diorex

Mardin Halkının AK Yürekli Vekili: Ceyda Bölünmez

Mardin Halkının AK Yürekli Vekili: Ceyda Bölünmez

Hatırlıyorum AK Parti Mardin Vekil adayları tanıtılıyordu ve bunlardan biri Ceyda Bölünmez’di. Gerçi evlilik soyadı Çankırı’ydı ama Mardin basını başta olmak üzere tüm Mardin halkı kendisini Ceyda Bölünmez olarak tanıdı.

Babasının kızı, Mardin halkının ‘İmparator’ diye tanıdığı, tanıttığı Süleyman Bölünmez’in kızıydı o. Tanıtım toplantısından söz ediyordum. Ceyda Hanım heyecanlıydı, basınla ve kamuoyu ile tanışıyordu, siyasete adım atan bir kimlikle. Artık büyük sorumluluklar almaya adım atıyordu. Konuşmasını yapıyordu salonda; tam karşısında ise “kurt politikacı” yani her haliyle deneyimli bir politikacı oturuyordu: Süleyman Bölünmez.

Gerek iş yaşamlarında gerekse politik yaşamlarında bir ikili oluşturuyorlardı. Bu ikili o kadar uyumlu duruyor ki, bazen baba-kız, bazen iki arkadaş, bazen aynı kulvarda mücadele eden iki siyasetçi ve bazen de danışman-siyasetçi gibi rol sahibi olabiliyorlar. Aslında her ikisinin geçmişinde iş insanı olmak kimliği de var. Yani biri iş adamı diğeri iş kadını. Ortak çalışma alanı petrol yöneticiliği. Bu nedenle ülke ekonomisini iyi tanıyorlar ve mükemmel bir ikili olma vasıflarını ticari hayatlarından elde etmişlerdir, diyebiliriz.

Ceyda Bölünmez’in siyasetçi olma sürecini şöyle hayal ettiğimde şu sonuca varabiliyorum: İlk heyecanlı hali ve deyimimi mazur görsün, siyasette “acemi” olmasından hiçbir eser kalmamıştır. Deneyimli ve Mardin’i iyi bilen, Mardin sevdasının sahibi babası Sayın Süleyman Bölünmez’den besbelli ki alması gerekeni kapmış, içselleştirmiş.

Basını çok seviyorlar, bu özellikleri aslında işlerini iyi bilen olmalarından kaynaklanıyor. Basınla olan pozitif diyalogları nedeniyle Mardin basını da bundan hoşnut oluyor, doğal olarak. İkisi de çok iyi biliyorlar ki, halkla kontak kurmanın ilk adımı basınla olan temastan geçer.

Ceyda Hanım ve ekibi, her Kızıltepe’ye geldiğinde muhakkak basını ziyaret eder. Bu nedenle cemiyetimiz olan Kızıltepe Gazeteciler Cemiyeti’ni arar ve açıklama yapmak istediğini belirtirdi. Çok önemli basın açıklamalarını, halka verdiği mesajı, tabiri caizse günün hasılatını burada paylaşırdı. Bu nedenle bildirdiği saatten çok sonraları gelirdi. Tabi bu gecikme biz gazetecilerin sıkılmasına neden oluyordu. Gazeteciler, ona değer verdiği için kendisini aramazdı; onun yerine ilçe başkanı Faruk Kılıç’ı arardı:

“Nerde kaldınız başkan, burada ağaç olduk” diye biraz serzenişte bulunurlardı.

Ceyda Hanım, cemiyete adımını atar atmaz, o nazik üslubu ile “Yaww arkadaşlar geciktiğimiz için hepinizden özür diliyorum” deyince herkesin, tabiri caizse gazını alabiliyordu.

Ceyda Hanım ile beraber Sayın Orhan Miroğlu şu anda Mardin milletvekilleri olarak görev yapmaktadır. Bir dönem İl teşkilatı ve aralarında yaşanan sıkıntıları Mardin kamuoyuna yansıdı. Bu süreç herkesi üzdü ama kendilerini zora sokan ve onlara sıkıntı yaşatan 15 Temmuz FETÖ Darbe kalkışması ve sonrasında ülkede yarattığı hazin manzara ile Mardin’in bazı ilçelerinde örgütün kazdığı halkın geleceği belirsizleştiren tüneller ile siyasi birikimlerini gömdüğü ‘hendekler’. Bu manzara, 80 milyon insanı üzen ve sıkıntıya sokan bir özelliğe sahip olarak tarihe geçti. Bundan şüphesiz Mardin halkı da payını aldı ama aynı halk günlerce vekilleriyle beraber ‘Demokrasi Nöbeti”ni tuttu, bu kalkışmaları gerçekleştiren hainlere karşı.

Meclis İdare Amiri olan İlk Mardinli

Politika arenasına geçtikten sonra Ceyda Hanım, parlak bir performans ortaya koydu. Halkla beraber ağlar, halkla beraber güler. O her taziyeye giderek halkın acısına ortak olur ama düğünlere de giderek hep birlikte sevinç yaşar. Hiçbir esnafı çarşıda es geçmez, geçmek istemez. Bu nedenle o halktan biri, Mardin halkının kızı oldu. Daha ilk aday tanıtım toplantısında babası Süleyman Bölünmez de kürsüye çıkarak Mardin halkından ona destek istedi ve dedi ki “ Evladımı size emanet ediyorum”. Bu sözlerin ardında duygusal anlar yaşayan Ceyda Hanım, babasının konuşmasından sonra ellerini öptü. Bu davranışıyla aslında ondan çok şey öğrendiğini ve öğrenmesi gerektiğinin mesajını vermek istedi Ceyda Hanım.

Ceyda Hanım, başarılı politik sürecinin ödülünü çok geçmeden aldı. Dışişleri Komisyonunda, TBMM’de Meclis İdare Amiri olarak görev aldı. Bir Mardinli olarak onun için bu, bir ilkti. Ama onun bu görevi Mardin için de bir ilk olacaktı. Bu nedenle aldığı bu zor görev, hemşehrileri olan bütün Mardinlileri sevindirdi.

Ticari hayatlarında fark yarat Bölünmez İkili, 7 Haziran seçimlerinde Mardin’de zor şartlarda sadece bir vekil çıkaran AK Parti için fark yaratmaya gelmişlerdi. Ve fark yarattılar da, 1 Kasım seçimlerinde AK Parti Mardin’de vekil sayısını ikiye çıkararak TBMM kapısı Ceyda Hanım’a açılmıştı.

Halen ara ara konuşmasını yaparken ‘İmparatora’ şöyle bir bakış atmaktan geri kalmaz. Bu ayrıntıyı özelikle Mardin’de yaptığı basın toplantılarında gözlemledik. Basın toplantılarından söz etmişken, Ceyda Hanım oldukça doğal ve içtenliğe dayalı bir sunum yapar. Bu doğallık ve içtenlik gazetecileri memnun eder tabi ki ve sonra soru-cevap evresinde iş “senli-benli”ye döner. Aslında bu atmosfer, Mardin için bir avantajdır; zira gazeteciler samimi ortam bulduklarında memleket meselelerini kolaylıkla siyasetçilere aktarırlar.

Onun için fark etmez belki ama, halk onu Ceyda Bölünmez olarak bildi ve tanıdı. Sakın unutma haa Ceyda gızzzzzz! Mardin’e daha çok hizmet etmen gerekiyor.

Saygıyla…

Yorum Yaz