Liderin Duruşu

LİDERİN DURUŞU PSK (Partiya Sosyalistên Kurdistan) lideri Kemal Burkay, 31 yıllık sürgün hayatının ardından ülkesinin kalbi sayılan 20 Ağustos’ta Diyarbakır’a namı diger Amed’e ayak bastı. Havaalanında Hakpar’lılar ve sevenleri tarafından karşılanan Burkay’a medyanın da ilgisi büyüktü. Uçaktan iner inmez çiçeklerle karşılandı, kısa bir açıklama yaptıktan sonra basın açıklamasını yapmak üzere tarihi Kervan Saray Oteli’ne geçti. Uzun bir sürenin ardından ülkesine dönen Kemal Burkay’ın Amed’e ayak basacağı gün bir gazeteci olarak benim için de tarihi bir gün sayılırdı. Bu tarihi güne tanıklık etmek ve Kemal Burkay’la tanışmak üzere Kızıltepe’den ben ve Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Cemil Aydoğan davet edildik. Davetiyeyi değerlendirdik ve yola koyulduk. Diyarbakır Havaalanında Sayın Burkay’ı sevenleriyle birlikte basın mensuplarının bulunduğu yerden bekledik. Herkes heyecanlıydı, gazeteciler de bu heyecandan nasiplerini alıyorlardı, doğal olarak biz de. Yıllardır yurt dışında yaşayan, yaklaşık 50 yılını Kürt halkının sorunlarının çözümü için harcayan bir başka ‘karizmatik Kürt lideri’ni beklemek tabii ki heyecan vericiydi. Belirttiğimiz üzere Burkay, kısa açıklamasını yaptıktan sonra Kervan Saraya’a geçeceği söylendikten sonra gazetecilerle birlikte biz de peşinden gittik. Burkay, açıklamalarında Kürt Sorunu’nun barışçıl çözümü için mutlak surette tarafların silahları susturmalarının gerektiğinin altını çizdi. Bu mesaj önemliydi; zira bir bakıma O’nun duruşunu özetliyordu. Duruşunu özetleyen bir başka sözü ise ‘Üniter devlet yapısı çerçevesinde eşitlik temeline dayalı bir federasyon’ şeklinde oldu. Ancak bunun için şiddete başvurmak gerekmiyor’un altını çizdi. Gazetecilerin soruları üzerine ‘kesinlikle bir parti kurup başına genel başkan olarak geçmesini düşünmediğini’ söylemesi oldu. Dönüşünün AK Parti’nin bir projesinin olmadığını açıklıkla belirtti; ancak hükümet adına bazı kabine üyelerinin kendileriyle görüşmelerinden şikayetçi olmadığını belirterek böyle bir diyalogun uygarca olduğunu vurguladı. Böylesi bir diyalogun sadece kendisiyle kurulmamasını diğer Kürt siyasetçileriyle de kurulması gerektiğini, zaten sorunlarını diyalogla, konuşularak hallolduğunu, Kürt Sorununun da bu şekilde çözüm bulacağını açıklıkla söyledi. BDP ile ilgili olarak da bu çizgide seçilen vekillerinin yerlerinin meclis olduğunu vurgulayan Burkay, başbakanın kucaklayıcı bir tavır ortaya koymasının gereğini açıkladı. Kendisine gösterilen ilgiden de hoşnut olduğunu belirten Burkay, Diyarbakır’a ayak bastığı anda heyecanlandığını belirtti. Açıklamanın ardından Burkay, kalacağı Prestij Otel’e geçti ve sonraki gün dost ve sevenleriyle otelde kabulünü gerçekleştirdi. Burada ben ve Sayın Aydoğan kendisiyle görüştük. Yaklaşık 40 dakika süren görüşmede, Türkiye gündemi ve Kürt Sorunu ile ilgili birbirimize sorularımız oldu. Yani karşılıklı görüş alış-verişi ve öneri ile isteklerimizi paylaştık. Diyarbakır’da bazı temaslarının da olacağını belirten Burkay, özellikle daha çok özgürlük ve daha çok hukuk, barış ve demokrasinin gelişimi için katkı yapmak istediğinin altını çizdi. Pazar akşamı (21 Ağustos) kendisi için düzenlenen İftar yemeğine katılan Burkay’ı Eski Cizre Belediye Başkanı ve dostu Cemal Vesek yalnız bırakmadı. Yemeğe Diyarbakır’daki bazı STK temsilcileri de katıldı. Emin Aktar ve Şah İsmail Bedirhanoğlu bunlardan bir kaçıydı. Ayrıca Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Vahap Coşkun da katılanlar arasındaydı. Yaklaşık bin kişi yemeğe katılmıştı. Yemeğin ardından Burkay, kendisi için düzenledikleri yemekte emeği geçen herkese teşekkür etmek ve basına bazı açıklamalarda bulunmak üzere kürsüye davet edildi. Bu anlamda duygu ve düşüncelerini dile getiren Burkay’ı sanatçı Mehmet Atlı da bir konser vererek onore etti. Bize göre, eğer sayın Burkay, Kürt siyasi çizgileri ile arasında yapıcı ve eşit mesafede bir duruş sergileyebilirse rolünü oynayabilecektir. Tabii Kürt siyasetinin farklı çizgilerinin temsilcileri de birbirine önyargılı yaklaşmaktan kaçınmalıdır.
VAtandaş
01.09.2011 / 02:17Farac Kardeşim Seni tebrik ediyorum bu kadar güzel yalın yaılarından ve o güzel düşüncelerinden dolayı. Ama Keşke O Bahsettiğin kişi( Sersorık) ile gitmemiş olaydın..Sana Yakıştıramiyorum desem yanlış anlama.Ama o Adam çıkarcının tekidir ve kürt halkının düşmanıdır.
eczacı sedat aşar
29.08.2011 / 09:03sayın cobanoglu yüregine kalemine saglık herkes başkan olur ama lider olamaz gercek ve samimi liderlere ve kanat önderlerine ihtiyac var toplumun ve bölgemizin selam ve dua ile