diorex
ARTUKBEY

Okullarda okutulmak üzere hazırlanan Kurdî kitabı üzerine birkaç eleştiri (2)

Okullarda okutulmak üzere hazırlanan Kurdî kitabı üzerine birkaç eleştiri (2)

Yazının ekran görüntüsüne aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz:


Twitter:  Xurcik

   

Okullarda okutulmak üzere hazırlanan Kurdi kitabı üzerine birkaç eleştiri (2)


5) Kitabın 13. sayfasında alfabeye yer verilmiş ve harf kelimesinin karşılığı olarak “tîp” kelimesi kullanılmış.

a- Öz Kürtçecilerin bir bölümü başka dillerden gelen kelimelerin tamamını Kürtçeden temizleme iddiasıyla ortaya çıktı.

-Bir bölümü ise “Kürtçede Arapça kelimeler olmasın da hangi dilden olursa olsun” anlayışıyla Kürtçede yüzyıllardır kullanılagelen Arapça kelimelerin yerine başka dillerden kelimeler koydular.

-Ve hatta Kürtçeden veya diğer İrani dillerden Arapçaya geçmiş çok sayıda kelimeyi bile Arapça sanarak dilden çıkartıp onların yerine başka dillerden veya lehçelerden kelimeler koydular. Yeni aldıkları kelimelerin bir kısmının manasını da doğru bilmedikleri için yanlış manalar verdiler. Bu başlı başına bir konudur, ileride buna değinmeye çalışacağım.

-Söz konusu Arapça kelimelerden biri “herf” (harf) kelimesidir. Bu kelimenin yerine İngilizcedeki type kelimesi eğilip bükülüp “tîp” şekline sokularak Kürtçeye zorla sokulmaya çalışılıyor. Bunu bilmeyenler de bu kelimeyi öz Kürtçe bir kelime sanıyor.

Tîp kelimesi öz Kürtçe bir kelime olsa hadi neyse… Herf kelimesi Arapçadan alınmış da olsa madem ki yüzyıllardır kullanılıyor ve manası halkın tamamı tarafından biliniyor ve madem ki bunun yerine koyabileceğimiz başka bir öz Kürtçe kelime yok,  o zaman bu kelimeyi atıp yerine yeni bir kelime koymanın mantığı nedir?

Başkası yapsa anlarım, ancak medrese kültürünün içinden yetişmiş ve “mele” (ki bence bu unvan ordinaryüs profesörlüğün de üstünde bir ünvandır) olan Prof. Dr. Kadri Yıldırım ve Doç. Dr. Abdurrahman Adak’ın bunu yapmış olmasını bir türlü anlayamıyorum.

b- Çocuk, günlük hayatta duyduğu kimi seslerin bu alfabede olmadığını duyacak ve buna bir mana veremeyecek.

Bu durum bir sorun olarak duruyor. Sorunun çözümü için dil bilimcileri Celadet Bedirhan, Mûrad Ciwan, Kemal Burkay ve Arif Zêrevan kitaplarında bize kimi ek sesler aktarıyor.

Bu sorunun en meşhur örneği “ker” kelimesidir. “Ker” yazıldığında eğer “k” sert okunursa “eşek”, yumuşak okunursa “sağır” demektir:  “Ma qey ker e ku deng nabe xwe?”

 

K (sert): Kar                        Karekî min î bilez heye.

K (yumuşak): Kar             Karekî min î xurt heye.

 

Ç (sert): Çar                       Çar roj.

Ç (yumuşak): Çar             Ez neçar im.

 

P (sert): Par                        Para min.

P (yumuşak): Par             Sala parî

 

T (sert): Têr                        Têr nake.

T (yumuşak): Têr              Êdî tîr nakeve têr

 

H (normal): Har                Har bûye.

Ħ veya : Hecî Ħecî Miheme

 

X: Xezal                               (Arapçadaki  غ):  ezal

 

Fonetik alfabede: ʕ , Arap alfabesinde ع

ve Türkçe alfabede ‘ şeklinde olan ses:

 

ʕalim    veya                      ‘alim

 

Bu sesleri de çocuğa dayatıp kafasını karıştıralım demiyorum ancak en azından bu ek sesler de ek bir bölümde verilmeli ve seslendirilmeleri yavaş yavaş zamana bırakılmalıydı.                                  (Devam edecek)

Yorum Yaz