Lütfen Güzel İşler Yarım Kalmasın
İnsan “Dinleme” noktasında başarısız ancak “Örnek Alma” noktasında harika bir yeteneğe sahiptir. Bu durum çocuklarımız özelinde çok daha fazla ön plana çıkmaktadır. Hal böyle olunca hepimize düşen görev her zaman dediğimiz gibi söyleyen değil, eyleme dönüştüren bireyler olmak zorundayız.
İbadetin, hatta hayat kanunlarının da kabul gördüğü bu değil mi? Dil ile ikrar, amel ile tasdik edilmedikçe yaptığımız hiçbir faaliyetin anlamı olmayacaktır. “Taklit etme” noktasında çocuklarımızın sezgileri ve yeteneklerinin çok iyi geliştiğini biliyoruz. Bu durumda bize düşen görev; söyleyen ebeveynlerden ziyade, eyleme dönüştüren ebeveynler olmamız gerektiğinin çok net şekilde anlaşılmasıdır.
Tabi bu noktada sarılacağımız birkaç önemli husus vardır. Bunlardan en önemlisi “Sabır ve Sürekliliktir.” Diğer bir ifadeyle çocuklarımızın kabul gören davranış biçimlerini kazanma noktasında sabır ile istikrar doğruların ta kendisidir.
Sabırla doğruların izini sürmek ve doğruları istikrarlı bir şekilde hayatımızın merkezine almak olmazsa olmazımızdır.
Kötü davranışlarına, olumsuz tavırlarına, gündelik olumsuz hal ve hareketlerine sabır göstermeli ve bu noktada istikrarlı davranmalıyız. Çünkü çocuklarımızı kendi çocukluğumuzla kıyaslamak son derece hatalı bir durum olacaktır. Şunu hiçbir zaman unutmamalıyız; çocuklarımız, bizim çocukluğumuzun çocukları değildir. Daha çok imkâna sahip oldukları halde elindekilerle yetinmeyen, daha rahat ve konforlu bir hayata sahip oldukları halde sürekli şikâyet eden bir davranış biçimi göstermektedirler.
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere çocuklarımızı gerçek manada yetiştirmek “Sabır ve İstikrar” kavramlarını hayatımıza/hayatlarına tatbik etmekle mümkündür. Yanlış tavırlarına tahammül etmek zorunda olduğumuz gibi, tepkilerimiz noktasında da istikrarlı bir tutum göstermek zorundayız.
Çocuklarımızı bu noktada eğitirken, söyleyeceğimiz birçok şeyi duymayacaklardır. Daha doğrusu duymak istemeyeceklerdir. Biz bu durum karşısında göstereceğimiz sabır ve takınacağımız istikrar sayesinde birçok şeyi farkında olmadan aştığımızı çok rahat şekilde göreceğiz.
Ancak şuna çok iyi dikkat etmek gerekir. Olumsuz tavırlar karşısında veya çocuğu yetiştirme noktasında göstereceğimiz “istikrar” birçok defa olumlu, olumsuz veya hem olumlu hem olumsuz şekilde karşımıza çıkacaktır. Olumlu istikrar; doğru yapılan her davranışı tasdik etmek iken, olumsuz istikrar ise; yanlış davranışlara karşı sabır ve olumlu davranışa evirmek için göstereceğimiz durumu ifade etmektedir.
Doğru işlerin arasında; kitap okumak, yardım etmek, söz dinlemek, güzel işlere imza atmak gibi kavramları sayabiliriz. Aynı şekilde;
Yanlış işlerin arasında; kitap okumamak, söz dinlememek, kötü davranışlarda bulunmak, bağırmak, çağırmak, kimseyle geçinememek, sosyal medyaya esir olmak gibi kavramları sayabiliriz.
Sonuç itibariyle çocuklarımızı yetiştirme noktasında söylediklerimiz değil, yaptıklarımız çok daha etkin bir öğretme sürecidir. Bununla beraber “Sabır ve İstikrar” kavramlarını hayatımızın en tepe noktasına koymak işimizi kolaylaştıracaktır.
Lütfen güzel işler hiçbir zaman yarım kalmasın. Sevgi gibi, adalet gibi merhamet gibi, yardım etmek gibi…
Kötü işler ise hep yarım kalsın, kötü insanlar hayatımızda eksik olsun… Ve mümkün ise hayatımızda kötü işler hiç olmadığı gibi, kötü insanlar da yüreklerimize misafir olması…
Dua ile…