Kürtlerin Gazetecilik Okulu: Özgür Gündem
Özgür Gündem gazetesi 1992 yılında İstanbul’da günlük bir gazete olarak yayın hayatına başladı. Gazetenin imtiyaz sahibi Yaşar Kaya, Genel Yayın yönetmeni ise deneyimli gazeteci Ragıp Duran oldu. Özgür Gündem gazetesi Kürtlerin gazetesiydi ancak Kürtçe bir gazete değildi. Gazetenin temel yayın politikası Kürt sorununu bilince çıkarmak ve bu sorundan kaynaklı insan hakları ihlallerini haber konusu yapmak ve bu alandaki devlet politikalarını deyim yerindeyse teşhir etmekti.
Özgür Gündem gazetesi bu anlayış doğrultusunda yayın yaptı ve Kürdistan’ın önemli şehirlerinde temsilcilikler açarak halkla bütünleşmeyi seçti. Burada amaç haberin kaynağına bizatihi ulaşmaktı. Bu şekilde yayın çizgisini sürdüren Özgür Gündem gazetesi Kürtler arasında heyecan yarattı ama bir o kadar da devlet cenahında kaygı yarattı.
İşte bu kaygı giderek dönemin Türk Devlet aklını sert politikalar uygulamasına mecbur etti. Bu politikalarla Özgür Gündem üzerine sistematik olarak sansür ve toplatma uygulandı. Bunun yanı sıra çalışanları gözaltına alınarak işkencelerden geçirildi. Bu yetmedi muhabirler kaçırılarak kaybettirildi. Örneğin Urfa Büronun muhabiri Nazım Babaoğlu’dan hala haber alınmış değil. Keza gazetenin dağıtımcıları, gazeteyi okurlara elle ulaştıran dağıtımcı çocukları öldürüldü faili meçhulle veya saldırılarla yaralandı. Gazeteyi okuyor diye gerek metropol şehirlerinde gerekse Kürt şehirlerinde onlarca insan gözaltına alını ve zulüm gördü. Bu okurlar o dönem gazeteye haber konusu da oldu.
Bütün bunlara rağmen gazete yayınını sürdürdü ama devlet bu kez çareyi gazeteyi kapatmakta buldu. Tıpkı 16 Ağustos 2016’da olduğu gibi…
Evet, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, 16 Ağustos'ta verdiği kararla, Özgür Gündem gazetesinin, "terör örgütü PKK propagandası yapıldığı ve örgütün yayın organı gibi hareket edildiği" gerekçeleriyle geçici olarak kapatılmasına karar verdi.
Özgür Gündem, kapatılmaya alışkın bir gazete geleneğinden gelmektedir. Ama her kapatıldığında direnişçi özünü ortaya koyarak yeniden dirilmeyi bilmiş bir gelenek. Özgür Gündem kapatılınca Özgür Ülke ile devam edildi. Sırasıyla, Yeni Politika, Özgür Yaşam, Demokrasi, Ülkede Özgür Gündem…
O gün de bugün de gerekçe aynı bakıldığında… Neyse gelelim başlıkta sözler üzerine birkaç satır yazı yazmaya.
Bu gelenekte naçizane biz de yer aldık birçok Kürt genci gibi. Kürtler uzun yıllar sonra profesyonel olarak Özgür Gündem geleneğiyle tekrar basınla tanıştı, gazeteciliği burada öğrendi. Haber yazma, habere gitme O tarihe kadar Kürt gençlerinin pek alışık olmadığı bir kültürdü aslında. Bir anlamda Özgür Gündem gazetesi Kürt gençleri için bir basın-yayın okulu gibiydi.
Gazete yönetimi muhabirlere rotasyon uyguluyordu. Güvenlik nedeniyle yapılan yer değiştirmeler aslında gazeteciye değişik tecrübeler de kazandırıyordu. Bu bağlamda Özgür Gündem muhabirleri farklı bürolarda çalışır ve farklı coğrafyaları tanıma fırsatını buluyordu.
Bu süreçte kazanılan dostluklar ve arkadaşlıklar cabası… Ben Mardin Büroda Bahattin Özen, Nezahat Özen, Akif Şenyiğit, Rezan Güneş, Mahmut Daş gibi insanlarla çalıştım ve aramızda dostluk bağları gelişti. Yine İzmir Büroda, Rıza Zıngal, Namık Alkan, Okan Yüksel, Serdar Karakoç, Oğuzhan Öğrük, Çiler Yeşil, Tahir Ertaş, Müslüm Yücel ve ismini sayamadığım daha bir çok arkadaşla çalıştım. Bu insanlarla yıllar sonra sosyal medyada tekrar buluştuk. Bu buluşma, benim için çok keyifli oldu.
