İstikrarlı Bir Seçim İçin

KÖŞE YAZISI

Her seçim yeni bir başlangıçtır bizler için. Çünkü her seçim öncesinde, hayatımızın akışını değiştirecek yeni fikirler, yeni oluşumlar, yeni icraatlar, yeni arayış ve bakış açıları meydana getirilir.

     Bu da bizlerin yaşam kalitesinin daha da yükselmesine vesile olur.
     Aslında şöyle Türkiye'nin geçmişine baktığımız zaman seçim mitinglerinde ve seçim bildirgelerinde  söylenenler ile seçimlerden sonra yapılanlar kesinlikle birbirine ters orantıda olduklarını farkederiz.
    Laf olsun torba dolsun, gibi söylemlerle halkımız yıllarca bir taraflara çektirilmeye çalışıldı. Memleketin sorunlarıyla, ülkemizin yönetimiyle sadece iki elin parmaklarını geçemeyecek sayıda ki kişiler dışında hiç kimse söz sahibi olamıyordu.
      Bu da ülkemizin sürekli geri kalmasına sebep oldu. İçine kapanık bir halk durumuna geldik. Dünya klasmanında ülkemiz son sıralardan kendini kurtaramıyordu.
     Avrupa standartlarında ise hep boynu bükük bir durumdaydı. Bu öyle ki Türk futboluna bile yansımıştı. Çünkü dünya kupası maçlarında oynadığımız dönemlerde kazanmayı değilde daha çok, nasıl az gol yerim de bu işten öyle sıyrılayım hesabı yapılırdı.
      Yeni parti ve siyasi oluşumlar sayesinde, artık siyasetimiz daha da kaliteli bir hale geldi. Farkedilebilecek derecede yenilikler yapıldı.
      Artık insanlarımız ülkemizi yönetmeye çalışan kişileri daha geniş bir bakış açısıyla görmeye başladı.
    Bizi yöneten kişilerin de halktan, halkın dilinden anlayan kişiler olmasına dikkat edebiliyoruz.
      Millet olarak artık neyi nerde, ne şekilde, hangi oluşumun içinde olmasını istediğimizi daha bariz bir şekilde dile getirebiliyoruz.
      Çünkü bizlerde yeni oluşumlar sayesinde yenilendik. Kaliteyi hangi siyasi partide bulabileceğimizin farkına vardık ve siyasetin ne kadar güçlü bir silah olduğunun bilincini aşılandık artık. Doğru yapılan siyasetin ülkemiz açısından önemini anladık.
       Milli takımımız bile dünya üçüncülüğüne geldi. Artık arzu ettiğimiz hayat düzeyini elde etme çabalarını aşmış duruma geldik.
       Şimdi yeni taptaze bir fırsat daha geçti elimize. 12 Haziran seçimlerine çok az bir süre kaldı. İstikrarın ilelebed devam edebileceğini sağlayabileceğimiz bir dönüm noktasına ulaştırma isteğine yetişmek bizim elimizde.
       Ülke olarak içerde ve dışarda muasır standartlara daha da ulaşabilmenin yolu bizim elimizde.
       Partileri tanıyoruz, bağımsızları tanıyoruz, genel anlamda kimin ne yaptığını biliyoruz. Çünkü artık bilinçlendik, piştik ve olgunlaştık. Bağımsız olan oyumuzu kimlere emanet edeceğimizi biliyoruz.
       Türkiye bizimdir, Güneydoğu bizimdir, Mardin bizimdir, bu memleket bizimdir.
       Doğru olanı seçelim, 
       Yalandan yalnıştan olmayalım,
       Vicdanımızın sesine kulak verelim
       Oyumuzu hatırdan yana kullanmayalım, satandan, sattırandan taraf olmayalım.
       12 Haziran seçimlerinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.