İhtiyatlı Bayramlarda Kürt Kazanımları...

KÖŞE YAZISI

              KAZANIMLARI GEMLEMEYE ÇALIŞAN GÜÇLER (?)           

Demokrasi ihracı bütün hızıyla fitilleri tutuşturup,topuyla/tankıyla mezarlarda yer edinmeye,daralan ve tıkanan pazarları genişletmeye,kaçakçısı,vurguncusu,taşeronu ve paramiliter güçleriyle üreticilerini her geçen gün biraz daha heyecanlandırmaya ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'in,yıllarca üzerinde çalışılan emperyal projelerin yürürlüğe konulduğunun açık ve samimi itirafından ibaret olan 9 yıl önceki demecinde:

''22 devletin rejiminin,sınır ve haritalarının değiştirileceğini Türkiye'nin de buna dahil olduğunu...''
                                                                                 Washigton Post'tan/ 07 Ağustos 2003

ABD'nin resmi ağızlarıyla, proje altyapısının oluşumunda emeği ve 'ustalığıyla' eşbaşkanlık görevinin gönüllüsü olarak hizmetlerini İspanya ile ''farklı dinler ve farklı kültürlerin birliktelikleri'' babında demokrasi ihracatının birer limanı olmak için İsrail-ABD örtülü projelerinden sonuç almak için bir ucundan aralarken pusuda beklediğinin garabetini de izlemeye başladık.

Amaçları ve kapsamındaki öncelikleri belirginleşen projenin,ekonomik krizleri düzlüğe çıkarmak için seçilen coğrafyanın zengin enerji havzalarının ulaşım güvenliğini sağlamak,paydaşlarını da bu güvenli şeridin içinde tutarak kapitalizmin yeniden yapılanmasına,pazar arayışlarının genişletilmesi sayesinde daralan kanallarını bir nebze de olsa açmaya çalışmak,başkalarına kaptırmadan 'kabus! gibi oturacak' kadar belirsizliklere adres olacağı paylaşımlara doğru derinleşirken,uçağa/tanka ve füzeye olan taleplerini de son aylarda 'patlama noktasına' getirdi.Daha şimdiden ABD Kongresi'nde onay bekleyen siparişler çıkar önceliklerine uygun şekilde 100 milyarlarca dolarlık insan yaşamı üzerinden sömürü olurken,savaşları da acımasız kılıyor.      

Tunus Öğrenci Hareketinin ateşlediği,Arap halklarınınTahrir Meydanı,Mübarek sonrası kazanımlarının anında gemlenmesine siyasi,askeri ve ekonomik olarak 'demokrasi İhracatçısı' talancı güçlerin dolaşımdaki taşeronlarıyla limanlardan,örgütlü olmayan halkların giden despotlarının yerine ' Şimdilik ara mal olarak' askeri konseylerle güçlerini korumak üzere BOP'un inşasındaki kalitenin eksiksiz üretimi '' bağımlı demokrasi için..'' önceden belirlenmiş amaçlarla ve uygun görülen takvimde oluşturulan parlamentonun cumhurbaşkanı seçimi sonrasında meclisin feshine karar verilmesi İthal demokrasi örneği değil mi Mısır'da?

 1.Paylaşım Savaşında,Sarıkamış'ta 90 bin askerin Rus hududunda telef olmasının bugün için yanı başımızdaki komşumuzun önceden/plan dahilinde aralarında Türkmenlerin de olduğu toplama muhalif paramiliter güçlerin Katar,Suudi Arabistan gibi ülkelerin yardımları ve tarihten özellikle Almanların,Osmanlıyı doğuda Rusları engellemek,Mısır'da da İngiltere'yi oyalamak için savaşı tanpon bölgeye yıkmanın güvenlik hattındaki her türlü kaybın hiç de Alman kayıplarının olmayacağı projeye destek vererek;bugün için de ülkeyi ÖSO'nun karargahı haline getirip Enver Paşa'nın kaprislerini görmemezlikten gelerek idealindeki Pan-Türkizim'in/Pan-İslamizmin hedeflerine varmak,BOP'la ''Lider Devlet-Sözü Dinlenen Devlet'' olmak için ellerini oğuşturarak Enver Paşa gibi başkasının güvenliği ve pazarları için gençlere 'ateşten gömlek' giydirip telef ederken sınır ötesinde okyanus ötesinin çıkarları için Enver Paşa'nın yenilgilere doymaz İttihatçılığını her gün muhalefette ararken,birilerinin:

''Be kardeşim! kendi tutku ve kompleksleriniz için bu gençlere nasıl kıyarsınız'' demez mi?

