Küçük Değişiklikler Etkili Dönüşümler Oluşturabilir!
Yaşamlarımız büyük bir sanat eserine dönüşebilir. Önce durup bir düşünelim: Yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu etkisi altına alan şey nedir? Alışkanlık, yani alışkanlıklar…
Alışkanlık kavramına şöyle bir göz attığımızda sözlük anlamı "günlük hayatta sık sık ve düzenli olarak tekrar edilen davranış" olarak tanımlanırken psikolojik anlamda ise "belli bir durum karşısında otomatik olarak yani düşünmeksizin ortaya çıkan davranış" olarak tanımlanıyor.
Düşünmeksizin diye tanımladığımız bu davranışlar sadece yaşamımızın büyük bir çoğunluğunu etkisi altına almakla kalmayıp yaşamımızı dönüştüren çok boyutlu bir sonucu, yani "Kimliğimiz"i oluşturabiliyorlar. Alışkanlıklar, seçtiğimiz davranışların toplamından ortaya çıkan hikayelerle bir kimlik yaratabiliyor. Örneğin düzenli olarak yatağını toplayan biri için düzenli, tertipli sıfatını kullanırken her gün masa başına geçip ders çalışan biri için ise çalışkan sıfatını kullanmamız gibi. Ancak burada önemle vurgulamak istediğimiz “kimlik” kavramı değiştirilemez özelliklere sahip “mizaç” kavramı ile karıştırılmamalıdır.
Burada bahsettiğimiz kimlik kavramı, yaşamımızın içerisinde tercih ettiğimiz seçimlerin kimliğimizle özdeşleştirilmesidir. Bugünkü kimliğimizi oluşturan hikayemiz geçmişte yaptığımız seçimlerden oluşuyorsa bugün ve yarın yapacağımız seçimler de gelecekteki hikayemizi değiştirerek kimliğimizi değiştirebilir. Yani odak noktamız sonuç değil, süreçte ulaşmak istediğimiz sonuca yani kimliğimize götüren adımlar olmalıdır. Yaşamımızı bir sanata dönüştürmek istiyorsak hikayelerimizi dönüştürebilecek seçimler yapabilmeliyiz.
Ve bir sanatı uygulanabilmenin koşullarını disiplin, derin düşünce, sabır ve ilgi olarak 4 ana etkene bağlayabiliriz. Bunları kısaca özetlersek ilk koşulumuz olan “disiplin" için "Canımın her istediğini yaparım"dan ziyade sizi hedefinize götürecek seçimleri yapabilmek ve iki seçenek arasındaki ayrımı görebilmeyi istikrarla başarabilmektir, diyebiliriz. İkinci koşulumuz olan “üstüne düşünebilme"ye baktığımızda ise" Neye ihtiyaç duyuyorum, kendimi daha huzurlu ve ait hissedeceğim eylemler hangileri?" diye derinlemesine düşünme çabası içerisinde olmak gerekiyor. Üçüncü koşulumuz olan" sabır" ise bir eylemin sonucunu çabucak beklemek yerine uzun vadede sonuç elde edeceğinin bilincinde olmayı gerektiriyor. Son olarak önem atfeden bir diğer koşulumuz olan "ilgi" için kişinin seçtiği eylemi en önemli şey olarak görebilmesi, üstüne düşebilmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, güç noktası daima şimdiki andadır ve daima yeniden başlanabilir. Size ait yepyeni başlangıçlar ve istendik alışkanlıklar İçin her daim sevgiyle.