diorex

Mardin Gündemi

Mardin Gündemi
  Son günlerde İlimizde en çok konuşulan üç olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

          1)-Artuklu  Üniversitesi aylar öncesinden zaman zaman basında ve Üniversite yetkililerinin yaptığı duyurularda, Milli Eğitime Kürtçe öğretmen yetiştirmek amacıyla  Kürt Dili bölümüne 500 yüksek lisans öğrencisi alacağını duyurmuş ve bunu bir program dahilinde yapıyordu. Bir bilim yuvasının yasal dayanağı ve  programı olmadan  bir işe girişeceği tabiî ki düşünülemez. YÖK  veya diğer ilgili kuruluşlardan izin almadan böyle bir açıklama yapması mümkün değil. Biliyoruz ki kendini iyi yetiştirmiş ve Artuklu Üniversitesinde bir çok ilkeye imza atan bir Rektörümüz var.  Sayın Rektör bunları söylerken tabiî ki yukarı makamlardan gerekli sözleri almış yasal formalitelerin yerine getirildiğine inanıyoruz. YÖK-Milli Eğitim verdiği sözünden sonra öğrenci sayısını 250 indirmesi makul bir durum değildir. Sayın Rektörün dik duruşunu memnuniyetle karşılamak gerekir. Mardin’e yakışan da buydu. Ancak alınan kararlara da saygı duymak, büyük bir erdemliktir. Devlet Kurumları süreklilik arz eder. Sebebi ne olursa olsun söylediklerinin arkasında durmadıkları için YÖK – Milli Eğitim Bakanlığı vatandaş nezdinde güven kaybına sebep olmuştur.

           2)-Geçtiğimiz günlerde Yeşilay Mardin Şube Başkanı Lütfü Güllüoğlu, Üniversitenin Mardin’de açılışı ile birlikte toplum ahlakında bir yozlaşmanın olduğu açıklamasını yaptı. Kimisi bu açıklamayı benimserken, kimisi de protesto etti. Günümüzün bilim yuvaları tabiî ki üniversitelerdir.  Üniversitenin açılışına karşı olmak aklı selim kimsenin karı değildir. 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde Mardin olarak büyük özlemle açılışı beklenen üniversite hakkında böyle bir açıklama doğru değildir. Açıklama, öğrenci ve öğrenci velilerini derinden üzmüştür. Sayın Lütfü bey, açıklamalarında sözlerim çarpıtıldı, yanlış anlaşıldı dediyse de artık ok yaydan çıktı. İnsanlar konuşurken hele basın karşısında ise ne demek istediğini iyi düşünmeli, tartmalı ve ona göre söylemelidir. Tanıdığım Lütfü bey, üniversite açılışına karşı olduğunu tabiî ki bende tahmin etmiyorum.

            3)-12 Eylül 2012 tarihinde bazı ceza evlerinde başlanan ve daha sonra yurt geneli cezaevlerinde başlanan açlık grevleri tabi ki İlimizde de çok konuşulan ve tartışılan bir konudur. Bu hareketi doğru bulanların olabileceği gibi karşı olanlar da olabilir.  Ancak, İnsan hayatı söz konusu olunca bir az düşünmek lazım. İnsan hayatı her şeyin üzerindedir. Kimi kişiler BDP’nin siyasi düşüncesini benimsemeye bilir. Ancak insan hayatı söz konusu ise, bunun neden ve sonuçlarını da düşünmek gerekir. Tabiî ki yıllardan beri, süre gelen bazı sorunların kısa bir zaman diliminde çözülmesini beklemek de doğru değildir. Konuya taraf olanların sağduyulu ve samimi bir şekilde olaya bakmaları gerekmektedir. Bunun için samimi ve topluma güven vermeleri gerekir. Aksi halde söylemler sadece sözcüklerde kalırsa, ileri de toplum vicdanında yaraların açılmasına neden olabilir ki, bunun telafisi daha da zor olacaktır. Umudumuz ve temennimiz odur ki hiçbir can kaybı yaşanmadan soruna barışçıl bir çözüm bulunsun.

             Bölgemiz ve ilimizde yaşanan sorunların hoş görü ve sağlıklı bir diyalogla  halledilmesi en büyük  temennimizdir. Bu duygu ve düşünceyle, tüm halkımızın yaklaşan Hicri yılbaşını ve Aşure gününü tebrik ederim.

