Nusaybin, Neden turizm rotasının dışında?
Mardin, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, mimari zenginlikleriyle adeta bir açık hava müzesini andıran kadim bir medeniyet şehridir. Dinlerin ve Dillerin birlikte yaşama kültürünü günümüze kadar taşıdığı bu medeniyet şehrinin kültürel zenginliğinin yanında tarihi mimarisinin çeşitliliği ise medeniyet şehrini ziyaret eden her misafiri kendisine hayran bırakan mimari destinasyon zenginliğiyle dikkat çekiyor.
Merkez ilçe Artuklu ile birlikte Midyat'ın fazlasıyla, Savur'un ise kısmen sahip olduğu tarihi ve mimari destinasyonların zenginliğine bakıldığında; Artuklu'da Kasımiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Deyr-ul zafaran Manastırı, Ulucami, Midyat'ta Mor Yakup Manastırı, Tarihi Çarşı, Devlet Konukevi, Matiate Yeraltışehri gibi gerçek anlamda insanı kendilerine hayran bırakacak mimarilerileriyle dikkat çekti çekmeye de devam etmeli tabi.
Tarih, Kültür ve İnanç turizmi bağlamında yıldızı her geçen gün parlayan kadim medeniyetimizin şehri Mardin'in turizm destinasyonun şehrin geneline geneline yayıldığını, turizm rotasının il sınırlarını kapsayacak şekilde, şehrin geneline yaymamız gerektiğini her fırsatta dile getirir dururum.
Geçtiğimiz günlerde Nusaybin'deydik.
Tarihin ilk üniversitesinin kurulduğu şehir olduğu gerçeği herkesçe kabul edilen bu medeniyet şehrimizin kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri, iş insanları ve bürokratlarının da aralarında bulunduğu kalabalık bir Nusaybin heyetiyle bir vesileyle buluşup, ilçenin sahip olduğu zenginlikleri uzun uzadıya konuşup- tartıştık.
Bir zamanlar bölgemizde ticaretin merkezi olmakla ünlenen bu kadim medeniyetin şehri, Suriye'ye açılan sınır kapısının kapanması ve yaşanan çukur- barikat olaylarıyla; özlenen O ticari geçmişi ve hareketliliğini tabiri caizse mumla arar duruma gelmiş.
Çukur ve Barikat olaylarının ardından şehir adeta küllerinden yeniden doğmuş, görevlendirilen belediye başkanlarının ilçeye kazandırdığı hizmetlerle modern şehir görüntüsü kendisini özellikle de Mardin caddesi üzerinde fazlasıyla hissettiriyor. Halkla ilişkilerindeki başarılı yaklaşımıyla devletin sıcak elini vatandaşın sırtından eksik etmeyen Derik'te kaymakamlığı döneminden gönüllerde yer edinen Kaymakam Evren Çakır'ın aynı anlayışı, Nusaybin'de de sürdürüyor olması vatandaşlar tarafından da memnuniyetle takip edildiğini duymak beni ziyadesiyle mutlu etti.
Nusaybin'in her kesiminden tanınan sevilen insanların bulunduğu heyette; Nusaybin Ticaret Borsası Başkanı Necdet Aktaş, Nusaybin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Masum Özmen, Nusaybin İlçe Milli Eğitim Müdürü Ümit Çetin, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı - PUİS Mardin İl Başkanı da olan İş İnsanı Şehmus Aydın, Nusaybin Turizm ve Otelciler Derneği Başkanı İlyas Aydın, İş İnsanı Hekim Aytimur gibi birçok Nusaybin kıymetlisi vardı.
Dost sohbetinde; herkesin ağız birliği edercesine Nusaybin adına en büyük talep ve beklentilerinin başında; Suriye'ye açılan sınır kapısının yeniden ticarete açılması ve turizm şehri olan Mardin'in turizm rotasına Nusaybin'deki tarihi ve mimari zenginlikleri kapsamayacak şekilde yeniden düzenlenmesinin sağlanması gerektiği öne çıktı.
