çabasındaydılar
Çamaşır yıkayacak suyumuzu taşıdılar soğuk demeden kar demeden. “Yavrucuğum
üşümesin sakın” dediler ama kendileri hep üşüdüler. Üşüyen ellerini
nefesleriyle ısıttılar. Dertlerimizin dermanı oldular o sımsıcak yürekleriyle. Kimi
de dertlerine derman olacak sıcak bir el beklediler.
Saçlarını değil yüreklerini süpürge yaptılar. Bizler oyunlar oynarken
onlar para kazanıp okuttular bizi.
***
Kurtuluş savaşında mermi yaptılar. Mermileri, cepheye taşıdılar vatanımızı
korumak için.
Gurbete gittiğimizde yokluğumuzu hissettirmediler. Ocağımızı tüttürdüler
umutla. Duvar diplerinde beklediler yolumuzu kadınlarımız
***
Güllere ne gerek onlar zaten bir güldüler. Onlara bir gün değil, bir ömür
vermeye değer.
Kadınlarımızın sadece bu günü değil, her günü kutlu olsun.