KIZILTEPE VE MİDYAT

İnsanoğlunun
doğasında şu olgu hep var olmuştur: Yaşadığı yeri güzelleştirmek.
Güzelleştirmek bir süreç, emek ve hizmet ister. Bunun için insanın ustalığı ve
isteği gerekir. Tabi bu bir mücadele sürecidir aynı zamanda, yaşadığınız yeri
güzelleştirmeniz için iyi bir mücadeleci olmanız icap eder.
İnsanlığın
geçirmiş olduğu sürece bakılırsa iki tür siyaset yaptığı görülür: Genel anlamda
siyaset ve yerel düzeyde siyaset.
Aslında
insanlık ilkin yerel siyaset yapmıştır. Yaşadıkları yerleşim yerlerine hizmet
etmiş, onu dört başı mamur haline getirmiştir. Bu çerçevede altyapı çalışmaları
yapmış (binalar, yollar gibi) kültür ve sanat faaliyetlerini yapmaktan da geri
kalmamıştır. Günümüzden 12 bin yıl öncesi arkeolojik çalışmalarla aydınlatılmış
ortaya hayretler uyandıracak eserler ortaya çıkarılmıştır. Bu eserler,
insanların yaşadıkları yerleşim yerlerinin hizmetlerini kanıtlar niteliktedir.
İlk
insanların yaşadıkları yerlere yaptıkları hizmetlerine bakılırsa belki
günümüzdeki gibi bir belediye sistemleri yoktu ama ortaya çıkarılan bulgulara
göre bugünküne taş çıkartırcasına bir sistemleri olduğu görülmektedir.
Belediyecilik
Hizmetleri Uzmanlık ve Sevgi Gerektirir
Belediyecilik
insanlık tarihinin ortaklaşmaya dayalı olarak ortaya çıkan bir sistem olarak
demokratik yaşamı ifade eden bir sistemdir. Bu nedenle de günümüzde yerel
demokrasinin bir argümanı olarak değerlendirilmekte hatta bir ülkenin
demokratik göstergesi olarak da ele alınmaktadır. Bu anlamda belediyeciliğin
çok önemsendiğini belirtebiliriz.
Uzmanlık ve
sevgi gerektiren bir uğraş olarak da adeta bu işi yürütenlerin kalitesini
ortaya koymaktadır. Daha açık bir ifadeyle yaşadığınız yeri seviyorsanız hizmet
edersiniz. Yani sevginiz yaptığınız hizmet kadardır.
Hizmetini
somutlayan ise uzmanlıktır. Hedefe varmak için ekip ve ekipman açısından iyi
bir donamıma sahip olmak gerekir. Daha açık bir ifadeyle plan ve projeler
hazırlanma süreci işin ehliyle yapılması en akıllıca bir yöntem olarak
yöneticilerin dikkatlerinden kaçmaması gereken bir noktadır.
Bu gibi
olgulara dikkat edilirse hizmette hedefe belli ölçülerde varılır. Bana arkadaşını söyle senin kim olduğunu
söyleyeyim atasözünde olduğu gibi bana yaptığı hizmetini göster senin
belediye başkanının kim olduğunu söyleyebilirim. Evet gerçekten işin özü
burada…
Geçenlerde
misafirim gelmişti. Kızıltepe’yi, Mardin’i de gezdikten sonra Midyat’ı da
görmek istediklerini söylediler. Misafir kırılır mı? Elbette ki hayır, Midyat’a
da gittik. Bir süre gezdikten sonra biri yanıma yaklaştı:
-Çok üzgünüm
Faraç, dedi.
-Neden? Dedim.
“Şimdi
Kızıltepe ve Midyat’ı karşılaştırıyorum. Midyat tam bir şehir, Kızıltepe ise
kaderine terk edilmiş bir taşra kasabası görünümünde. Her ikisi de Mardin
ilçesi ama biri daha çok hizmet görmüştür. Neredeyse Kızıltepe’de nasıl
yaşıyorsunuz? Diyesim olacak”
Misafirim
özetle bunları dedi. Evet son yıllarda Mardin ve Kızıltepe bu anlamda çok
karşılaştırılmaktadır. Ne yazık ki bu acıklı tablo var Kızıltepe için. Midyat
için de sevindirici bir manzara elbette.
Şimdi
soracaksınız peki bunda kabahat kimde? Kolaydır devlette demek ama bence her şeyden
önce halkta ve şehri yönetenlerde kardeşim. Neden mi? Eğer Kızıltepe’yi temsil
ettiklerini söyleyen sivil toplum kuruluşları bu kadar umursamaz ve şehir
yönetimine dahil olmazsa bu manzara ortaya çıkar. Başta belediye başkanları
olmak üzere belediye meclis üyeleri de sevgi ve sorumluluk duyguları
taşımalıdır Kızıltepe için.
Saygıyla…
sinan
28.06.2019 / 22:25anlamlı bir yazı
Ahmet
27.06.2019 / 18:15Kızıltepe ve Nusaybin son 30 yılda aldığı göçlerle toplama bir yer olduğundan vatandaşlarda aitlik hissi bulunmamaktadır. Midyat'ın farklı olmasının sebebi budur.
..
19.06.2019 / 15:35Midyat il olmaya aday...