Mardin Cihad Fetvasından Modern Haçlı Seferlerine-1

KÖŞE YAZISI

Hatırlanacağı üzere 27-28 Mart 2010 tarihinde Mardin’de bir konferans düzenlenmişti.

Toplumsal dizayn ve mühendisliklere oldukça vakıf olan İngiltere’den Küresel Yenilik ve Rehberlik Merkezi ile Conapus Danışmanlık Şirketinin organizesinde düzenlenen konferansa uluslararası düzeyde Sünni ve Şii din adamları davet edilmişti ki, bu davet edilenlerin birçoğu dini-politik programlarda sıkça görünen isimlerden oluşmaktaydı.

Ne acıdır ki, Mardin Artuklu Üniversitesi içeriğinden haberdar olmadığı bu konferansa tabiri caizse, “uluslararası bir etkinlikte adım geçsin diye” balıklama atlamış ve ev sahipliği yapmıştı.

Tertipleneceğinden özel bir kesimin dışında kimsenin haberdar olmadığı bu konferansın bitişiyle oldukça fazla yorum, eleştiri ve savunmalar yapıldı.

Bir kısmına katıldıktan kısa bir süre sonra bu konferansın, İslamiyetin hassas bir konusu olan cihad kavramını Mardin gibi bir yerde kapalı kutu İngilizce dilinde tartışmaya açmalarının hiçte iyi bir niyet taşımadığını fark ederek ayrılmıştım.

İslam alimi İbn Teymiyye’nin bir zamanlar Mardinlilere verdiği meşhur cihad fetvası tartışılacak, 700 yıl süren ve küffara karşı ülkesini savunmaya kuvvetli dayanak teşkil eden bu fetva, İngiliz ve ABD menşeli basının empozesiyle yapılan yorumlara göre bu toplantıdan sonra ortadan kaldırılacaktı.

Güya fetvayı ortadan kaldırmakla, 100 yıl boyunca AB(D) dizaynıyla kan ve gözyaşından başka bir şey görmeyen, ama buna rağmen hala direniş ruhu sönmeyen İslam ülkelerinde devam eden bu direnişleri kırmak ve Kur’an-ı Kerimde açık bir şekilde ifade edilen cihad ayetlerine bir anlamsızlık kazandırmak hedeflenmişti.

Bununla da yetinilmeyecek, küffarın tahakkümü altındaki İslam toprağının savunulması ve bu tahakküme boyun eğenlerle mücadele edilmesinin farz-ı ayn olduğuna dair görüşlerinde ısrar eden dünyanın herhangi bir bölgesindeki İslam âlimleri hedef yapılarak itibar kaybetmeleri sağlanacaktı.

Hristiyanların dini lideri papa tarafından duygusal heyecanları yöneten ve makul bir yönü olmayan bir din olarak bahsedilen, Obama tarafından mensupları yumruğunu sıkmış saplantılı kitleler olarak suçlanan İslam dininin cihad kavramından uzak ileri gelenleri ise, Papa ve Obama tarafından dillendirilen bu sözcükleri doğrulamak için Kur’andan bir nas bulma gayreti içerisine girmeye, yakaladıkları dünyevi itibarı kaybetmemek adına neredeyse Kur’an ayetlerinin tefsirini batıdan gelecek önerilerle şekillendirmeye bile hazır bir duruş sergilemeleri, tecavüzcüsüne âşık olanın girdiği pskolojiden başka bir durumla izah edilemez.

cihad1

16 Mayıs 1916 yılında Ortadoğu için yenik düşmüş Osmanlıya dayattığı Sykes-Picot Anlaşmasının bitimine 6 kala, bu bölgede yeni bir dizayna ihtiyaç duyan İngilizlerin aklıyla düzenlenen bu konferansın üzerinden 4 yıl geçti ve bölge yeniden dizayn ediliyor.

Avrupa’da peydahlanıp Ortadoğu’nun göbeğine bırakılan İsrail’in ebeveyni İngiltere ile ABD, bir yandan İslam/ Müslüman korkusu saplantısı anlamına gelen İslamofobia için Müslüman ülke kalemlerinden özür, af dileme, yaranma vb. savunma niteliğinde makalelerde başarılı olurken, diğer yandan Mardin fetvası ile kaldırdığını zannettiği cihadçı anlayışı kökünden kazımak için bölgede gerekçeli bir haçlı seferi başlatmış durumdadır.

Devamı Gelecek..

USTAD  15.08.2014

twitter: @akgulahmet