Kürt Siyasetinin Barışçıl Yüzü: Feridun Yazar

Kürt siyasi hareketi 12 Haziran 2016’da önemli,
renkli ve barışçıl simasını kaybetti. Bu şahsiyet Feridun Yazar’dı.
Hayatı Kürt halkının barış içerisinde ve özgürce
yaşaması için mücadeleyle geçti. Bu uğurda mahkemelerde yargılandı, cezaevi
yattı, silahla yaralandı ama hiçbir zaman inandığı davadan taviz vermedi. Bu
nedenle defin gününde kızı yaptığı öz konuşmada “Belki ben bir baba kaybettim
ama Kürt halkı bir değer kaybetti.” Biçiminde konuştu. Evet gerçekten Feridun
yazar hem Kürt siyasetinin etiği için bir değerdi hem de evrensel anlamda barış
için bir değerdi.
Kendisi için Kürt siyasetinin barışçıl yüzü dedik,
peki bunu nereden çıkarıyoruz? Bugün (13 Haziran) cenaze törenine katılan
binlerce Kürd, farklı siyasi anlayışıyla, farklı ideolojisiyle, farklı
renkleriyle bir bütündü, kendisi gibi ya da istediği gibi barıştan bir değerdi.
Bu kalabalık hiçbir partinin amblemini, afişini, dövizini taşımamıştı. Hepsi
onun kaybıyla üzgün ama hepsinin ortak bir amacı vardı: Anılarına ve mücadele
ettiği değerlere bağlılık.Yapılan bütün konuşmalar anılarına bağlılık
yönündeydi.
Kızıltepe’den ben, MGC Başkanı Sayın Cemil Aydoğan
ve gazeteci arkadaşım Mehmet Emin Karakuş, Feridun Bey’in cenaze törenine
katılmak üzere Urfa’ya gittik. Cenazesi Mehmet Akif İnal Hastanesinin morgunda
tutuluyordu. Saat 12’ye doğru ambulansla alınan cenaze, yüzlerce araçlık konvoy
eşliğinde Bozova Küçük Ördekli Köyüne götürüldü. Devlet sıkı güvenlik önlemleri
almıştı Ördekli Köyü girişinde. Asker, polis, tomalar, zırhlı araçlar vs…
Feridun Bey’in cenaze töreninde bir posterinin
olmaması dikkatimden kaçmadı. Halbuki bir posteri cenaze töreninde
taşınabilirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönderdiği çelenk
dışında başka çelenk de göremedik.
Dini vecibelerin ardından Osman Baydemir, Sabahat
Tuncel, Leyla Güven, kızı birer konuşma yaptılar. Anılarına bağlılık yönünde
yapılan konuşmalardı bunlar. Tam bitimde CHP İstanbul Milletvekili Sezgin
Tanrıkulu yetişti. Tanrıkulu da, merhumun barışçıl özelliklerini anlattıktan
sonra “HDP ile dayanışma ve işbirliğimiz sürecektir.” Şeklinde bir cümle
sarfetti ki bu cümle dikkat çekti.
Kendisi için yapılan konuşmalar ne kadar barışçıl
özellikli olsa bir o kadar taziyesi için paylaşılan mesajlar da aynı özelik ve
içeriğe sahiptir. Ortak vurgu: Barışsever ve bunun için mücadeleci bir insan
olması.
Cenaze töreninde dikkat çeken bir ayrıntı daha
vardı: O da tabutunun Kürtlerin ulusal bayrağı olan Ala rengin ile sarılı
olmasıydı. Bu durum cenaze törenine katılan Kürt siyasi şahsiyetlere göre
kendisinin Kürdistanî olma özelliğini gösteriyordu. Bazı Kürt siyasetçilerine
göre, tabutuna ala renginin sarılı olması, onun vasiyetiydi.
72 yaşında son yolculuğuna uğurlanan Feridun
Yazar’ın yaşamı fırtınalıydı. Belki de her Kürdün ki gibi. İşte kısaca yaşamı:
1944 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Kejan aşiretinin
toprak ağalarından dedesi Hacı Abbas'ın torunu ve 10 kardeşli bir aileden biri.
İstanbul Üniversitesi Hukuk bölümü mezunu. 1971'de Devrimci Doğu Kültür
Ocakları davasından Diyarbakır cezaevine girdi. 1977'de CHP'den Urfa Belediye
Başkanı olarak seçildi. 12 Eylül 1980'de görevden alınıp iki yıl cezaevinde
yattı. 1988'de SHP Urfa İl Başkanı oldu.
SHP'den 7 milletvekili ihraç edilince istifa eden 12 il başkanından
birisiydi. 1992'de HEP'in Genel Başkanı'ydı. 1998'de TMY'nin ünlü 8.
maddesinden tekrar cezaevine girdi. Hareketle ilk anlaşmazlığı 2002'de
Roma'daki bir görüşmesi sırasında yaşandı ve partinin dışişlerinden alındı.
Daha sonra DTP'nin kuruluş aşamasında bulunsa da partinin marjinal kaldığını
görünce 2004'te tamamen kenara çekildi. O günden beri sadece avukatlık yapıyor.
İki kızından birini, 17 Ağustos depreminde Yalova'da kaybetti.
Kürt kamuoyu Sayın Yazar’ın Kürt siyasi hareketine
ya da çalıştığı siyasi partilerde eleştirel fikirlerini pek duymadı. Mesela
2002’de partinin dışişleri işinden alındığına dair görüşlerini kamuoyu
bilmiyor. Yine öz yaşamından öğrendiğimiz kadarıyla 2004’te “kenara çekilme”
nedenleri bilinmiyor. Zira bu gibi konularda sayın Yazar bilebildiğimiz
kadarıyla her hangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Gora te buhuşt be siyasetmedarê gewre. Dê gele Kurd
ewê herdem di rêça te yî azadîxwaz û aştîhez de têbikoşe. Oxir be…
mehmet emin KARAKULAK
15.06.2016 / 00:00Yazarımız sayın farac ÇOBANOĞLU merhum feridun YAZAR ın Kürd siyasetindeki emeğini kaleme almasını ve onun yaşamındaki barış sever kişiliğini yazmasını kendisine teşşekür ediyorum bende sayın feridun yazarın cenazesine katılan biri olarak kürd siyasetine bazı eleştirilerde bulunmak istiyorum. merhum Ankaradak da hastanede yattığı sürede kürd süyasetçilerin hiç ilgilenmediği cenazesi 13 06 2016 tarihinde urfa mehmet akif inan hastanesi morgunda alındığında pek ilginin görmediğimi cenazesi alınıp küyüne getirildiğinde merhumun ne bir posteri ne de yaka fotoğrafı vardı ne de kürd siyasetinde partilerin genel Başkanları vardı kürd siyasetine bu kadar emek veren birisine hiçmi vefa borcu yok sadece HDP den bazı vekilerin mezarlıkta cenazede konuşmalarında siyaset yaptıklarını gördüm feridun YAZAR HDP geleneğinde olan HEP in Genel başkanlığını yapmış 2015 genel seçimlerinde şanlıurfa milet vekili adayı olmuş parti olarak bir çelenk dahi gönderilmemiş hiç bir organizasyon yapılmamıştı cenazedeki konvoy ve kalabalık kendi geçmişteki kürd siyasetindeki hizmetinden dolayı duyarlı halk akrabaları ve urfa belediye başkanlığı yaptığından dolayı urfalı hemşerileriden oluşmuştu işte siyaset nankörlüğü buna denir.ben HDP ye bunları soruyorum niye ve neden yapılmadı cevap bekliyorum