Kader mi? İhmal mi? Aşırı hız mı?

KÖŞE YAZISI

Gaziantep'in ardından Mardin Derik'te yaşanan kazalar içimizi yaktı. Ciğerlerimizi dağladı. Ülke olarak herkesi yasa boğdu. Tarifi zor bir acı. Allah bir daha yaşatmasın. 

Rabbim; vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar versin. Geride kalan ailelerine sabr-ı cemiller ihsan eylesin. 

Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an ertelenir ne de bir an öne alınır.(Araf süresi Ayet 34)

Bu yaşanan elim kazalarla ölümün hakikatini ve ölümün bizlere çok yakın olduğunu bir kez daha müşahede ettik. Ölümden ibret alıp almadığımızı, ahiret hayatı için hazırlık yapıp yapmadığımızı sualini herkesin kendisine sormasında fayda vardır. 

Bir kaç saat arayla bu iki kazanın olması ve kazaların birbirine benzemesi insan düşündürüyor. 

Kader mi? İhmal mi? Aşırı hız mı? 

Elbette bu iki kaza ciddi ciddi araştırılıp kamuoyu bilgilendirilip bir sonuca varılacaktır.

Tabi çeşitli iddialar var. Tonaja dikkat edilmediği, aşırı hız yapıldığı, kurallara uyulmadığı ve çevre yolunun olmayıp yüklü koca TIR'ların şehir içinden geçmesi gibi... 

Birde Trafik kurallarına uymayan ve şehir içinde sanki otobandaymış gibi aşırı hız yapan o kadar çok sorumsuz sürücü var ki bu da ayrı bir sorun. 

Elbette bütün bunlar birer sebebtir. Araştılıp gereği yerine getirilmesi lazımdır. 

Ancak Artuklu, Kızıltepe, Derik, Nusaybin gibi ilçelerde bu zamana kadar çevre yollarının yapılmamış olması ve bu tür kazalara davetiye çıkarılması kimin ihmali varsa derhal hesap vermeliler. Ve gereken cezalarını almalılar. 

Kadere iman etmişiz. Ama ihmalkarlığımızı kadere bağlayıp işin içinden çıkarak bir yere varamayız. 

Temennimiz devlet ve toplum olarak, bu tür kazalardan gerekli dersleri çıkarıp bir daha yaşanmaması için tedbir alarak Allah'a tevekkül etmemizdir. 

Millet olarak hepimize geçmiş olsun. Rabbim bir daha yaşatmasın. Daha büyük kazalardan, belalardan ve musibetlerden muhafaza buyursun.