Müslümanların Birleşmesini İstemek
Günümüzde herkesin açıkça görebildiği gibi, dine aykırı olan fikri sistemler zayıflamakta, bunun yerine Allah’a inanan ve O’na teslim olan insan sayısı giderek artmaktadır. Dolayısıyla İslam, dünyanın merkezine oturan bir konu olmuştur. İnsanların büyük bir kısmı, bütün dikkatlerini hak olan dine çevirmişlerdir.
Yaşamış olduğumuz yüzyıl, insanların birbirleri ile olan iletişim imkanlarını, önceden tahmin edilemeyecek düzeye ulaşmasını sağlamıştır. Böylece Müslümanlar, hem kendi aralarında en güzel şekilde iletişime geçebilmekte, hem de dini bilgiden yoksun olan insanlara Kuran’ın güzelliklerini anlatma imkanı bulabilmektedirler.
Fakat bu teknolojiden mahrum kalan fakir ve cahil Müslüman toplulukları da bulunmaktadır. Bazı kimseler, Müslümanların bu cehaletinden yararlanarak sözde din adına, din ahlakına uymayan eylemler yaparak insanları baskı altında tutmakta, her yönden sömürmekte ve büyük bir zulüm uygulanmaktadırlar. Ayrıca çok daha büyük zulüm planlarını da hazırlamaktadırlar.
Şüphesiz, bu kötü durumun çözümü; Müslüman olan toplumların birleşmesi ve Kuran ahlakının yaşandığı en doğru yolu bulabilecek bir birliğin oluşmasıdır. Yani İslam Birliği için çalışmak, her Müslümanın görevidir.
Bütün Müslüman devletler aktif hale gelerek, diğer Müslüman devletlerle ilişki kurmalı ve Müslüman devletlerin birleşmesini sağlamalıdır. Her İslam devleti, Kuran’ın hükümlerinin, kendi ülkelerinde tam manasıyla yaşanabilmesi için gereken çabayı göstermelidir.
Müslüman devletlerde yer alan sivil toplum örgütleri, çeşitli dernekler, vakıflar, medya görevlileri, İslam devletlerinin aralarındaki buzların erimesi ve güçlü bir birlik altında toplanmaları için çalışmalar yürütmelidirler.
Müslüman olan her birey, yaşamış olduğu ortamda İslam Dini’nin, Müslüman devletlerin birleşmelerini emrettiğini dile getirmelidir. İnternet, iş yeri, okul, ev, ibadetini yapmış olduğu camii bu düşüncenin yayılmasını sağlayabileceği sadece birkaç örnek yerdir.
Bütün salih müminlerin duası olan İslam Birliği, Müslüman ve Müslüman olmayan herkese, Allah’ın izniyle, en güzel yaşamı getirecektir. İslam ahlakı yeryüzüne yeşerecek; adalet, barış, huzur, güvenlik, sevgi ve saygı gelecektir.
İslam ahlakının yeryüzüne hakim olmasını isteyen insanlar, gittikleri camilerde, okullarda, iş yerlerinde… “İslam devletlerinin birleşmesi, Müslümanlar üzerinde bir farzdır. Müslüman devletlerin birleşmesi bütün dünya insanlarının kurtuluşu için tek çözümdür. Cemaat oluşturan birlikler birleşsin, tek bir çatı altında ibadetlerini yerine getirsinler. Onların camisi, bunların cemaati, şunların düşünce şekli gibi farklılıklar olmasın. Müslümanım diyen herkes tek bir İslam dinini benimsesin. Cemaatler arasındaki anlaşmazlıklar son bulsun ve hepsi tek bir görüşü, hak dini benimsesin” diyerek görüşünü belli ederlerse, bunları yapan insanların bile şaşkınlığa uğrayacağı, mucizevi bir şekilde birlik oluşur, Allah’ın izniyle.
"Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar." (Al-i İmran Suresi, 103)