Hizmet İster misin? Evet İsterim
Önceki gün Belediyeden aranarak Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu’nun davetlisi olarak belediyeye davet edildim. Telefonda okul müdürlerinin bulunacağı davette öğlen yemeğinin yanı sıra belediye çalışmalarıyla ilgili bir sunum yapılacağı ve düşünce paylaşımında bulunulacağı anlatılıyordu.
Şaşırmıştım. Ertesi gün belediyeye gittiğimde Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerini ve bütün okul müdürlerini görünce şaşkınlığım meraka dönüşmüştü.
Belediye başkanı tarafından belediyenin dünden bugüne durumu ile ilgili bir sunum yapıldı. Yapılan ve yapılması düşünülen çalışmalarla ilgili bizlere bilgi aktarımında bulunularak milli eğitim yöneticileri ve okul müdürlerinin istek, görüş ve düşünceleri dinlendi. Bu buluşmaların birçok kesimle birlikte yapıldığını ve yapılmaya devam edileceğini öğrendim. Ortak akılla hep birlikte yöneteceğiz şehrimizi diyordu Belediye Başkanı.
Buluşma sonrası belediyeden çıkışta hepimiz kendi aramızda bu anlamlı buluşmalardan dolayı belediye başkanını tebrik etmiştik.
***
Belediyelerdeki hizmet anlayışı hep belli başlı işlerle sınırlandırılmıştı şimdiye kadar. Belediye şu ana kadar yaptığı, yapmadığı ya da eksik yaptığı hizmetlerle anıldı. Belediyelerin sosyal sorumluluk alanlarından, sosyal belediyecilik kavramından ve belediyece gerçekleştirilen sosyal etkinliklerden bahseden pek olmadı.
Ramazan ayında her hafta tanınmış ilahi sanatçıları ve gruplarının katılımıyla düzenlenen ramazan etkinlikleri, ramazan boyunca her akşam farklı bir mahalledeki eve düzenlenen iftar ziyaretleri, Mardin’de ilk defa denenen sokak iftarı programı, spor etkiblikleri, paneller, farklı özel günlere duyarsız kalınmayıp yapılan etkinlikler, dağıtılan binlerce güller ve karanfiller, belediye tarafından desteklenen hayır faaliyetleri ve aktiviteler. Bunların yanında farklı meslek gruplarıyla, sivil toplum örgütleriyle esnaflarla, muhtarlarla ve benzeri gruplarla buluşmalar düzenlenip sunumlar yapılması karşılıklı görüş ve düşünce alışverişlerinin yapılması Mardin’de alışık olunmayan durumlardı.
Şimdiye kadar televizyonlarda büyükşehir belediyelerinde gıptayla izlediğimiz bütün bu faaliyetlerin bahsedilmeye değer tarafları mutlaka vardı. Sunulan her şeye “istemezük” zihniyetiyle bakmaktan vazgeçip “doğruya doğru, yanlışa yanlış” diyebilme erdemini göstermek gerekiyordu.
Eleştirmek, eksikleri söylemek, önermek, şikâyet etmek tabi ki olmalıydı ancak toptan bir reddedişe dönüşürse söylemler bunun altında mutlaka bir art niyet yatardı.
***
Belediye çalışmalarından dolayı mağdur olanlar bu mağduriyetlerini gidip yetkililerle hiç paylaştılar mı bilmiyorum ama “ben hizmet istemem” değil, “isterim ama hizmetler hayatım zorlaştırılmadan gerçekleşsin” diyen ve hizmet istemenin ötesinde talep edip takipçisi olan bireylerin toplumda ağırlıkta olmazını arzu ederim.
Bu şehir hepimizin. Olumlu ya da olumsuz söyleyecek bir sözü olan herkesin bu sözünü doğru yerde, doğru kişilere söylemesi en doğru davranıştır ve muhakkak yerini bulacaktır.