Kürt Siyasetinde Yeni Bir İttifak: Yurtsever Demokratlar

31 Mart
2019’da Türkiye yerel bir seçim yaşayacak. Bu seçimin en önemli özelliği ve
diğerlerinden farkı, siyasi partilerin tek tek değil de ittifaklar veya
işbirliği yapılarak seçmen karşısına çıkılacak olmasıdır. Ülkeyi 16 yıldır
yöneten AK Parti bile MHP ile kurduğu ittifakını bu seçimde de sürdürecek
olması, seçimlerde ittifak anlayışının devri olduğuna dair en önemli işaret
olmuştur. Adına Cumhur İttifakı dedikleri bu tarafta yer alan partilerin
liderleri olan Sayın Recep Tayip Erdoğan ile Sayın Devlet Bahçeli
stratejilerini “Beka Sorunu” kavramı üzerine kurmuşlardır. Tabi bu strateji
hali hazırda seçim propagandalarında bir hararete yol açmıştır.
Öte yandan
CHP ve İYİ Parti ile arkalarına aldıkları HDP ile Saadet Partileri ile beraber
oluşturdukları Millet İttifakı ile seçime gidiyorlar ve bu partilerin liderleri
de başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere Sayın Meral Akşener de “Beka Sorunu
yoktur; zeka sorunu vardır” stratejisi ile çalışmalarını sürdürmektedirler.
2019 Mart
seçimleri aynı zamanda “Beka” tartışmaları etrafında şekillenen stratejilerin
çatışmalarına da sahne olmaktadır.
Kürtler
açısından ilginç olan ise HDP’nin örtülü bir şekilde Millet İttifakında yer
alıyor görünmesi ve aslında buradaki HDP’nin konumunun bütün parti liderleri
tarafından gizleniyor olmasıdır. Neredeyse liderlerin tamamı “biz HDP’nin
tabanının oyuna talibiz” cümlesini demekle yetiniyor. Yani tabiri caizse “HDP,
bıvekê ye” Kürtçedeki deyim işi özetlemektedir. HDP ile ittifakı kimse ağzına
almak istemiyor, alanın ise canı yanacak gibi! Ama asıl tuhaf olan şey ise HDP
aktörleri bu durumdan memnun gözükmesidir. Yani bir şekilde Kürtleri yok sayma
anlayışına karşı HDP yetkililerinin sessiz kalmış olmaları. Kürtlerin ise
HDP’nin bu tutumuna sandıkta nasıl bir tepki vereceği merak konusu.
İşte bu
ortamda bazı Kürdî partiler kendi aralarında işbirliği yaparak seçime gitmeye
karar verdiler. Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) ve Kürdistan Sosyalist Partisi
(PSK) uzun süren görüşmelerin ardından “Yurtsever Demokratlar İttifakı”
çerçevesinde anlaşmaya vararak 31 Mart 2019 seçimlerine bağımsız adaylarla
girmeye karar verdiler.
Yurtsever
Demokratlar ittifakı mensupları, Diyarbakır’da, İstanbul’da, Mardin’de ve daha
başka yerlerde il ve ilçe bazında bağımsız adaylar çıkardı. Örneğin İstanbul’da
yılların deneyimi olarak nitelendirilebilecek Kürt Siyasetçi Avukat Celal
Baykara büyükşehir adayı olmuştur. Yine Mardin’de Abdulkadir Demir ve
Kızıltepe’de Şehmus Ünal belediye için bağımsız aday olmuşlardır.
Bağımsız
adaylar peyder pey seçim büroları açarak çalışmalarına başladılar ve çok zor
koşullar altında seçim çalışmalarını sürdürmektedirler. Seçim deklerasyonunu
kitapçık halinde dağıtarak seçmenlere ulaştırmaya çalışıyorlar. Aday oldukları
şehirlerde STK’ları ziyaret ederek şehirleri nasıl yöneteceklerini seçmenlere
anlatmaya çalışıyorlar.
Kürt Siyasetinde Yeni
Bir Arayış…
Belki ilk seçim
deneyimleri olacak olan bu partilerin ilk defa ideolojik pozisyondan çıkıp
siyasal ve kitlesel boyuta doğru hamle yapacaklar ki bu durum Kürt siyasetinde
yeni bir ses, bir nefes olabilir. Zira Kürt siyasi hareketi şu aşamada başta
politik açı olmak üzere bir çok yönüyle bulanık bir süreç yaşamaktadır. Bu
nedenle ilkesel siyaset elzem bir hal almıştır. Bu partilerin bu anlamda halkla
buluşmaları önemli bir başlangıç olabilir. Halk arasında fazla tanınmazlar,
küçük gibi görünebilir ama önemli olan siyaseten bir yerden başlamaktır.
Bu
partilerin şiddetin her türlüsünü reddetmeleri ve arkalarında silahlı bir gücün
olmaması bununla beraber bu gerçeği gittikleri yerlerde seçmenlere anlatmaları
belki sivil bir Kürt siyasetinin doğuşunu da işaretlemektedir.
