diorex

Miraç ve Kudüs

Miraç ve Kudüs

Miraç, yükselmedir. Hicretten bir yıl önce, Peygamber efendimizin Mekke’den, önce Mescid-i Aksa’ya sonra da Sidretu’l Müntaha’ya yükseltilmesidir. Sıkıntılardan sonra dinlenme ve seyahat gibi değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu hakikate binaen, Mekke’de İslam düşmanlarının zorbalık ve işkenceleri artınca Allah-u Teala resulünün yanlız olmadığını ve bazı büyük ayetlerini göstermek için bir kainat turuna çıkarmışıtır.

Evet İslam alemi için Miraç hadisesi mühimdir. Zira Kudüs ve Kudüs’ün kalbi olan Mescid-i Aksay’ı hatırlatır. Kudüs; peygamberler karargahı, evliyalar ve kahramanlar merkezidir. O’nunla (c.c) ile görüşmek için istasyon ve rasathanedir. Allah (c.c) Musa (a.s) ile Kudüs’te tekellüm etti. Hz. İsa (a.s) orda doğup orda yetişti. Kıyametin ilanı ordan verilecek. Ve Kudüs hakkında daha aktaramadığımız ve bilemediğimiz bir çok hadise...

Alemi İslam için büyük öneme sahip olan Kudüs ve Mescid-i Aksa davası, ne sadece arapların ne de Filistinlilerin davasıdır. Kudüs davası Allah’a ve Peygamberine iman etmiş her mü’minin davasıdır. Bu dava, zulme, sömürülmeye ve haksızlığa karşı çıkan her akl-ı selim sahibi insanflı insanın davasıdır.

Kudüs bahsi geçtiğinde kalbinde iman taşıyan her mü’minin içinde bir hasret ve mücadele duygusu harekete geçer. Kudüs, asırlarca Müslümanların ev sahipliği ile mutlu olmuş ve İslam bayraktarlığı yapmıştır. Filistin ve Kudüs’ü Arap milliyetçiliğinden dolayı savunmak veya desteklemek akıl ve iman karı değildir. Kudüs, İslam toprağı ve peygamberler diyarı olarak gündemde tutulur ve bu uğurda mücadele verilir.

Kudüs’ün ilk fatihi Hz. Ömer (r.a), ikinci fatihi ise Selahaddin-i Eyübi; (asıl ismi Yusuf) İslami şuur ve gayretle Kudüs için savaştı ve Kudüs’ü İslam adına fethetti. Selahaddin-i Eyyübi; Kudüs’ü fetih edince, Müslim-gayrimüslim ayıretmeksizin yaşlılara maaş, muhatçlara yardım etti. Gayrimüslimlerin dinlerini yaşamalarına özgürlük tanıdı. Oysa haçlılar Kudüs’ü işgal edince 70 bin civarında Müslüman’ı şehid ettiler, şehri kan gölüne çevirdiler. Selahaddin-i Eyyübi fetih esnasında geceleri ordunun morlaini ve gücünü öğrenemek için çadırlardan çıkan seslere dikkat ederdi. Askerleri, zikir ederken Kur’an okurken gördüğünde “Zafer yakındır” derdi. Bu şuur ile Kudüs’ün fatihi oldu büyük komutan Selahaddin-i Eyyübü.

Dün olduğu gibi bugün de, Filsitin ve diğer tüm sorunlarımızın çözüm adresi İslam’dadır, imandadır. Yahudilik  güya Tevrat adına, bizimle mücadele edenlere karşılık, bizim de İslam ve Kur’an adına onlarla mücdele etmemeiz geerekiyor. Onlar “Süleyman” heykelini öne çıkarırlarken biz de “Mescid-i Aksa”yı öne çıkarmalıyız. Onlar Cumartesi toplanırken bizeler “Cuma” günü toplanmalı istişareler etmeliyiz.

Her şeye rağmen bugün dünden iyidir diyerek iyimser davranmaya çalışalım. Ümmet uyanıyor, Müslümanlar özlerine dönmeye çalışıyorlar. Şartlar,  İslam ve Müslümanların lehine gelişiyor (iyimseriz-ümit varız). Yediden-yetimişe bir çok müslüman mücadelede yer almaya çalışıyor. Artık yedi sekiz yaşındaki Filistinliler, kendileri küçük kalpleri büyük çocuklar, attıkları taşlar, ebabil kuşları gibi zulum devletinin modern tank ve toplarını dağıtmaktadır. “Savaşta onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı.”(enfal 8/17) ayetinin de ifade ettiği gibi, tesir ettiren Allah’tır. Nitekim hicret esnasında Allah-u Teala, Resul-i Ekrem’in bir avuç kuru toprakla Müşrik Mekke toplumunun komplo ve tuzaklarını başlarına yıkmıştı. Aslında atan vuran, dağıtan Allah’tır. Vasıta küçük çocuklar ve ellerindeki küçücük taşlardır. Küçücük çocukların attıkları taşlar ebabil kuşlarını andırıyor, o küçücük çatal lastikle çağdaş Ebrehe ordusunu dağıtıyordu.

Hitamuhu misk diyelim ve Miraç hadisesini anlatan yol haritamız olan Kur’an-ı Kerim’in İsra Süresinin ilk ayeti ve mealiyle bitirelim;

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

سُبْحَانَ الَّـذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَاۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ

“Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla

Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (İsrâ Sûresi 17/1)

Yorumlar

Image
ali
16.05.2015 / 15:53

pkklilarin miractan bahsetme hakki var mi ya...tahanin akrabasi....

Image
Öznur çetin
15.05.2015 / 15:51

Genc kardeşimizi kutluyorum. Güçlü bir kalemle durumu dile getirmiş. Başarılar dilerim.

Yorum Yaz