Kızıltepe’de Ulaşım Sorunu

Son yıllarda Kızıltepe’de ulaşım sorunu can kaybı ve maddi
hasarların yanı sıra insan psikolojisini bozar noktaya gelmiştir. Öyle bir
sorun haline gelmiştir ki ulaşım sıkıntıları en otoriter psikolog ve
psikiyatrilerinin ruhsal dengesini sarsıtacak bir noktaya gelmiştir. Peki bu
sorun nasıl hallolacak? İlgililer ya da konuyla ilgili yetkililer ne
düşünüyorlar?
Hemen söyleyelim Kızıltepe’de yaşayan ilgili ve yetkililerin
tamamı ulaşım sorunundan muzdarip durumda.
Ama çözüm konusunda bir arpa boyu yol alınmadığı kesin ve bunu
yaşayanlar olarak sıkıntıların daha yıllarca süreceği kanaatını taşımaktayız.
Türkiye’de olduğu gibi ilimiz Mardin ve İlçemiz Kızıltepe’de
ulaşım sorunlarının sonuçlarından biri ve en önemlisi can kayıplarıdır. Can
kaybı konusunda en çok Kızıltepe’nin bedel ödediği bilinmektedir. Çünkü
Kızıltepe’den dünyanın en kalabalık yollarından biri olarak kabul edilen İpek
Yolu geçmektedir. Burada yaşanan trafik yoğunluğu ve beraberinde yaşanan
kazalar her yıl onlarca Kızıltepelinin canına mal olmaktadır ne yazık ki!
Kızıltepe’de trafik kazaları sonucu ölen insan sayısının bir
istatistiği var mıdır acaba? Şoförler Cemiyeti ve Trafik Şube Müdürlüğünün
tuttuğu elinde bir rakam var mıdır acaba?
Trafik kazalarının en çok yaşandığı yer Urfa Caddesinin ve
İpek Yolu’nun kesiştiği kavşaktır. Bu kavşağa yan yollar ve kırsal alandan
gelen bazı grupları da bitişmektedir. Hal böyle olunca Dedeman Kavşağı olarak
da adlandırılan bu nokta, tabiri caizse Çarşamba
Pazarına dönmektedir. Biliyorum Kızıltepeliler bu deyime itiraz
edeceklerdir; zira onlara göre burası bir Can
Pazarıdır. Haklılar bizce de, çünkü bu gibi noktalarda meydana gelen
kazalarda, hemen hemen her aileden biri yaşamını yitirmiştir. Bu arada hemen
ekleyelim, Kızıltepe Emniyet Müdürlüğü kavşağı da Can Pazarına örnek
oluşturacak başka bir noktadır.
Meydana gelen trafik kazalarında ikinci önemli kayıp ise
maddi hasarlardır. Kazalar sonucu ve ulaşım sorunu nedenli ortaya çıkan maddi
hasarlar ilçe ekonomisine büyük zararlar vermektedir. Bunun neticesinde
binlerce Kızıltepeli aile mağdur olmakta, çeşitli alanlarda yük taşıyarak
geçimini sağlayan aileler adeta ekmek teknelerinden yoksun kalmaktadır.
Basit gibi gelebilir ama söylemekte fayda vardır: Her gün
yola önce girme amacıyla birbirlerinin önüne geçen araç sürücüleri kavga ve
ağız dalaşı yapmaktadır. Sıradan bir hal almış bu gibi vukuatların sayısı
yapılamaz bile.
Çevreyolu Hikayesi…
Bu sorunların üstesinden gelebilmek için Kızıltepeliler son
yıllarda bazı arayışlara girdi. Bunlardan biri de Çevreyolu idi. Oluşan bir
çevreyolu yoğun olan trafiği şehrin içinden çıkaracak, böylece trafik yoğunluğu
düşecekti. BU durum zaman zaman siyasetçilerin de gündemine girdi; ancak hali
hazırda somut olarak bir adım atılmış değil. Çevreyolu Hikayesi, Yılan Hikayesine dönmüş durumda,
Kızıltepelilere göre.
Anayollarda durum böyle iken son iki yıldır, şehir
merkezindeki caddeler ve mahallelerdeki sokaklar ‘yenilenecek’ gayesiyle
kazıldı. Kızıltepelileri umutlandıran bir durum oldu bu; ama çok geçmeden
elektrik hatlarının gömülmesi gündeme geldi. Ana caddeler me mahallerde ara
sokakların tamamı DEDAŞ ekipleri tarafından kazılmaya başlandı. Evet hatlar yer
altına gömülüyor ama üstü başı olduğu gibi bırakılıyor. Yollarda ve ara
sokaklarda oluşan çukurlar araçlarda çeşitli hasarlar meydana getiriyor. En
basitinden lastiklerin parçalanması, araba karterlerinin patlaması milyarlarca
liraya mal oluyor. Bir hiç yüzünden soluğu sanayide alan Kızıltepelilerin
siniri bozuluyor. Ellerinde bir yaptırım gücü olmayan vatandaşlar, özür
dilerim, küfür savuruyor, beddua ediyor!
Ulaşım sorunu bu şekilde devam ederse birbirimize ulaşabilme
umudumuz giderek yok olacaktır. İlçemizde kendi elimizle meydana getirdiğimiz
bu şaheser! Ulaşım sorunu ne yazık ki eğitim ve sağlık alanlarında da yan
sorunlar oluşturmaktadır. Zamanında hastanelere ulaşamıyoruz, zamanında
çocuklarımız derslere giremez durumda.
Hal böyle olunca konuyla ilgili STK’larımız ve devlet yetkilileri bir
koordinasyon grubu oluşturmalı diye düşünüyorum. Herkes sus-pus olmuş durumda.
Bu vaziyet hepimize zarar verdiği gibi yakışmıyor da!
En kısa zamanda sorumluluk duyan Sivil Toplum Kuruluşları
yasalar çerçevesinde tek ses, tek güç olma amacıyla bir araya gelmeli ve
ilçemizin değerli kaymakamı Sayın Hüseyin Çam ile bir araya gelerek ortak bir
yol haritasının oluşmasında çaba ortaya koymalıdır.
Ne diyorsunuz ulaşım sorunlarının bize dayattığı bir
aciliyet yok mudur?
Saygıyla…