-"Kadir bey Nusaybin Sahipsizdir, Nusaybin'e bari siz sahip çıkın, siz yazın" şeklindeki naif ses tonuyla dile getirilen serzenişe kulak kabarttım elbetteki!
Nusaybin Sınır Kapısı'nın gerek Suriye'de gerekse de bölgemizde sınırın iki yanında her geçen gün tatlı esintisini hissettiren huzur ilkiminin kalıcı hale gelecek olmasının ümidi hepimizde yeşerdi. İnşallah bu gerçekleştiği taktirde Nusaybin'in can damarı olan Suriye sınır kapısı da ticarete açılacak ve Nusaybinimiz eski günlerine kavuşacaktır. Bundan hiçbir şüphe duymuyorum.
Nusaybinlilerin en büyük ve halkı talebi olan turizme konusuna gelince...
Turizm için bacasız fabrika tanımı hep yapılır. Bu tanım tartışma götürmez bir gerçektir. Nusaybin'de ise bu manada bacasız fabrikanın dumanını tüttürecek birçok zenginliğin olduğunu da hepimizin malumu. Tarih, kültür ve İnanç turizmi şehri olan Mardin'in bu kimliğini pekiştirip güçlendirecek potansiyel Nusaybin'de fazlasıyla vardır. Dolayısıyla da; Mardin'in Turizm rotası, Nusaybin'i kapsayacak şekilde yeniden revize edilmelidir.
Doğu'nun sümelası olarak bilinen Bin 700 yıllık tarihi geçmişi bulunan Mor Evgin Manastırı, Tarihi bir kaleyi eşsiz bir manzarayla andıran Kalecik Köyü (Kaleköy), Mardin'in hali hazırda UNSECO Kültür Mirası Listesinde yer alan tek tescilli destinasyonu unvanına sahip olan Medeniyet ve Hoşgörü Parkı olarak bilinen yerleşkede; Hz. Muhammed (sav)'in ehl-i beytinden olan Hazreti Hüseyin'in 13. Kuşak torunları olan Zeynelabidin'in kız kardeşi Sti Zeynep Türbeleri ile Mor Yakup Kilisesi'nin birlikteliği, Her ne kadar Midyat il sınırlarında bulunuyor olsa da Nusaybin'e çok daha yakın olan eşsiz güzelliklere sahip Beyaz Su mesire alanları ve en önemlisi de Tarihin sessiz tanığı olarak adlandırılan yapılan arkeolojik kazılara göre; Milattan önce 4000'li yıllara kadar uzanan tarihi geçmişiyle bilinen Cin Tepesi diyer bir deyişle Grnavaz Köyü ve Höyüğü!
Mezopotamya'nın kadim kültürlerini barındıran bu höyük, halk arasında hastalara şifa, dertlilere deva makamı olarak da tanımlanır. Tarih meraklıları için adeta bir hazine niteliği taşıyan Grnavaz Tepesi ne yazık ki, Nusaybin'deki tıpkı diğer sıradışı mirari destinasyonlarda olduğu gibi yeterince tanıtılmadığı ve fazlasıyla hak ediyor olmasına rağmen Mardin turizm rotasının dışında tutulduğunun gerçeğini değiştirmiyor.
Nusaybin Ticaret kapısının ticarete yeniden açılması, turizme kazandırılması, bölgedeki ekonomik faaliyetleri artıracaktır. İthalat ve ihracatın kolaylaşması, yerel bileşenlerin daha geniş pazarlara ulaşımına imkan sağlayacak, şehrin kazanımlarını arttıracak, bölgesel anlamda gelir düzeyini yükselecektir. Bu sadece Nusaybin için değil, ülkemiz içinde önemli bir adım olacaktır. Nusaybin'in Mardin turizm rotasına dahil edilmesi ise; hem Nusaybin için bir fırsat hem de ülke turizmi için bir kazanım olacağı şüphe götürmez bir gerçektir.
Unutmayalım ki, amasız ve fakatsız bir şekilde tarihimize sahip çıktığımız vakit, gerçek manada geleceğimize de yatırım yapmış olacağız.