Kurban nedir, Neden Önemlidir?
Kurban’a fıkıhta uhdiye denir. Udhiye ise kurban bayramında hac dışında kesilen kurbandır. Hükmü mezhepler arasında ihtilaflı olan udhiye, müslümanlar arasında coşkuyla ve sevinçle yerine getirilen ibadetler arasında yer alır.Bir başka yönüyle Bayram günlerinde kesilen hayvanın ismi anlamını da taşır.İşte buna kurban denilmektedir.Bu ibadette Kınalı koyunlar kurban edilmeye hazırlanır,canlı semboller kesilip dağıtılmak amacıyla tekbir ve dualar getirilerek Allah’ın rızası talep edilir.Çok güzel ibadetlerdir ki,Kurban Bayramında Hac farizası nedeniyle bütün Müslümanlar bir arada olacak ve nabızlar Kabe etrafında atacağı günlere yaklaşılmaktadır.Kurban İbadet ve taat niyetiyle belli vakitte,belirli hayvanı boğazlamaktan ibaret olup, Müekked bir sünnettir.Ayet ve hadisle sabit olmuştur.Cebanı Hak Kuran’ı Kerim’de şöyle buyurmuştur.”Fesalli lirabbike venhar.” “Yani Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” Ayrıca Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde şöyle buyurmuştur.”Kim mali imkan bulur da,kurban kesmezse,bizim namazgahımızda yaklaşmasın”
Burada vacip olan kan akıtmaktır.Kurbanı diri bir şekilde tasadduk etmekle bu görev yerine getirilmiş sayılmaz.Kesildikten sonra etini tasadduk edebildiği gibi,edilmeyebilir de.Kurbanı Müslüman,hür,misafir olmayan,yani mukim,şer’an zengin sayılan kimseler keser.Nisaba malik olan hür kadın da parasıyla kurban kesmesi vaciptir.
Bilinmesi gereken Kurban kesmenin belli bazı şartları vardır.Bunlar..
1-Şekli: Kesilen hayvanın deve,sığır,manda,koyun veya keçi olmasıdır.Koyun bir (1) yaşını keçi,sığır,manda iki (2) yaşını, deve ise beş (5) yaşını doldurmuş olması şarttır.
2-Görseli:Eti azaltan ayıpları olmamalıdır.Kör,topal,uyuzlu,zayıf,hasta,topal,kuyruğu veya dili kesik olan,dişleri dökülmüş olan hayvan kurban olarak kesilemez.
3-Zamanı:.Kurban kesmenin ilk vakti ,Kurban Bayramının ilk günü güneş çıktıktan sonra hafif iki rekat namaz kılınıp,iki hutbe okunacak kadar bir zaman geçtikten sonra başlar,bayramın dördüncü(4) günü güneşin batışına kadar devam eder.
4-Niyet:Kurban kesildiği anda getirilebildiği gibi, daha önce de getirilebilir.Kurban kesen kimse,kurbanın etinden hem yer,hem yedirir.Yedirdiği kimseler zengin olabilir.Fakat en uygun olanı tasadduk etmesidir.Kurban derisi tasadduk edilebilir.Ondan kalbur,dağarcık (meşin ya da dokuma, çoban ya da avcı torbası) ,sofra,seccade yapılabilir.Satılarak parası alınmaz.Et ve derisinden kasap ücreti verilemez.
Kurban, muhakkak ki,dünya da sevilen,değer verilen malların bir kısmını Allah (cc) için harcamanın bir alameti olduğunun bilinmesi gerekir.Bu bağışa alışan bir Müslüman,böylece başka şeyleri de Allah yolunda harcamaya alışır.Allah’ü Teala(cc) bir Ayeti Kerime de şöyle buyurmuştur. “Kestiğiniz kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşmaz,fakat müminlerin takvaları Allah’a ulaşır.”(Hac:34) Ayetten de anlaşılacağı üzere kurban kesmekten maksat , .Allah sevgisi için malın bir kısmının Allah yolunda harcanmasıdır.Böyle davranan Müslümanlar Kurban Bayramını da hayırlı bir şekilde kutlarlar ve Ahiret te Rableriyle buluşmayı hedeflerler.Müslüman böyle günlerde başkalarını da düşünür.Fakir ve düşkün insanları da hatırlamış olur.Böylece toplumda sosyal yardımlaşmanın en güzel şekilde gerçekleşmesi de sağlanır.Birbirleriyle dargın olanlar,birbirlerine kin besleyenler Müslümanların aracılığı ile bir araya getirilir ve barıştırılırlar.
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır. “Komşusu aç iken, tok olarak sabahlayan mükemmel mümin değildir.” Müminler hem kederde ve hem de sevinçte bir ve beraber olmaları gerektiği hatırlatılmaktadır.Akrabalarımızı,komşularımız kısacası dünyanın neresinde yaşıyorsa yaşasın ulaşabildiğimiz her yerdeki Müslüman kardeşlerimizin yardımına koşmamız gerekmektedir.Eğer kendi imkanlarımızla ulaşamıyorsak bu işler ile uğraşan sağlam kişi ve hayır kurumları vasıtası ile yardımlarımızı esirgemeden istediğimiz her tarafa ulaştırmalıyız.Bugün Müslüman coğrafyayı göz önünde bulunduracak olursak her tarafta kan,gözyaşı ve zulüm mevcudiyeti inkar edilmez bir gerçektir.Dolayısıyla bu mazlum,mağdur ve zayıf bırakılmış Müslümanlara ulaşmak mümkündür.Ülkemizde bir çok kişi ve hayır kurumu bu hayırlı işleri kendine dert edinmiş ve İslam coğrafyasının her yerindeki mağdur Müslümanlara yardım ulaştırmaktadır.Bu kuruluşlar vasıtasıyla sadece kurbanlarımızla yetinmeden, gerek zekat,fitre ve her türlü sadakalarımızı göndermeliyiz.Tabi yukarıda belirtildiği gibi önce akraba,komşu ve yakınlarımızı göz önünde bulundurduktan ve gerekli şarlara haiz olunduktan sonra çevreye yönelmek gereklidir.
Savaş,tabii afet,açlık,kıtlık,baskı,zulüm ve fakirlik içinde kıvranan mazlum ve mağdur İslam coğrafyasındaki Müslüman kardeşlerimize yardımlarımızı ulaştırmamız dileklerimle hepinizin Kurban Bayramını içten dileklerimle kutlarım.Kalın Sağlıcakla….
Editör: Kadir Üründü