Kentsel gelişim Sorunları ve Çözümleri-2
Kentsel gelişmede temel olan iki unsur vardır. Bunlardan birincisi fiziki altyapı diğeri de sosyal altyapıdır. Fiziki altyapı kentin daha çok yerleşim alanı, kanalizasyon sistemi, iletişim, ulaşım ve barınma gibi ihtiyaçlarıyla ilgilidir. Sosyal altyapı ise kentte yaşayan insanların gezme, eğlenme ve dinlenme yerleri ile ilgilidir. Modern kentlerde bu iki temel altyapılar ya önceden öngörülür ve ona göre düzenlenir ya da nüfus artış oranına veya hızına orantılı olarak çözülmeye çalışır. Bu çalışmalar yapılırken (eğer o kent turistik bir kent ise) sadece o kentte yaşayan insanlar değil dışarıdan gelebilecek muhtemel ziyaretçiler de dikkate alınır çünkü bu tür kentlerde kent nüfusu mevsimlik olarak farklılık gösterir.
Gelişmeye ve büyümeye hazırlıklı olmayan ve tedbir almayan kentler sürekli alt yapı çalışmalarıyla uğraşır ve nüfus arttıkça bu çalışmalar daha da zorlaşır. Altyapı ile uğraşılırken üst yapı çalışmaları ihmal edilir ve zamanla bu çalışmalar içinden çıkılmaz bir hal alır. Ülkemizde bu tür örneklere çoktur. Ortada suçluyu ararsınız ama onu da bulamazsınız çünkü her biri diğerini suçlar. Herkes ‘’biz devralırken böyleydi’’ ya da ‘’bizden öncekiler yaptı’’ der ancak giderken de ya böyle bırakıp gider ya da daha kötü bir hale getirir öyle giderler. Bazen de yetkililere sorduğunuz zaman altyapı sorunlarının ekonomik yetersizlikten kaynaklandığını söyleyerek suçu veya suçluyu örtbas etmeye çalışırlar.
Altyapı sorunun çözülememesinin tabi ki farklı nedenleri vardır. Bunlardan en çok bilineni yerel yönetimde olanların hizmet etmekten öte kişisel iktidarlarını devletin gücünü de kullanarak daha güçlü hale getirmek istemesidir. Dolayısıyla öncelikli olan kent sorunlarını çözmek değil elinde tuttuğu iktidarın nimetlerinden kişisel, grupsal ya da sınıfsal olarak azami ölçüde faydalanmaktır. Seçim dönemi yaklaşırken göz boyama amacıyla bir takım yerler yıkılır ve yenileme çalışmalar başlar ancak kısa bir süre sonra henüz yeni yapılmış olan yerler daha bir yıl bile dolmadan tekrar bozulur ve eski halini alır. Her kente tahsis edilen finansal kaynaklar ve sunulan finansal destekler aslında doğru yerlere harcanması durumunda o kentin sorunlarını çözebilmeye yeterli olabilmektedir. Buna yerel yönetimlere sunulan ulusal ve uluslar arası kredileri de eklersek bu finans kaynağının kentin altyapı gibi temel sorunlarını çözebilmede yeterli olabileceği söylenebilir. Ayrıca gelişmiş modern kentlerde örneğin yollar yapılırken dayanıklılık süresi önceden tespit edilir ve bu süre en az 10 yıl olarak belirlenir. Eğer yapılan bir yol altı ay veya bir yıl gibi bir süre sonunda tekrar bozuluyorsa bu o kent için bir hizmetten çok hem zaman hem de para açısından bir kayıp demektir.
Modern kentlerde şehir planlaması yapılırken özellikle yolların (konumuna göre) genişliğine ve birbirleri ile bağlantılarına dikkat edilir. Yollar dümdüz ve geniştir. Yolda hareket edecek olan ve park edecek arabalar için ayrı yerler vardır. Yolun sağ tarafında her zaman bir güvenlik şeridi vardır ve bu kısım (trafiğin yoğun olduğu zamanlarda) sadece ambulans, itfaiye ve polis gibi acil durumu olan araçların geçişi için kullanılır. Bunun yanında yayalar için geniş bir yer ayrılır ve yol veya caddenin her iki tarafında da yeşil alan veya ağaçlandırma kısımları da düzenlenir. Yol veya cadde boyunca yapılacak binaların yolu veya caddeyi daraltmasına asla izin verilmez. Yeni yapılan caddelerde veya yeni açılan yollarda bu hususlara dikkat edildiği gibi eski olan caddeler de buna uyum sağlayacak şekilde değiştirilir ve yeniden düzenlenir.
Bina yapılacak yerler tespit edilirken benzer durumlar dikkate alınır. Binanın dış dizaynı ve cephesi şehrin estetik görünümünü bozmamasına dikkat edilir. Bina sakinleri için park alanı çocuk veya dinlenme parkı ve yeşil alan gibi ortak ihtiyaçlar karşılanacak şekilde düzenlenir. Şehir içindeki güzergâhlar trafik akışını rahatlatacak şekilde yapılır. Bütün bunlar toplum menfaatine olan hususlardır. Yani o şehirde yaşayan herkesin faydalanabileceği kamusal hizmetlerdir ve yapılmaması için hiçbir gerekçe yoktur. Bu hizmetleri yapan yerel yönetimler kimlerden oluşursa oluşsun her zaman iyi anılırlar.
Bir sonraki yazımızda inşallah Mardin’imizle ilgili kentsel sorunları dile getirecek ve çözüm yolları üzerine konuşacağız.
Saygılarımla...