diorex

Hukuk Öğrencileri Ve N.Ç

Hukuk Öğrencileri Ve N.Ç

Mardinli kız çocuğu N.Ç’nin uzun süren hukuk davası nihayetlendi ama nasıl nihayet? Kendi aleyhine ve ‘rızası’ ile tecavüze uğramış?! Bunu hukuki olarak kanıtlayan yüce adalet! İnsaf ve rezalet diyorum sadece, bu kararı veren yargıçlara. Bir de işin failleri olan çocuğun dedesi yaşında olan erkeklere ‘iyi hal’ uygulanmış. Yahu tecavüzün iyi hali mi olur? Oluyormuş demek ki bu coğrafyada.

Şimdi beni asıl ilgilendiren bu davaya olan tepkiler ve biçimi. Tepki mi tepkisizlik mi diyeyim buna ama ikisi de bir arada galiba. İlk tepki avukatı olan Reyhan Yalçındağ Baydemir’den geldi ve Reyhan Hanım dikkatleri bu karara çekmeye çalıştı. Daha sonra tepkiler gazetelerin köşe yazarlarından geldi. Köşe yazarları arasında en güzel tepkiyi Fatih Altaylı gösterdi. Yüce Adalet!in kararına en anlamlı tepkiyi Sayın Altaylı kendi köşesinden verdi. Kendi köşesinde bu davada adı geçenleri ardı ardına isim, soyisim ve adres vererek 28 kişi olan bu hayasızları toplumun gözünde ve vicdanında cezalandırdı. Toplum bir kez daha bu isimleri hatırladı, bilmeyen ve tanımayanlar da bu kişileri tanımış oldu. Ancak hatırladığım kadarıyla 2002 yılında olan bu olayla ilgili olarak şöyle bir iddia ortaya atılmıştı:

Bu olaya karışanların sayısı daha fazla. Bazı kimseler rüşvet vererek isminin listeye girmesine mani olmuş. Mahkemenin bu iddiayı soruşturması gerekiyordu. Gerçekten rüşvet var mıydı? Varsa kimler almış kimler yemiş rüşveti?

Bu olayla ilgili sanıkların yer aldığı liste o zaman insanların elinde sıradan bir şeymiş gibi dolaşıyordu. Bu listeyi çok kişi gördü.

Halk Neden Sessiz?

Evet halk neden bu karara tepkisiz? Bunu anlamak mümkün değil. Kararın açıklandığı sıralarda Mardin’de, Kızıltepe’de, Derik’te halk sokaklara dökülmeliydi. Ancak bu olmadı. Siyasi konularda kurumlar aracılığıyla tepkiler gösteriliyor, basın açıklamaları yapılıyor ancak bu gibi sosyal konularda toplum tepki göstermiyor, gösteremiyor. Anlaşılıyor ki toplum bu tür konularda mantalite olarak organize olmuş değil. Oysa adı geçen şehirlerde onlarca STK ve sosyal alanlarda faaliyet gösteren kurumlar vardır. Hatta bölgenin sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümü konusunda bir araya gelmiş, platform oluşturmuşlardır. Ama ortada kimseyi göremiyoruz, neden acaba? Çekindikleri bir durum mu var?

Ankara Hukuk Öğrencilerine Tebrikler…

En anlamlı tepkilerden birisi de Ankara Hukuk Fakültesi öğrencilerinin kararı veren yargının yüksek mensuplarına vermiş olduğu tepki oldu. Bu kardeşlerimiz gösterdikleri bu tepkiyle sadece geleceğin hukukçuları olduklarını göstermediler; aynı zamanda kendileri ile kararı veren hukukçu! Ağabeyleri arasında bir zihniyet meselesi olduğunu kanıtladılar. Sayın yargıçlar umarım bu tepkilerden sonra eğri oturup düzgün hesaplaşacaklar kendi kendileriyle. Aksi takdirde çocukları birkaç yıl sonra onların şu anda oturdukları koltuklarda oturacak ve verdikleri kararlarından utanç duyacaklardır.

İçime su serpen Yargıtay’ın yaptığı yazılı açıklamada sürecin henüz sona ermediği şeklinde bir saptamanın ortaya konulmuş olması. Eğer böyleyse ümit ediyoruz ki nasıl Fatih Altaylı onları toplumun gözünde mahkum ettiyse adalet de kendi açısından hak ettikleri cezayı verecek.

Bu vesileyle Ankara Hukuk Fakültesi öğrencilerini gösterdikleri duyarlılıktan dolayı kutluyorum.

Duyarlı bir toplum olmak dileğiyle duyarlı herkesin Kurban Bayramı’nı kutluyorum.   

Yorum Yaz