Milli Eğitim’de FETÖ Terörü Devam Ediyor
Devletin tüm kurumlarında ve
özel sektör de yapılanan paralel yapı, geleceğimizin teminatı olan Milli Eğitim teşkilatında
çok vahim derecede yapılanarak eğitim sistemini felç etmiş. Eğitim gerçekliği,
duygu sömürüsü yapılarak soygunlar ve hırsızlık sınırsızca yapılmış, devam
ediyor. Eğitim faziletleri üzerinden insanlardan bol arsa ve masrafları
alınarak pensilvanya ya transfer edilmiştir. Hırsızlık olağan hale getirerek; Çıkar
ve Rant üzerine bağışıklık yaratmış. Öğrenci ve Veli gelir kaynağı olarak
sömürülüyor. Dershanecilik ve soru hırsızlığı ayrı bir film..
Eğitim amaç ve misyonundan çok;
yapılacak proje, yatırım ve programlarda kişisel çıkar,ve şahsi menfaatler
öncelenerek rant meydanına dönüştürülmüş. Geçmişte fetö dernekleri ve
kurumlarının aldığı rantlar projelerde eğitime yatırımdan daha çok göstermelik
faturalar kesilerek para arada duman edilmiş. Bağışıklık kazandığından bazı
idareci ve esnaf bozuntusu bu soygunu devam ettirmektedir.
Bedava verilen ders kitapları
hizmeti gölgelenerek; zoraki aldırılan kaynak kitap, defter ve kırtasiye
ürünlerinde marka dayatma devam ediyor. Fetö grubu yayınlar kendi içinde de paralel
yapılanarak kendi rakiplerini de kendilerinden çıkarmışlar. Sektörü ele geçirmişler.
Geçmişte sanki başka yayıncıya yaşam şansı yokmuş gibi kendi yayınlarını
aldıranlar; şimdi aynı mantıkla farklı isimde yayın aldırıyorlar. Aldıran, satan ve pazarlamacı ekip aynı
eskiler. Aynı saflıkla veli ve öğrenciler de öğretmene olan güveninden dolayı
sorgulamadan, erken alma telaşında. Arada alma durumu olmayan yada isteksiz de
azınlık kaldığından öğrenci dışlanmaması adına çaresiz soyguna boyun eğmeye
devam etmekte. Kendilerine ait yayınevlerini farklı isimler ve markalarla çoğaltarak
ürünleri de görsel değişikliklerle pazara sürmede çok maharetliler.
2015 yılında Tüyap kitap
fuarında 40 üzerinde stant ile yer alarak sektörün hakimi olduklarını
haykırıyorlardı. Şimdi de devlet malı olduğundan onlara talep yok, farklı yeni
yayınlar revaçta.
Her ilçede farklı
kırtasiyecilere; ayrı yayın isimleri altında, farklı bayilikler verip; veliyi
soyarak, kaymağı toplayarak pensilvanya ya
pompalamakta çok maharetliler.
Pazarlamacılar
okul okul gezerek; eğitimciler dili ile katkı, aleni rüşvet vermekteler. Bazen okul idaresi kararı
ile tüm sınıflarda, bazılarında sınıf bazında öğretmen iradesi ile, ihtiyaç
olmasına bakılmadan, içerik kalitesi önemsenmeden zoraki aldırılmaktadır. Aleni
yapıldığından okul aldıracağı kitap tutarı üzerinden pazarlıkla kırtasiyeciden
aldığını da gizlemeden okul girişine ‘’okulumuz x kırtasiye katkısı ile
boyanmıştır’’ yada alınan bazı ürünlere ‘’y kırtasiye hediyesidir’’ yazma
cüretini göstermektedirler. Bunların yanlışlığını dile getirdiğimiz ilçe MEB
Şub. müdürü daha net rant yolları göstererek sistemin böyle çalıştığını,
herkesin alışması gerektiğini açıklamakla daha vahim itiraflarda bulunuyor. Müdürlük
yaptığı okulda; Giyimci den okula katkı karşılığında 30 TL alınabilen, kıyafetin 75 TL ye 2000 kişiye aldırdığı halde kimsenin ses çıkarmadığını müdürlük marifetleri
olarak sıralıyor. Ardından fotoğrafçılardan vb… Yeni bir rant yolu; bazı
Öğretmenler Akıllı Defteri sınıfta öğrenci masalarına koyarak zoraki satış
yapmaktadır. Onları koruyan İdarecilere hatırlattığımızda verdiği cevap;
öğrenci almayabilir, almak zorunda değil. Sınıf içinden kaç öğrenci cesaret
edebilir öğretmeni kırmaya, tavsiyesine uymamaya? Ardından Kırtasiyeci, satış
yapan pazarlamacı öğretmenleri okul karşısında kafeterya da grup halinde
ağırlayarak topluca satış hasılatını öğretmenlerden toplamaktadır.
Kitapların bayi alış
fiyatları yarısıdır. Eğer ihtiyaç amacı ile aldırılacak ise tekel bayi olan
dışında çok yerde alınabilecek ve pazarlıkla fiyatı makul seviye de olacak
ürünler tavsiye edilebilir. Yani yarısı kar olduğundan bir kısmı zoraki aldıran
idareci veya öğretmene nema olarak dağıtılmaktadır. Kırtasiyecilerin çoğunun
öğretmenlere ait yada ortak olduğu gerçekliği; kırtasiyeyi geliştirme adına
özel proje ve dayatmalar çoğalıyor. Bazıları da birileri hatırına öğrencinin
soyulmasını izliyor, yani şahsi çıkarı yoktur. Abartmıyorum; geçen sene
bölgemizde bir ilçede 5 okul müdürü ortak kırtasiye açarak ranta kondukları
yetmediği gibi kırtasiye elemanı öğretmenler toplantısı öncesi öğretmenler
odasında tanıtım materyallerini dağıtarak bizden alışveriş yapmazsanız kötü
olur deme cesaretini nereden alır?
Bu
çarkın dışında olmasına rağmen eğitim kalitesi yada öğrencisi dışlanmaması
adına eğitim teşkilatının çoğunluğu da bu vatandaşlar gibi çarka alet olmaktadır.
Dayatılan ürünleri temin için, işini gücünü bırakarak, kimisi devletin aracı
ile, terör çarkına karışarak, halkı soyan değirmene su taşıyor.
Daha eğitimli bir toplum
olabilmek için eğitim hakkımızı alırken, daha duyarlı olmamız şarttır. hedefi
kaliteli eğitim için çaba gösteren fedakar eğitimcilerimizi kutlarım. En çok onlara
iş düşüyor. Kaliteli eğitimle uğraşmakla birlikte çürük eğitimcilerle de
mücadelesinde daha çok destek sağlanmalıdır.
gorusilet@gmail.com