Yorumlar

Image
Welat
15.11.2012 / 08:55

Aylar öncesinde örgüt tarafından kararşlaştırılarak cezaevindeki tutuklulara talimatla başlatılan açlık grevleri üzerinden PKK gündem oluşturma, insiyatif alma ve tabanı üzerinde otoritesini pekiştirme gibi nedenlerle başlattığı bu eylem çok acımasızcadır.<br>Dağda silahlandırdığı gençleri ölmeye/öldürmeye göndermekle kalmıyor, şimdi de cezaevinde siyasi koğuşlarda bir de koğuş baronlarının talimatıyla bedenlerini ölüme terkederek kurban ediliyorlar.<br>Cezaevindeki gençlerimizin bedenleri üzerinden ellerini çekiniz ve bırakınız çektikleri açlıklarla değil düşünce ve demecleriyle kamuoyu oluşturarak kendilerini ifade etsinler.

Image
Muallim
15.11.2012 / 08:45

Yazacağınız konuyu önce anlamak ve bilmek gerekir. Sadece tek taraflı verilen demec ve oluşturulan söylentiler ile birileri övülerek diğerleri yeriliyorsa hakkaniyet de adalet de oluşmaz.<br>Kamuoyunu yanıltmaya alet olmayalım. Eğer Artuklu Üniversitesine 500 kişilik kontenjan verilmişse ispatı çok kolaydır. YÖK ten verilen izin yazısı. Sma hani nerede? Tüm tartışmaların ve atışmaların gürültüye getirilmesi birilerinin yanlış ve haddi aşan icraatlarını örtmekten başka işe yaramaz.

Image
LOLO
15.11.2012 / 07:26

arı idin gülden güle <br>konuyordun lo lo haso <br>aga iken oldun köle <br>bu ne haldır lo lo haso <br><br>hani etrafta dostların <br>candan seven ahpapların <br>nerde renkli akşamların <br>hani nerde lo lo haso <br><br>fakirligin düştü dile <br>döndün kurumuş bir güle <br>can dedigin avrat bile <br>hiç bakmıyor lo lo haso <br><br>hani kuzu çevirmeler <br>bol kese yiyip içmeler <br>rakı viski devirmeler <br>geçti artık lo lo haso <br><br><br>ne tabancan ne tüfegin <br>ne koyunun ne inegin <br>kapında sadık köpegin <br>hani nerde lo lo haso <br><br><br>tükettin baba malını <br>villa hamamı hanını <br>köyde bütün davarını <br>nasıl yedin lo lo haso <br><br>mercedeslerle gezmeyi <br>avrupada eglenmeyi <br>havyar karides yemeyi <br>unut artık lo lo haso <br><br><br>mardindir benim ilim <br>susar dedim durmaz dilim <br>ne çul kaldı nede kilim <br>hep satıldı lo lo haso

Image
şüsa
13.11.2012 / 14:15

Küçük bir kuş kışı geçirmek üzere güneye gidiyordu.. Hava çok <br>soğuktu ve kuş donarak yere düştü. Yerde öylece yatarken bir inek geldi ve üzerine bir parça dışkı bıraktı. Donmak üzere olan kuş dışkının sıcaklığıyla ısındı.<br><br>Çok mutlu oldu, neşe içinde şarkı söylemeye başladı. Ordan geçmekte olan bir kedi kuşun sesini duydu. Onun nerde olduğunu keşfetmekte geçikmedi. Kuşu dışkıdan sıyırdı ve yedi!<br><br>1. Üzerinize mok atan herkes düşmanınız değildir!<br>2. Sizi moktan kurtaran herkes dostunuz değildir!<br>3. Mokun içine düştüyseniz çenenizi kapalı tutun!

Image
üzüntü
13.11.2012 / 11:09

10 Kasım<br> <br>Yıl otuz sekiz On Kasım Perşembe<br>Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar.<br>Sarsılıyor İstanbul yedi tepe,<br>Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgar.<br>Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş,<br>Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş.<br>Böyle toptan bir yas nerede görülmüş,<br>Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar.<br>Bu memlekete en çok hizmet eden,<br>Bu aşk ile dağlara gücü yeten,<br>On sekiz milyonun omzunda giden<br>Atam, Ankara sırtlarında yatar.<br> <br>İlhan DEMİRASLAN

Image
Mustafa
12.11.2012 / 18:52

Konulara yönelik analizlerinizi okumak çok güzel. Bizi bilgilerinizle ve analizlerinizle aydınlattığınız için çok teşekkür ediyoruz.

Image
bilginler
12.11.2012 / 16:41

yeni yeni bilginler yetişiyuur maşaallaaaahhhh çooh memnunyet oliyoriz vallahhh<br>he heeee

Yorum Yaz