Öfke
Genelde insanlar öfke ile ilgili olarak ne kadar sıkıntıları olsa da genellikle bunu kabul edip konuyla ilgili yardım istemek yerine öfke ve benzer duygularını daha çok bastırmaya, inkar etmeye ve yok saymaya çalışırlar.
Engellendiğimizde, hayal kırıklığına uğradığımızda, fiziksel zarar gördüğümüzde, haksızlık yapıldığında, tehdit edildiğimizde, beklenmedik anda gelip yaşamımızı altüst eden felaketlerde öfkeleniriz. Öfke diğer duygular gibi son derece doğal, evrensel ve sağlıklı olarak ifade edildiğinde yapıcı ve kişiler arası iletişimi düzeltici olabilen bir duygudur. Ancak öfke kontrol edilemeyen ve yıkıcı bir biçimde davranışlara yansıyarak saldırgan ve son derece tahrip edici tepkilere dönüşme potansiyeline sahiptir. Genelde insanlar öfke ile ilgili olarak ne kadar sıkıntıları olsa da genellikle bunu kabul edip konuyla ilgili yardım istemek yerine öfke ve benzer duygularını daha çok bastırmaya, inkar etmeye ve yok saymaya çalışırlar. Günlük yaşam içinde sıklıkla yaşanan bu duygu temelde en az iki kişinin mutsuzluğuna neden olmaktadır. Öfke, hem yöneldiği hedefi hem de kaynağını olumsuz bir yaşantı içine sokmaktadır. Burada öfkeyi yaşayan için, öfkenin kontrolü, öfkenin yöneldiği kişi içinse, gelen bu öfkeyle nasıl baş edebileceği önemli bir sorundur. Duygusal, fizyolojik ve bilişsel boyutlarda yaşanan öfkenin, yoğun ve istenmeyen etkileri göz önüne alındığında ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı öfkenin doğal bir duygu olduğunu bilmek fakat bu öfkeye göstereceğimiz davranışların bizim kontrolümüzde olabileceği ve bunu seçebileceğimizi bilmekte fayda vardır yani öfke doğal bir duygu ve hep var olacaktır, çünkü onu ortaya çıkaran olayların çoğu yaşamımızın birer parçası. Amaç öfkelenmemek değil, öfkenin kaynağını keşfedip, ona karşı tedbir almak ve öfkenin dışa vurum davranışını seçmek.
Öfke davranışınızı kontrol altına alabilmek için dikkat edilebilecek bazı noktalar vardır bunlar:
- Öfkenizi ve bunun kaynağını fark edin: Öfkenizin nedeni aslında çoğu zaman diğer insanlar ve olaylar değil, sizin gerçekleşmeyen beklentileriniz ve düşüncelerinizdir. Karşılaştığınız ve öfkelendiğiniz olayın sizde uyandırdığı asıl düşünceleri ve yorumlayışınızı fark etmeye çalışın.
- Bedeninizde olup bitenleri fark edin: Öfkelendiğinizde kalbiniz hızlı çarpar, terlersiniz, titrersiniz, nefes hızınız değişir. Bunlar size düşünce ve davranışlarınızı değiştirmek için birer ip ucudur çünkü duygu ve düşüncelerimizin farkında olmamız biraz zaman alsa da bedenimizin verdiği tepkiler her zaman daha belirgindir.
- Uzaklaşmayı bilin: İlk yapılması gereken öfkelendiren olaydan veya kişiden uzaklaşmaktır. Böylece kendinize sakinleşmek için zaman kazandırabilirsiniz.
- Nefes alma tekniklerini deneyin: Öfkelendiğimiz zamanlarda nefes alırken düzensizlikler olur. Heyecandan kalbimiz daha hızlı çarpar ve kesik kesik solumaya başlarız bu nedenle önce nefesimizi kontrol etmeliyiz. Nefes alıp verişlerimiz ağır ve derinden olmalı aynı zamanda göğsümüz değil karnımız inip kalkmalıdır. Bir elimizi göğsümüze diğerini karnımıza koyabiliriz. Burnumuzdan, 5’e kadar sayarak çok yavaş bir şekilde nefes alabilir aldığımız nefesi 3’e kadar sayarak içimizde tutabiliriz, içimizde tuttuğumuz nefesi 8’e kadar sayarak ağzımızdan yine çok yavaş bir şekilde geri vermemiz işe yarayacaktır.
- Kaslarınızı gevşetmeyi öğrenin: Öfkelendiğimiz zamanlarda vücudumuzdaki kaslar gerilir ve titreme- terleme ağrı gibi sıkıntılar yaşarız. Bunların önüne geçmek için kas kontrolünü sağlamamız gerekmektedir.
Hiçbir şekilde kontrol altına alamadığınız öfke sorunları yaşadığınızı düşünüyorsanız bir uzmandan destek almanızda fayda olacaktır.
Editör: Menekşe Karaboğa