İnsan olarak

KÖŞE YAZISI

İnsan olarak bir sürü olay, sıkıntı, acı veya hüzün yaşarız. Yapı itibariyle böylesi duygulara, böylesi muamelelere çoğu zaman gebe kalırız. Her zaman bizi meşgul eden, yakamıza yapışan bir şey olur. Bu şey bazen bir iş, bazen bir insan, bazen sıradan bir meseledir.

Rahat olsak da bizi rahatsız eden, başımıza iş açan olur. Moralimiz yerinde olsa da moralimize kast eden olur. Keyfimiz on numara olsa da keyfimizi bozan olur. İşimiz tıkır tıkır işlerken işimize çomak sokan olur. Başarıya doğru emin adımlarla yol alırken yolumuzu sebep yokken kesen çok olur. Olduğumuz gibi davranırken davranışlarımıza karşı ön yargıyla yaklaşan hep olur. Bugünlerde yarınlara yatırım yaparken geleceğimizi bile bile karartan daima olur. Ayrıca ağrısız başımızı ağrıtan, güzel canımızı sık sık sıkan, temiz kalbimizi ikide bir kıran da olur bu hengâmede.

İnsan olarak hak edilen rahatlığı, var olan mutluluğu uzun süre tatmayız. Bir engeli geride bırakırken başka bir engelle karşı karşıya kalırız. Bir sorunu hallederken başka bir sorunla yüz yüze geliriz. Bir yoğunluğumuzu tamamlarken kendimize başka yoğunluklar ekleriz. Bir konu yokken bile akıllı telefonlarımıza gömülür sosyal medya mecralarında zamanı cayır cayır harcarız.

Boş kalmayı bilmeyiz. Temas ettiklerimiz ve dokunduklarımız çeşit çeşittir. Sadece bir şeyle uğraşmayı kendimize uygun bulmayız. Kafamızın içini soru ve sorunlarla habire doldururuz. Tüm bunları yaparken yavaş yavaş sağlığımızdan oluruz. Sağlığımızı düşünme erdeminde uzak dururuz.

Zira insan olarak isteklerimiz ve meşguliyetlerimiz bitmez. Her şey ya da herkes gönlümüze göre gitmez. Hayallerimizin çok azına ya kavuşuruz ya kavuşmayız. Evdeki hesaplarımız genelde çarşıya, havaya, gündeme uymaz. Biz planlar yaparken başkalarının adımlarına, planlarına takılırız. Biz niyetlerimizi temiz tutarken niyetlerimizi suiistimal edenler olur. Biz vicdanımızın sesi doğrultusunda hareket ederken bize karşı vicdansızlıkla ve haksızlıkla muamele eden olur.

İnsan olarak güzel eylemlerimiz, iyi niyetlerimiz ve apak düşlerimiz sekteye uğrar. Gönlümüzde özene bezene ektiğimiz tohumlar, küçük bir aksilikten dolayı maalesef gün yüzü görmez.