ergul
diorex

Kredi Kartı ve Yapılan Yanlışlık

Kredi Kartı ve Yapılan Yanlışlık

Değerli okurlarım,
Bilindiği gibi kredi kartı günümüzde bir ödeme aracı olarak çok sık yaygın bir şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Gelişen ekonomiler ile birlikte ülkemizde de kredi kartı kullanımı teşvik edilmektedir. Ticari hayatta fatura bedelleri nakit banka havalesi, çek, senet vb. ile veyahut kredi kartı ile tahsil edilebilmektedir.
Kredi kartı ile yapılan tahsilatta kural olarak mal veya hizmeti alan kişi veya kurumun kredi kartı ile tahsilat yapılmaktadır. Fakat çeşitli nedenlerden dolayı mal veya hizmeti alan kişi veya kurum adına fatura düzenlendiği halde ödemesi bir 3. Şahıs tarafından yapılabilmektedir. Bununla birlikte alışverişlerde kullanımı gittikçe artan kredi kartının bir ödeme aracı olarak kullanılması vergisel anlamda bir takın sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Bu sıkıntıların en yaygın olarak karşımıza çıkan başkasına ait kredi kartları kullanılarak yapılan alışverişlerde vergi mevzuatı açısından düzenlenmesi gereken belgenin kimin adına düzenleneceğidir. Zira bu şekilde yapılan bir ödemede müşteri ile ödemeyi yapan ayrı şahıslar olmaktadır. Birçok işletmeci böyle bir durumda kimin adına belge düzenleyeceğini bilememektedir. Bu sebeple bu haftaki yazımızı bu konuya ayırdık.

213 sayılı Vergi Usul Kanununda fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğunu biliyoruz.

Aynı kanunun 230’uncu maddesinde de, faturada; faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası, faturayı düzenleyenin adı varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, müşterinin adı ticaret unvanı adresi varsa vergi dairesi ve hesap numarası, malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı ile satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarasının malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır asgari olarak bulunması gereken unsurlar olarak sayılmıştır.

Faturanın düzenlenmesinde uyulacak kuralların düzenlendiği 213’üncü maddesinin 5 numaralı bendinde ise faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği bu süre içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı belirtilmektedir. Ancak nihai tüketicilere satılan mallar ve verilen hizmetler karşılığında hizmetin verildiği anda fatura düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.

Vergi Usul Kanunu uyarınca fatura düzenlemek zorunda olanlar ise kanunun 232’inci maddesinde düzenlenmiş olup buna göre birinci ve ikinci tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin birinci ve ikinci tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Kredi kartı esasen bir ödeme aracıdır. Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan ilgili maddelerinde ise faturanın satılan mal veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere düzenlenen ve müşteriye verilen ticari vesika olduğu açıklanmıştır.
Buna göre alışverişe ilişkin ödemenin 3’üncü bir şahıs tarafından yapılması durumunda faturanın, müşteri kim ise diğer bir ifade ile malı kim iktisap etmişse onun adına düzenlenmesi gerekmektedir. Belirtildiği gibi ödemenin yapılıp yapılmadığının ya da ödemenin kimin tarafından yapıldığının Vergi Usul Kanunu uyarınca bir hükmü bulunmamaktadır.

Ancak uygulamada vergi dairesince yapılan denetimlerde ilgili dönemde gerçekleştirilen kredi kartlı satışlar ile kesilen fatura tutarları karşılaştırılarak bir denetim mekanizması kurulmaya çalışıldığı görülmektedir. Şüphesiz ki kredi kartı ile yapılan satışların da belgeye bağlanması yasal zorunluluktur. Ancak, söz konusu uygulamadan hareketle kredi kartı ile yapılan ödemelere ilişkin düzenlenen faturalarda kredi kartı sahibinin adının aranmasının gerektiği sonucuna ulaşılmamalıdır. Bu konuda yapılacak en sağlıklı uygulama ise, müşteri adına başkasının kredi kartı ile yapılan ödemelerin faturasının düzenlenmesi aşamasında POS cihazlarından çıkan SLİPLER ile söz konusu faturanın ilişkilendirilmesi ve borçlu adına ödemenin başkasına ait kredi kartı ile yapıldığının belirtilmesi gerekecektir.

Sonuç itibariyle; başkasına ait kredi kartı ile yapılan ödemelerde böyle bir külfete gerek olmadığı düşünülmekle birlikte ödemenin satışa konu mal veya hizmeti bedeli olduğu ilgili madde hükmüne göre ispat edilmesi ve mükelleflerin kendilerini vergi muameleleri açısından güvenceye almaları bakımından, ödemeye ilişkin fatura ile POS cihazlarında çıkan SLİPLERİ ilişkilendirilmeleri daha uygun olacaktır.
Aksi bir durumda vergi dairesince yapılacak bir tespitte bu satış işleminin kredi kartı ile ödemede bulunan üçüncü şahsa yeni bir mal teslimi veya hizmeti ifası kabul edilerek, satışa ilişkin kredi kartı slip tutarı kadar fatura düzenlenmesi talep edilebilir.

Ancak her ne şartla olursa olsun faturanın, ödemeyi yapan adına değil malı gerçekte alan kişi veya hizmetten yararlanacak olan adına düzenlenmesi ve mal veya hizmet ifasının da ödemeyi yapana değil, müşteriye yapıldığının ispatlanması için düzenlenen faturada başkasına ait kredi ile ödeme yapıldığının belirtilmesi gerekmektedir. Ticari hayatta her ne kadar zor görünse de tedbirin maliyeti daima daha az olduğu bir gerçektir. Yukarıda kısmen bahsettiğimiz konulara dikkat edilmemesi durumunda başta müşteriler nezdinde olmak üzere ve vergisel anlamda ciddi sıkıntılar ile karşılaşılabilmektedir.

Günün Sözü: “Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah’ı kullanırlar.” (Giordano Bruno İtalyan Düşünür)

Abdulbaki AKBAL
S.M. Mali Müşavir-B.Denetçi

Yorum Yaz