diorex

Kayyum, Komiser, Belediye Başkanı

Kayyum, Komiser, Belediye Başkanı

Kürt seçmeni kayyum, komiser ve belediye başkanı kavramlarıyla aynı dönemde tanıştı, bu nedenle kafalar hala karışık. Biz de kendi açımızdan bu kavramlara açıklık getirmek istiyoruz bilgimiz oranında.

Önce kayyumun ne demek olduğuna bakalım. Ekşi sözlüğe göre kayyum, bilirkişi kılığına girmiş devlet tarafından görevlendirilen şahısların iki büyük şirket arasındaki hukuki anlaşmazlıklar sonucunda bir karar çıkana kadar şirketlerden birinin yönetimine el koyması dolayısıyla yürütmeyi sağlayan grup. Tabi burada söz konusu olan şirket değil belediye ve grup değil şahıstır.

Komiser ise PKK/KCK sözleşmesine göre DBP’li(Demokratik Bölgeler Partisi) seçilmiş belediye başkanlarını “kontrol” etmek amacıyla atanmış kişi veya kişilerdir, iddia edilen. Kontrol ne demek, kimin adına kontrol yapılacak; bu konu hala açıklanmış değildir.

Belediye başkanı ise halkın oyları ile seçilen kişidir. Seçmenin sandıklarda oy kullanarak özgür iradesiyle seçmek suretiyle uygulanan metot olup demokratik bir yoldur. İşin garabet oluşturan tarafı demokratik yöntemle seçilen belediye başkanı anti demokratik durum karşısında güçlü olması gerekirken çok zayıf ve iş yapamaz durumda olmasıydı.

KCK’nın atadadığı “komiserler” bir nevi kayyum durumundaydı. Bu komiserlerin niçin atandığı hala meçhul iken bu durum karşısında eli-kolu bağlı olan seçilmiş belediye başkanları hizmet yapamaz durumundaydılar.  Öyleki iş artık karikatürize bile ediliyordu. Hizmet yapmaları gereken belediye başkanlarının “Nizanim, heval zanin- Ben bilmem arkadaşlar bilir” sözü sıkça dillendirilir olmuştu.

Seçilmiş belediye başkanları daha çok gerçek misyonlarının dışında bir duruş sergiliyorlardı ya da buna mecbur ediliyorlardı. Daha açık bir ifadeyle hizmet misyonlarını yerine getirmeleri gereken belediye başkanları ve yerel yönetimler ideolojik siyasetin tam odağında yer alıyorlardı.

Halbuki Kürt halkı daha çok hizmet bekliyordu.

Halkın daha çok hizmet beklediği gün gibi ortadaydı. Belediye yönetimlerinin alt yapı çalışmalarıyla fark yaratılmasını bekleyen Kürt halkı, bu durum karşısında sessizliğe gömülmüştü. Bu sessizlik hendek ve barikat sürecinde doruğa çıkmış, Kürt şehirleri adeta büyük birer sessiz mezara dönüştürülmüştü. Ne yapacağını bilemeyecek duruma gelmiş halk, hendek ve barikat kurma sürecinde önemli oranda şehirlerini terk etmeyi seçmişti. Bir yıl sonunda hendek ve barikatlar nedeniyle yüzbinlerce Kürt evlerini bırakarak şehirleri terk etmiş ve genellikle komşu kentlere yerleşmiş, kaygılı bir bekleyiş içerisine girmişlerdi.

Kayyumlar Art Arda Atandı

Ortalık, DBP’li belediye başkanlarının “teröre” verdiği destek söylenti ve iddialarıyla çalkalanıyordu neredeyse. DBP’li belediye başkanları hakkında soruşturmalar ve incelenmeler yapılmaya başlandı. Aylarca süren incelemeler ve soruşturmalar sonucunda belediye başkanları İçişleri Bakanlığınca bir bir görevden alınmaya başlandı, buna büyükşehir belediye başkanları da dahil. Görevden alınan başkanlar gözaltına alınmaya başlandı ve ardından tutuklanarak cezaevlerine konulmaya devam edildi. Tek umut halkın ortaya koyacağı tepkiydi ancak halk bu durum karşısında sessiz ve neredeyse hiç tepki göstermez oldu.