Özgür Gündem gazetesinin çalışanlarının tamamı sigortalıydı ve bu imtiyaz sahibi Yaşar Kaya’nın yönetim anlayışının bir sonucuydu. Gazetenin en olumlu yanlarından bir tanesi buydu ve çalışanlar tespit edilen bir maaş alıyorlardı. O yıllarda çalışanlardan biri olarak bana da bir aylık bağlanmıştı ve sigorta girişim yapılmıştı. Sigorta karım hala bende mevcuttur.
Dili Çok Sert
Özgür Gündem gazetesinin yayın dili çok sertti. Sisteme karşı taraf olan bir gazeteydi ve sinerjisini direniş gücünden alıyordu. Bu anlamda olması gereken buydu ama..
Başta da belirttiğin gibi, gazetenin amacı devletin Kürt coğrafyasında uyguladığı politikaları teşhir etmekti. Bir gazete kendine böyle bir misyon seçebilir bu doğal ancak bana göre doğal olmayan gazetenin sayfalarında PKK’nin haksızca yapılan münferit eylemlerini hiç haber yapmaması ve zaman zaman örgütün uyguladığı yanlış politikaları köşe yazarlarının köşelerine taşımamaları, eleştirmemeleri veya tartışmamaları. Eğer Özgür Gündem bunu yapabilseydi belki Kürtlerde demokratik sürece daha fazla katkı sahibi olabilirdi. Ondan sonra aynı gelenekte çıkan her gazete benzer yayın çizgisi izledi ve bu kapsamda eleştiri kültürünün gelişmesine pay sahibi olamadı.
Gazetenin kurucusu ve imtiyaz sahibi Yaşar Kaya vefat ettiği zaman haberi rutin bile çıkmadı. 2-3 satırlık bir haber yayınlandı. Bunun sebebi Yaşar Kaya’nın eleştirel duruşuydu. Son dönem Yaşar Kaya, yanlış giden siyasi süreci kendi cephesinden eleştiriyordu. Halbuki Yaşar Kaya ile ilgili özel haber yapılmalıydı; ailesi ile görüşülmeliydi, gazetenin manşeti Yaşar Kaya olmalıydı vs…Yaşar Kaya’nın ölüm haberini rutin bile veremeyen bir Özgür Gündem’in eleştiriye tahammülsüzlüğün en açık göstergesidir, diye değerlendirilebilir.
Yöneticileri ve muhabirleri değişse de aynı anlayış devam etti. 16 Ağustos 2016’da kapatılan Özgür Gündem gazetesini imkanlarım ölçüsünde takip ettim. Bana göre, gazetenin dili 1992’de yayın hayatına başlayan Özgür Gündem’den daha da sertti. 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce ve daha sonraki süreçte gazete Erdoğan ile oturup kalktı deyim yerindeyse. Haber diline bakıldığında temel çelişki devlet değil sadece Erdoğan’ın şahsıydı. Adeta kişiye odaklanan bir yayın anlayışı benimsenmişti ve bu doğal olarak Kürt halkının sistemle olan yapısal sorununun üstünü perdeliyordu bir anlamda. Erdoğan’a olan nefretinden dolayı gazetenin yayın anlayışı giderek daralıyor, daraldıkça dili daha da sertleşiyordu.
Son dönem Özgür Gündem’in yayın anlayışına bakıldığında daha çok Türk solu ile yapılan bir ittifak gazetesi olduğu görülür. Daha açık bir ifadeyle artık Özgür Gündem gazetesi Kürt halk gazetesi değil de bir ittifak bülteni misyonuyla yayın yapıyordu, desek abartı olmasa gerek.
Ama ne olursa olsun, Özgür Gündem gazetesi aynı zamanda Türkiye’de basının en çarpıcı renklerinden birisiydi. Kapatılması doğru değildir. Son sayısında ‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’manşetiyle buluştu okurlarıyla. Hatırladığım kadarıyla kapatılınca 1994’te yine benzer manşet atmıştı.
Şiddetin olmayacağı ve silahların kullanılmayacağı ama sadece kalemlerin fikir üreteceği bir basın dünyası dileğiyle…
Saygıyla…