Kızıltepe'de Elektrik Sorunu
KIZILTEPE’DE ELEKTRİK SORUNU
Aslında elektrik sorunu sadece Kızıltepe’nin sorunu değil yanı sıra Nusaybin, Derik, Viranşehir gibi yerlerde de son yıllarda sorun haline gelmiştir. Önceleri kesinti şeklinde olan sorun son iki yıldır kesinti ve salınım şeklinde kendini göstermektedir.
Salınım şeklinde olan elektrik sorunu adı geçen ilçelerde şehir merkezlerinde oturanların beyaz eşyalarının yanmasına neden olmakta, esnafları ise iş yapamaz duruma getirmektedir. Kırsal alanda ise çiftçileri, kendi bütçeleriyle 400 metre derinlikte kazıdıkları su kuyuları ile ürünlerini sulayamaz duruma getirmektedir. Zira salınım gibi sorundan dolayı yüzlerce dalgıç yanmakta ve hurdaya dönmektedir. Yani topluma ve devlete erzak yetiştiren çiftçi perişan vaziyette. Başka ülkelerde olsaydı çiftçiler kendi imkanlarını zorlayarak üretimi geliştirdikleri için ödüllendirilirlerdi ama Türkiye’de adeta cezalandırılmaktadırlar.
Bölge milletvekillerinden bu konuda ses çıkmayınca bu sorunu gidermek için Kızıltepe’deki mesleki odalar ile bazı dernekler önce Kızıltepe Sivil Toplum Kuruluşları Platformu adı altında örgütlendi. Konuyu istişare ettiler kendi aralarında ardından Enerji Bakanı ile görüşmek üzere Ankara’nın yolunu tuttular. Tabii ki elleri boş döndüler. Hatta Enerji Bakanı’nın Genel Müdürü kendilerini ‘Kaçak Elektrik Kullanmak’la itham ettiler. Ankara’ya giden heyetten edinilen izlenimlere göre, AK Partili Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ (Muammer Güler ile Gönül B. Şahkulubey ne yaptılar?) gereken duyarlılığı göstermiş, kimi zaman da tavır ortaya koymuştur. Yemin etmeyen BDP’li vekiller ise şimdiye kadar bu konuda tek bir kelime açıklamada bulunmamış. Başta Sayın Ahmet Türk olmak üzere bölgenin BDP’li diğer vekillerinin bu konuda açıklama ve tavır geliştirmeleri gerekiyor. Sosyal ve ekonomik sorunlar bir yerde partiler üstü olmalı ve sonuç alınıncaya kadar demokratik tepki gösterilmelidir. BDP’nin sadece siyasi sorunlar üzerine kafa yorma gibi bir lüksü yoktur, olmamalı da.
GÜÇ BİRLİĞİ ŞART
Soruna çözüm bulmak ve dikkatleri bu konuda toplamak amacıyla bir günde Kızıltepeliler iki tane demokratik eylem yaptılar. Önce Özgürlük Alanı’nda Kızıltepe STK Platformu’nun üyeleri bir araya gelerek halkı karanlığa mahkum eden anlayışı protesto ettiler. Bu tavır Bımrı Tariti Bıji Ronahi (Kahrolsun Karanlık Yaşasın Aydınlık) ve Bê Cereyan Jiyan Nabe (Elektriksiz Yaşam Olmaz) sloganlarında daha net hale geldi. Aynı gün akşam saat 9’da kendilerini Özgür Demokrat Gençlik olarak tanıtan bir grup yine aynı meydanda elektrikte yaşanan sorunları protesto ederek DEDAŞ’ın bunu, halka yaptığı bir ceza olarak niteledi. Sloganlarla DEDAŞ’ın protesto edildiği eyleme Ozan Welat Veda da bir konser vererek eylemin demokratik olduğunun perçinleşmesini sağladı.
Peki sorun bu noktaya nasıl geldi? Kısaca açıklayalım.
Çiftçilerin iddialarına göre, sorunu içinden çıkılmaz hale getiren DEDAŞ. Bu kurumun kendilerine haksız yere ve abartılı bir şekilde yazdığı elektrik faturaları. Tarla alanı ve dalgıç gücü eşit olduğu halde iki ayrı çiftçiye yazılan elektrik tutarı arasındaki fark çok olunca çiftçinin aklına rüşvet verme geldi. Dolayısıyla gideri gelirinden fazla olan çiftçi elektrik faturasını ödeyemez oldu. Ana para faizli işleyince borç birikti ve çiftçi tarlasını satarsa ancak elektrik parasını öder noktasına geldi. Daha sonra hükümet ‘Torba Yasası’ ile çiftçilere ana parayı ödemek ve taksitlendirmek fırsatını getirdi. Bu sefer DEDAŞ çiftçilerin çoğunu icraya vererek onun Torba Yasası’ndan yararlanmasının önüne geçti. Evet kısaca çiftçilerin cephesindeki iddialar böyle.
Bütün bunlara bölge milletvekillerinin el koyması gerekiyor ki sorun çözülebilsin. Yoksa demokratik tepkiler yerini başka tepkilere bırakırsa bunun altından kimler kalkacak, kimler hesap verecek?
Sorunu bu şekilde kısaca özetledikten sonra Kızıltepelilerin geliştirdikleri demokratik tepkilerin niteliğine bir göz atalım.
İki eylemle ilgili olarak birkaç söz söylemek gerekirse;
Gündüz yapılan ve STK Platformu’nun organize ettiği eylem daha olgundu; ancak gençliğin düzenlediği eylem ise daha hararetli ve sıcaktı. Her iki eylemin yöneticileri ortak olarak şunu vurguladılar: Konu siyaset ve partiler üstü. Bence de öyle. O halde güç birliği şart. Ne diyor Çin Atasözü: İhtiyarlık yapabilseydi, gençlik de bilebilseydi.
Hem gençlil inisiyatifi hem de STK Platformu sorun halledilmezse demokratik eylemlerini yoğunlaştıracaklarını ilan ettiler.
Ancak şunu da söylemeden edemiyorum: Her iki eylemde de katılım çok azdı. Bu şunu akla getiriyor: Acaba Kızıltepeliler yaşatılan bu elektrik sorunundan dolayı kendi hallerinden memnunlar mı?