Halkın bu pozisyonu HDP’nın eşbaşkanları ve milletvekilleri de gözaltına alınıp tutuklanmaları sürecinde de devam etti. Ülke OHAL ve KHK’larla yönetiliyordu artık. HDP cephesinde bir iddia şuydu ki, eğer OHAL’ın yaratmış olduğu baskı ortamı olmasaydı, halk tepki gösterirdi olanlara karşı; ancak gerçek olan bir durum vardı ki milletvekilleri ve belediye başkanları tutuklanırken ciddi manada halk bir tepki ortaya koymadı.

Hükümet ise bu ortamda görevden aldıkları belediye başkanları yerine vali ve kaymakamları kayyum olarak atamaya başladı. PKK ise yaptığı açıklamada, kayyumların hedef alınacağını açıkladı. Bu burada dursun, halk bu kez atanan kayyumlardan hizmet beklentisi içerisine girdi.

Kayyumların yaptıkları ilk iş güvenlik önlemlerini arttırmak oldu. Belediye binalarının etrafları da beton duvarlarla örülmeye başlandı. Göreve geldikleri süre içerisinde güvenlik tedbirlerini sıklaştıran kayyumlar, hizmet yapmayı ikinci plana atmış durumda. En büyük icraatları HDP zamanında “çeşitli yöntemlerle” işe alınanları ihraç etmek ve bunun yerine kendi kadrosunu kurmak oldu. İhraçlar devam ederken, işlerine son verilenler arasında “suçsuz-günahsız” insanların da olduğu sesleri halk arasında duyulur oldu.

Hükümet bu sesleri ne kadar duydu, ne kadar duymadı bilinmez ama gerçek olan bir durum var ki halk kayyumlardan hizmet beklentilerini hala korumaktadır. Hem de kayyumlardan bu anlamda bir fark yaratmayı beklemektedir çünkü gerek valiler gerekse kaymakamlar aynı zamanda devlet adına yetki kullanabilme olanaklarına da sahiptir, yani deyim yerindeyse halkın gözünde daha güçlüdürler.

Halkın hizmeti görüp görmeyeceğini zaman gösterecek ama hem komiserler döneminde hem kayyumlar döneminde halk hep hizmet beklenti içerisindedir. Ne yapalım hizmet bize nasip olamadı.

Saygıyla…

Yorumlar

Image
Adalet vicdanla koşut gelişir
27.02.2017 / 07:57

Mardinde her şey şaka gibi. Mağdur olup hakkını aramak istiyorsan hakkını araman gereken her mercide karşına kocaman duvarlar çıkıyor. Çünkü şehrin bazı aileleri tüm soyu sopuyla ve ahbabı çavuşuyla her yere yerleştirilmiş her yeri parsellemiş.Elleri kolları ger tarafa uzanıyor. Doğal veya zoraki olarak nüfuz ve baskı kullanabiliyorlar. Belediye, belediye başkanlıkları, Valilik, kaymakamlıklar, il özel idare, çevre ve şehircilik müdürlüğü, imar ve iskan müdürlüğü, müze,hastane, avukatlık büroları, üniversite yönetimi ve idari birimler, adliye barosu, üniversite ve adliye evrak kayıt, katiplik, il kültür turizm müdürlüğü gibi gibi. Bir bakıyorsun üniversitenin rektörüyle çevre ve şehircilik müdürü kardeş baroyu işletenler akrabaları tuttuğun avukat akrabası valilikte bilmem ne müdürü ya onun ya genel sekreterin bilmem nesi adliyedeki katip yine bilmem nesi çıkıyor. Bu sadece bir örnek. Göbekten bağlı olan daha bie kaç aile, aşiret ve sülale daha var. İçlerinde akrabalık ilişkisini işine bulaştırmadan ahlakıyla yapanı olduğu gibi ayaklı gazete, muhbir ve akrabasını tutarak taraflı ve önyargılı çalışanı da. Mardin için eşitlik, adalet, güven ve kalkınma konularında çok sıkıntılı bir durum.