1914'ün Aralığında Sarıkamış faciasında iklim koşullarının niye değiştiğinin mazereti hiç ama hiç olmaz.

Bugün için Kürtlere karşı yıllardan beri oluşturulan konseptin ve iklim koşullarının da değiştiği bir süreçten geçerken vahşetin her türlüsünün sergilendiği bir ülkenin içişlerine müdahale ya da işgalini tanpon bölge için düşünmek,bölgenin ve İslam Aleminin Lideri olmak Enver Paşa'lık olmayacak mı?

Özgürlük mücadelesi siparişinin yapılamayacağı,başkalarına devredilemeyeceği,dönüşümünün bir süre işgallerle geciktirilebileceği ancak önlenemeyecek kadar potansiyel kazanımlara açık olduğu somut bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Suriye'de savaşan muhalifler(?),örgütlü olmayan halk yığınlarını da umutlandırarak BOP'un işgal ve talanına hizmet için iktidarın değişimindeki rolleri bitince yönetimin nasıl da vitrinlik/göstermelik balayını tamamladıktan 4/5 yıllık aralıklarla gerçek demokrasi sorunlarının çözümüne değil,kapitalizmin kökleşerek derinleşmesine aracı olacağının ip uçları Mısır'da seçim sonrası  oluşan meclis nasıl 'dama atıldıysa' Suriye'nin de bağımlı konseylerce yürütme ve yargısından oluşacak 'tas-takımın' süreci tıkayıp başa dönüleceği rant ve sömürüsüyle yaklaşan ABD,seçimi sonrasında bu sürecin daha da hızlanarak havayı ısıtacağı anlaşılır oldu.

Irak işgali öncesinde olmayan demokrasi,işgal sonrası dayatmalarla onlarca yıldan beri kanı durdurabildi mi?

Tunus'a,Mısır'a,Yemen'e ya da Libya'ya uygun görülen demokrasi şimdi de Suriye'nin ölçüsü alınarak kesilip biçilmeyecek mi?  

Görünen o ki,Kürt kazanımlarının ihtiyatlı bayramlarla dönüşümünün hamlelerini gecikmeden,Erbil'deki uzlaşı sonrasında Suriye'deki kaosun ÖSO'nun,iktidar savaşı politikasından başka ufuk açmazken,güneyimizdeki ''Batı Kürdistan'da'' doğan boşluğun geriye dönülmez hareketi/hamlesi iktidarın el değiştirmesi için değil,demokratik federatif,konfederal yapı ve rejimin kısacası üretim biçiminin değişimi için kriz üstüne kriz yaşatıp kapitalizm sonrası konumunun şimdiden inşasına harç sağlarken,beklenmeyen hamleler karşısında etekleri tutuşan taşeronlar ve işbirlikçilerinin uykularını kaçıracak,satranç hamlelerine taş çıkartacak kadar  önemli bir stratejinin tüm tehditlerine rağmen 'sona çeyrek kala' diyebileceğimiz konseptin,Kürtlere karşı hiç değişmeyen ezen,asimilasyoncu,militer savaşları körükleyen politikalarını miras alarak hala insan değerlerine sahip çıkmayacak kadar bencil,içe dönük,rehabilitasyonlara gereksinim duyabilecek kadar hastayken,kurutulmak istenen dal/budak veren ağacın tomurcukları görünürken,neden ekolojinin ihtiyacı olan ormana dönüşmesin ki?  

Başbakanın BOP için:

''İnsani olarak üstlendiğim bir görevdir..''

Demecinin BOP ve sonrasındaki ''Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek Bir Gelecek ve İlerleme İçin Ortaklık İnsiyatifi''

En son tanımıyla soralım.

İktidarınız,amaç ve kapsamı hatta sınırları belirginleşen bu projenin içinde mi dışında mı?  

İçindeyseniz,Enver Paşa gibi neler kaybedeceğimizi de biliyorsanız bir eksiğiniz kalıyor; çünkü,Enver tüm kayıplara rağmen vasiyetini yazmıştı.

Yerelimizin geleneğinde halk kültürümüzün ince zekasından yansıyan deyişinde 'kitebé a'le hacar' dedikleri:

'' Vassi vasayatek u-rih evledek;/Taffi niranek u- rih şa'bek ve şuubek.''
  (Vasiyetini yaz çocukların rahatlasın;/Yangınlarını söndür halkların rahatlasın.)