Karne Ve Kar Sevinci
Cuma günü karneleri dağıtıp iki hafta sürecek ara tatile giriyoruz.
Öğrenciler için özel bir anlam taşıyan ve özlemle beklenen ara tatilin uzun süredir özlemle beklenen kar yağışlarıyla karşılanması ise tatil sevincine ve karne heyecanına ayrı bir sevinç ve heyecan katmış durumda. Öğrencilerin karne mutluluğuna iki gündür aralıklarla yağan kar sevinci de eklendi.
Bir öğrenci için karnelerin dağıtım zamanı eğitim öğretim hayatının belki de en unutulmaz anıdır. Karne aslında dönem boyunca yapılanların, başarıların, gayretlerin, derslerdeki ve davranışlardaki gelişimlerin kağıda dökülmüş halidir.
Karne anını öğrenci anlamına uygun yaşamalıdır. Öğretmen, karneyi dağıtıp hemen kurtulayım mantığında olmamalı, öğretmenler bu anlamlı günü etkinliklerle, farklı programlarla, oyunlarla, sunumlarla hafızalarda silinmeyecek bir zaman dilimine çevirebilmelidir.
***
Karneyi alan öğrenci artık tatili hak etmiştir.
Tatil demek, kesinlikle eğitim sürecine ara vermek değildir.
Tatilin ilk gününden itibaren aile çocuğu için ona uygun bir tatil planı yapmalı, oyunların yanında periyodik ve düzenli olarak kitap okumasını, ders çalışmasını teşvik etmelidir. Bunları yaparken çocuğu sıkmak, ona baskı kurmak ve zorlamak fevkalade yanlış olur. Çocuk tatili gönlünce geçirmelidir.
Eğlenceli aktivitelerin yanında çocuğun gerekirse arkadaşlarıyla beraber aralıklarla grup çalışmaları yapması ve oyunlar oynaması sağlanmalıdır. Böylece çocuğun dönem boyunca kazandığı bilgi ve birikimler taze tutulabilir.
Ayrıca öğrenilen güzel davranış ve görgü kurallarının evde takviye edilmesi, aile bireylerinin yaşantılarıyla öğrencilere örnek olması gerekir.
Tatil demek kesinlikle çalışmaya, okumaya ara verilen zaman demek değildir. Tatilin verimli geçirilmesi hususunda aileye önemli yükümlülükler düşmektedir. Ama aile asla baskı yapma yoluna gitmemelidir. Anlatarak, sevdirerek, çalışmanın gerekliliğine inandırarak çocukla iletişim kurulmalıdır.
***
Zaman geçiyor.
Geçen hiçbir günü getirmek mümkün olmuyor. O nedenle eğitim öğretimin ilk yılından itibaren çocuklarımızı takip etmeli, onları başarısızlığa götürecek her türlü etki ve dış müdahalelerden uzak tutmalıyız.
Anne babalar çocuklarının karnelerini hesap sorma mantığıyla incelememeli, görülen ders ve davranış eksiklerinin nasıl giderilebileceği ile ilgili bir bakış ve anlayışla öğrencinin durumuna bakılmalı.
Eğitim, oniki ay boyunca sürdürülmesi, çok yönlü gerçekleştirilmesi ve desteklenmesi gereken uzun soluklu gevşeklik kabul etmeyen zor bir süreçtir. Her problemin bir formülü, her hastalığın bir reçetesi olduğu gibi eğitim sürecinde de başarılı olmanın yolları, sırları vardır.
***
Son olarak ben bütün öğretmen arkadaşlarıma kendi öğrencilerine karne gününü anlamına uygun yaşatmak için çaba göstermelerini, anne babalara da çocuklarının almış oldukları karne ve belgeleri ileride çocuklarına en anlamlı hediyeleri vermek için saklamalarını öneriyorum.
Tüm öğrencilere, öğretmenlere, öğrenci velilerine ara tatilin hayırlı olmasını, verimli olmasını ve güzellikler getirmesini diliyorum.