diorex

Müslüman bir hata yaptığında nasıl davranmalıdır?

Müslüman bir hata yaptığında nasıl davranmalıdır?

Rabbimiz kullarından hangilerinin güzel davranışlarda bulunacağını ortaya çıkarmak için imtihan ortamını yaratmıştır. Allah insanoğlunu çok aciz yarattığından, bu imtihanlarda bazen başarılı olur, bazen de hataya düşeriz. Ama tüm bunların bir hikmeti bulunmaktadır. İnsan imtihanlar ile Allah’a olan sevgisinin gücünü ve imanını görmüş olur. Dünyaya bağlılık derecesine, kaderi ne kadar anladığına, Allah’a ne kadar güvendiğine şahit olur.
İşte burada temiz akıl sahibi inananlar, bir hataya düştüklerinde imanlarının kuvvetini görmüş olur ve kendilerini buna göre daha çok geliştirmeye, ahlaklarını daha çok güzelleştirmeye gayret ederler. Aynı hatalara düşmemek için tüm tedbirleri alır, Allah’a tevekkül ederler. Tabii yaptıkları hatalar müminler için birer üzüntü vesilesi değildir. Rabbimiz hataları kişinin kaderinde bir çok hikmetle yaratmaktadır.
Oysa sizi de, yapmakta olduklarınızı da Allah yaratmıştır.” (Saffat Suresi, 96)
Mümin için çirkin olan bir olay yoktur. Bütün olayları Allah yaratır ve hepsinde bir hikmet vardır. Bu yüzden yapılan hatadan ders almak ve hikmetlerini görmeye çalışmak en doğru davranış olacaktır.
…Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. (Bakara Suresi, 216)
Allah’a kesin bilgiyle inanan bir insan, O’nun her yerde ilmi olduğu bilgisine de kesin olarak inanır. Allah’ın evrende görmediği, duymadığı, bilgisine sahip olmadığı bir zerre dahi yoktur. Bunun bilincinde olan bir insan, hata yaptığında gizlemez, samimiyetsiz bir tavırla aksini iddia etmez. Rabbimiz bütün kullarını hesap günü küçük, büyük yaptıkları her şeyden sorguya çekecektir. Önemli gibi görünmeyen bir tavırdan, kızgınlıkla ağızdan çıkmış bir sözden, kimsenin bilmeyeceğini sandığı bir düşünceden insanlar sorguya çekileceklerdir. Gizlinin gizlisini bilen Rabbimiz, insanın hangi tavrı ne niyetle yaptığını da bilmektedir. İşte bu yüzden Allah’a samimi inanan bir kişinin saklayacağı, utanacağı bir konusu da yoktur. Mümin, insanlar ne düşünür telaşını asla taşımaz. Her an ölümün kendisini bulabileceği ve Allah’ın huzurunda hesap verebileceği gerçeğine göre tavırlarını düzenler.
Yalan söylemek, hatayı gizlemeye çalışmak kişinin sandığının aksine onu yüceltmez. Çünkü toplumda böyle kişilere güvenilmez, dost olunmak istenmez. Hatasını gizleyerek saygın görünmeye çalışan kişi, yalancı tavrı ortaya çıktığında çok küçük düşürücü duruma gelir. Bu kişi insanların rızasını umarken, bunu kaybettiği gibi, en önemlisi Allah’ın rızasını da kaybetmektedir.
Oysa kişi insanların rızasını kaybetmekten korkmadan, dürüstçe yaşasa, tüm endişelerinden kurtulacaktır. Üstelik Allah güzel davranışlarda bulunan kullarının yardımcısıdır. Yani kişi her şeyden önemlisi güzel ahlak göstererek Allah’ın rızasını kazanacaktır.
…bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah yeter. (Nisa Suresi, 45)
İnsan samimi davranışlar gösterirse huzur bulacak şekilde yaratılmıştır. Diğer türlü bir yaşam şekli kişiyi daima çözümsüzlüğe ve mutsuzluğa iter. İnsanın kaderinde olan hatalarından kaçması mümkün değildir. Ne kadar tedbir alırsa alsın, hatayı yapması gereken zamanda ve yerde yapacaktır. Bu yüzden akıllı bir insana düşen; Allah’a tevekkül etmek, hatasından ders almak, tevbe etmek ve bir daha yapmamak için gayret etmektir.

Yorum Yaz