Mardin'i Gezmeden Ölmeyin!

Kadim kent Mardin’i, eskimeyen Mardin’i daha gezemeyen insanlar var ne yazık ki. Ne yazık ki diyorum zira Mardinli olup da bu mutluluktan mahrum kalanlar var.

Mardin’in tarihi dokusunda yol alamayanlar, dar sokaklarını adım adım yürümeyenler, tarihi evlerinin dibinde soluklanamayanlar, medrese avlularında hava alamayanlar, Takla atan güvercinlerin hünerlerini izlemeyenler, kilise duvarlarında ilahi sesi dinleyemeyenler, camilerinde secde dolusu huzur tadamayanlar, misafirperver insanların konukluğunu birebir yaşamayanlar, bazen deniz yeşilinde göz kırpan bazen sarı renk cümbüşünde el sallayan Mezopotamya Ovası’nı seyredemeyenler hâlâ var.

Mardin’i gezmeden bu dünyadan göç eden insanlara üzülüyorum. Adam ta Çin’den gelip Mardin’i günlerce ve üstelik karış karış gezerken Türkiye’de yaşayan birinin bu nimetten uzak kalmasına, dört duvar arasında bir ömür tüketmesine cidden üzülüyorum. Fırsatı ve imkânı varken Mardin’i baştan sona dolaşmayanlara, Mardin’in efsunlu dokusuna yürekten dokunamayanlara daha çok üzülüyorum. Düşünün Mardin’i görmediği ve bilmediği için insanlar adına üzülüyorum diyen biri var.

Ancak siz siz olun Mardin’i bir an önce görün, fotoğraflardan değil ama. Yerinden Mardin’i nokta nokta, sokak sokak keşfe çıkın. Beden ve ruhunuzu Mardin’in bütünlüğüne bırakarak Mardin’i yerinde tanıyın. Ömrünüzden birkaç gününüzü Mardin ve çevresine ayırsanız sizden bir şey eksik olmayacaktır. Aksine Mardin’i gördüğünüz için, tarihini kokladığınız ve taş yapılı evlerini gördüğünüz için kendinizle gurur duyacaksınız. Mardin’in canlı ve okunaklı bir şiir olduğuna kendi gözlerinizle şahit olacaksınız. Mardin’in büyülü havasına kendinizi teslim ettiğiniz için kendinizi ayrıcalıklı biri de sayacaksınız.

Bugün varız yarın yokuz. Şimdi buradayız biraz sonra nerede olacağımız meçhul. Geç olmadan yakınımızdaki güzellikleri, önümüzde duran değerleri görmek lazım. Yarın gezerim diye diye bir bakacağız gezmek için takatimiz kalmamıştır. Başka zaman oraya giderim diye diye bir anlayacağız ki çok geç olmuştur artık.

Geç ve güç olmadan, sağlığımız tamken, merakımızı kuşanıp Mardin’i sindire sindire gezin tozun derim. Hem hiç pişmanlık duymayacaksınız Mardin’i kucaklamakla. Şimdiden iyi gezmeler, Mardin dolu anlar dilerim hepinize.