Image
Rukıye bulut
21.02.2017 / 22:45

Kayyumlar dıkkat edın kendımızı koruyum mardın kardesımı yedı

Image
Rukıye bulut
21.02.2017 / 11:45

Kayyumlar dıkkat edın kendımızı koruyum mardın kardesımı yedı

Image
Artuklu
21.02.2017 / 10:20

İnşaat ruhsatları ve tapuya gidecek evraklar da eksiklik yoksa masalarda fazla veya aylarca beklememesini ve imzalanmasını istiyoruz. Kaymakamızan ve Valimizden yaptıkları hizmetin devam etmesini istiyoruz.Vatandaş olarak yapılan hizmetten memnunuz.

Image
Nusaybin
20.02.2017 / 22:22

Nusaybin'e atanan kayyum'dan beklentimiz çok büyük .kendisine başarılar diliyorum nusaybin turkiye'nin otogari olmayan tek şehir imsallah nusaybin'e yeni bir şehirler arası otogar inşa eder Allah yardımcıları olsun

Image
Haramzadelerin coğrafyası
20.02.2017 / 21:43

1-Derik'te halka hizmet eden gencecik kayyım kaymakama kıydılar, kıydırdılar. Bu coğrafyada çalışkan ve ahlaklı insanlara tahammül yok. Çünkü dışarıdan kumandalıları, emek vermeden zengin olanı, hırsızı yolsuzu ve haini çok.<br>2-Haksız maddi ve manevi kazanç sağlayan, iki taraflı oynayan avukatların hepsine yediklerinin hem kendilerine hem ailelerine zehir zıkkım olması ve işlerinin ters gitmesi için dua ediyorum. O avukatlar kendilerini bilir. İnsafı, ahlakı ve vicdanı olan aldığı işi layıkıyla yapar haram yemez. Bunlar olsa zaten yediği haram parayı pişman olup geri öder.

Image
Artuklulu Vatandaş
20.02.2017 / 17:19

Mardin son yıllarda hizmet hasret kalmıştır.Kayyum atanan Kaymakamımızın faydalı olacağını düşünüyorum.2 aylık süre için değişiklik göze çarpmaya başladı.Bunun artarak devam atmasını diliyoruz.

Image
Mardin konuşuyor
20.02.2017 / 16:46

Mardin'deki avukat tabelalarından bile şehirdeki ve barodaki kamplaşmayı ve aşiret/aile ilişkilerini ve bunların genel siyasi duruşlarını anlamak mümkün. Valiliğin ve adliyenin tam karşısına bakın.

Image
westa
20.02.2017 / 15:38

Meclis üyesi olamayacak kişilerin sırf ailesinden biri dağda diye bld başkanı adayı gösteriyor kandil .hiç bir bilgi ve birikimi olmayan kişiler nasıl olsa kazanırlar mantığı ile aday gösteriyorlar. Maalesef bz kūrdler sorup sorgulama yeteneğine sahip olmadigimz için oy verdik geçmişte .oy verdik şehitlerimizi yıktı hdpkk

Image
westa
20.02.2017 / 15:26

Hayatım boyunca gecmiste hdp cizgisindeki partilere oy verdim ama hdp hendek ve cukur siyasetinden dolayı halka zarar vererek adete hdp kendini nefret ettirdi bize ayrıca pkk bugün bölgemizde olup bitenlerin en büyük sorumlusudur pkk hdp'yi itibarsizlastirdi.pkk kürd Şehirlerine saldırarak taban kaybetti sessizlik pkk örgütüne yönelik bir tepkidir. Hem evlerimizin altına bomba koyacak coluk çocuk polis asker öldürecek hemde halktan destek isteyecek biz kerizmiyiz

Yorum Yaz