Hazırladıkları
deklerasyonda yerel yönetimlerle ilgili ne anladıklarını ve ne yapmak
istediklerini net bir şekilde anlatmışlardır. Bakın seçildikleri takdirde neler
yapacaklar:
Bizler, Yurtsever Demokrat İttifak’ın
bağımsız adayları olarak 31 Mart 2019 yerel seçimlerine adayız.
Sizden alacağımız güçle ve sizlerle
kentlerimizi ve ülkemizi yönetmek istiyoruz. Bu kez çaresiz değilsiniz.
Size özgürlükçü, çoğulcu, yurtsever,
demokratik bir alternatif sunmak istiyoruz.
Kararlıyız, yıllardır bize dayatılan
kırk katır mı kırk satır mı kıskacını hep birlikte kıracağız.
Binlerce yıllık tarihten bize miras
kalan dünya incisi kentlerimiz daha iyisini hak ediyor.
Sözümüz var, onları gözümüzün nuru
gibi koruyacağız.
Kentlerimizi ulusal ve tarihsel
kimlikleriyle buluşturacağız.
Yurtsever Demokrat İttifak olarak net
bir programa sahibiz.
Kan ve gözyaşı üzerinden sürdürülen
kirli savaş ve şiddet oyununu bozmaya kararlıyız.
Türkiye Devleti’nin 95 yıllık“tek
devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak” paradigması ile kayyum ve Kürt
karşıtlığı siyasetinin çıkmaz bir yol
olduğunu söylüyoruz.
Hendek ve barikat siyasetini
destekleyerek “ortak vatan, demokratik cumhuriyet, demokratik ulus” diyen
anlayışın çözümsüzlüğü
derinleştirdiğini iddia ediyoruz.
Ne hendek ne kayyum; yurtsever,
demokrat alternatifle halkımıza yeni bir yol açalım diyoruz.
Vizyonumuz nettir
Çok dilli bir belediyecilik
anlayışını hayata geçireceğiz.
Kürdistan’da yerel yönetim hizmetlerinde
Kürtçe dili esas alınacak.
Kürtçenin öğrenilip
yaygınlaştırılması için her mahallede Kürtçe kurslar açılacak.
Kentlerimizi planlı ve yaşanabilir
bir hale getireceğiz.
Şeffaf ve hesap verilebilir bir
belediyeciliği hayata geçireceğiz.
Çevrenin ve doğal yaşamın korunması
önceliğimiz olacak.
Engelliler için yaşanabilir kentler
yaratacağız.
Gençlerimizi krimalize eden her türlü
etmene karşı mücadele edecegiz.
Gençlerimiz geleceğimizdir, onların
sosyal yaşama katılmaları için çalışacağız.
Bizim yönetimimizde yerel yönetimler
bölge parlamentoları gibi çalışacak.
Halkımızın doğrudan katılımı ile ve
onlarla birlikte kentlerimizi yöneteceğiz.
Doğrudan demokrasiyi hayata
geçireceğiz.
Toplum hayatını etkileyen önemli
konularda referanduma gidilecek. Böylece insanlarımız kent yönetiminde söz ve
karar sahibi olacak.
Daha fazlasını istiyoruz.
Vali, Kaymakam ve Emniyet
Müdürlerinin seçimle iş başına gelmelerinden yanayız.
Merkezi hükümetin yetkisi dışındaki
bütün hizmetlerin yerel yönetimlere devredilmesinde ısrarlayız.
Özgürlük, demokrasi ve insanca bir
yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Emekçilerin haklı taleplerinin
karşılanması,
Kadınlar üzerindeki baskı, şiddet ve
eşitsizliğin sona ermesi en önemli hedeflerimiz olacak.
Toplu taşımaya öncelik verip
geliştireceğiz. Bunun için gerekli alt yapıyı adım adım gerçekleştirmeye
çalışacağız.
Çöp ve atıkları hijyen kurallarına
uygun olarak toplayıp işleyeceğiz.
Yurtsever Demokrat
İttifak olarak bir ilkemiz daha var; yaşanan
mevcut sorunları barışçı yöntemlerle çözmek. Şiddetin ve savaşın bütün
sonuçlarıyla toplum yaşamından çıkarılması için kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz.
Yurtsever
Demokrat İttifak, çok dilli belediyecilik anlayışı, devlet bürokratlarının da
seçimle göreve gelmelerini vaddetmektedir. En önemlisi bu ittifak yerel
sorunlarının çözümünü kayyum ve hendek uygulamalarında görmemekte ve halkın
iradesini kısıtlayan her türlü adımları demokrasi dışı kapsamında ele
almaktadır.
Ne diyelim
belki de Mart 2019 seçimlerinde Kürt oyları bu adresi görebilir. Bekleyip
göreceğiz.
Saygıyla…