Kardeş Kanı Yerine Kurban Kanı Akıtalım..!
Kabil ile Habil’in hikayesini bilmeyenimiz yoktur.
Kıskançlık duygularını öfke ile harmanlayan Kabil, bu duygularını, kardeşi Habil’i öldürüp yeryüzüne ilk kardeş kanı dökmekle göstermişti.
İnsanoğlu, yaratılışında rahmet, gazap vb. birtakım duygularla donatılmıştır.
Bu duyguları, kendisine verilen akıl ile kontrol altına alabilen insan, Ahsen-i takvim mertebesine ulaşmakta, akıl-duygu dengesini sağlayamayıp, tamamen duygularının esiri olan insan ise Esfel-i safilin seviyesine düşmektedir.
Yaratıcı tarafından bu dengeyi sağlayacak akıl verilmekle birlikte, iyi ile kötüyü birbirinden ayırt etmesine yardımcı olmak üzere zaman zaman yol gösterici emir ve tavsiyelerde de bulunulmuştur.
Dış tehlikelerden korunmak üzere elzem olan gazap yönünü gelişigüzel kullanmak yerine kontrol altına alması ve merhamet duygularını beslemesi için yapılan tavsiyelerden birisi de kurban ibadetidir.
Hz. İbrahim’le sembolleşen kurban ibadetini yerine getirmekle hem cinayetlerin, hem de vahşi duyguların hakim olduğu savaşların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
İslami inancına göre kontrolsüz gazap duygusu, yaratılmışların en yücesi olan insanın kanını dökerek kişiyi yaratıcısından uzaklaştırırken, onun yerine akıtılacak kurban kanının ise barışa sebep olacağı ve kişiyi Allah'a yaklaştıracağı ifade edilmiştir.
Bu yüce ibadet sebebiyledir ki, kısa sürede 3 milyon km kareden daha büyük fetihler yapan ve “haksız yere bir insanı öldürenin bütün insanlığı öldürdüğünü” buyuran bir dinin peygamberi Hz. Muhammet’in hayatı boyunca yönettiği tüm savaşlarda her iki taraftan hayatını kaybedenlerin sayısı 350 civarında kalmıştır.
Günümüz dünyasında vahşet almış başını gitmekte..
İslam coğrafyasında kardeş kanına susamış insanların yaptıkları da ortada..
Oysa bu coğrafya, insanın yüceliğinin ifade edildiği bir coğrafya..
İnsanı kurban etmek yerine, diğer tüm nimetlerin insanlığın emrine verildiği bir coğrafya..
Hz. İbrahim’in oğlu Hz.İsmail’in kıssasına şahit olmuş, insanın kurbanla var olduğunun bilincine varmış bir coğrafya..
Akıtılacak kurban kanının, İsmail’lerin kanına bedel olacağının öğrenildiği,
İnsanlığa hayat vermek için özellikle kurban kanı akıtmanın vacip (kuvvetli sünnet) sayıldığı bir coğrafya..
Kurban kanı akıtılmayan bir memlekette, insan kanının akması kaçınılmaz olduğu gerçeğinden hareketle haydi hep birlikte kurban keselim..
Hayat almak için değil, hayat vermek için keselim..
Yok etmek için değil, var etmek için keselim..
“Kürtajı serbest bırakın” diyerek kendi evladına kıymayı göze alan, Suriye’de Müslüman kanını akıtan zalim yönetime destek çıkan, insanlık için kurban kesmeye sıra gelince “hayvanlara kıymayın” diyerek kurban eti yerine insan eti tercih edenlerden olmaktansa,
Akan her kurban kanının bölgemizdeki insanlık katliamına son vereceği, damlaya damlaya can olacağı duasıyla kurban keselim.
Mehmet’lerin Şeyhmus’ların hem şimdi, hem de bundan sonrası için ebedi barış ve huzur içerisinde geçireceği Kurban Bayramı dileğiyle..
USTAD 23.10.2012