Her Yer Karanlık!
Çocukluğumun ramazanlarını hatırlarım da samimiyet daha fazlaydı, aileler arasında yardımlaşma da öyle, her evin iftarını diğer aile mutlaka tadardı. İftar sonrası aç ve susuz gecen günün yorgunluğu komşuların toplandığı ya bir ağaç dibinde yada sokaktaki bir evin önündeki toplanma alanında içilen demli çaylar, yada çıtlatılan çekirdeklerle sohbetlerin de katkılarıyla anlamlanırdı. Şimdi bakıyorum da çağ değişti, komşular arasındaki yardımlaşma her ne kadar eksilmişse de ramazan orucunun yorgunluğunu bulunacak iki ağacın dibi yada iki metre kare çimenin üzerinde kurulacak ya bir iftar sofrasında yada iftar sonrası (bulaşıklar dahi yıkanmadan) sıcakların da etkisiyle kendini dışarı atıp egzersiz yürüyüşlere başlayıp, kendilerini dışarıya atan ailelerin sayısının hızla çoğaldığını görebiliyoruz.
Binaların ve betonlaşmanın başını alıp yürüdüğü bir evrede Mardin’de ve Kızıltepe’de belediyeler tarafından son dönemlerde yapılan parkların sayılarının hızla çoğalması inanıyorum ki, eskiden kalma bu kültürün yeniden canlanmasında önemli katkıları olmuştur.
Erkeklerimiz, ramazan orucunun yorgunluğunu tıka basa sigara ve duman kokan kahvehane köşelerinde değil de, aileleri ve çocuklarıyla birlikte park köşelerinde yada yeni düzenlemesi yapılan caddeleri boydan boya yürüyerek farklı bir aktivite gerçekleştirmiş oluyorlar.
Kızıltepe’de eskiden Cumhuriyet Meydanı olarak bilinen ancak daha sonra belediyenin yaptığı alan düzenlemesi ve trafiğe kapatılmasıyla birlikte ilçenin sosyal donatı alanlarından biri olarak yeniden şekillenip adı da Özgürlük Meydanı olarak değiştirilen alan, Ramazan günlerinin iftar sonrası en gözde adreslerinden biri oluveriyor. Kimi alan üzerindeki çimenliklere sofra kurup iftar açarken, kimi ise evinde iftarını açar açmaz, ailecek meydanın yolunu tutup, iki üç tur attıktan sonra şayet bulabilirse bulduğu boş bir alan üzerinde çimenliklere oturuveriyor.
Belediye tarafından, Elektrik kesintileri ve dalgalanmalar gerekçe gösterilerek, "TEDAŞ'ın günah keçisi olarak adres gösterilmesi gibi haklı bir dayanağın ortada durduğunu bildiğimiz halde; 50 dereciyi aşan kavurucu sıcakların arasında günlerini oruçlu geçiren aileler günün yorgunluğunu gece geç saatlere kadar termoslara doldurdukları çaylar ve torbalar dolusu çekirdekleri çıtlatarak attıkları üç turla çıkaradursun, belediyemizin yaptığı bu hizmetlerin karanlıkta kalmasına gözümüzün de gönlümüzün de razı gelmediğini hatırlatmak isterim!..
Geçtiğimiz yıl ilçe halkının hizmetine açılan ve Özgürlük Meydanı olarak adlandırılan bu alan üzerine özel olarak hazırlanmış ve rengarenk görüntülere alanın güzelliğine güzellik katan ışıkların hiç birinin yanmıyor olması tıpkı halkın olduğu gibi benim de dikkatimden kaçmıyor. Aklınıza gelen hemen her yerleşim yerinde Mübarek Ramazan için özel ışıklandırılmalar yapılırken, memleketimizde normal şartlar için dahi olsa da yapılan ışıklandırmaların yanmaması büyük bir eksikliktir. Bu gibi sosyal konulara olan özel duyarlılığını bildiğim Kızıltepe Belediye Başkan Vekili Sayın Şerife Alp’in konudan haberdar olmadığını düşünüyorum. Zira bu yazının ardından konudan haberdar olup gerekli çalışmayı yapacağından hiç mi hiç şüphe duymuyorum.
Sayın Alp ve beraberinde mesai harcayan meclis üyesi arkadaşlarına yapılan hizmetlerin en güzel tanıtılacağı bir evrede meydana dolan ve sayıları binleri aşan ilçe halkını karanlıklara mahkum etmenin eksik bir hizmet olacağını hatırlatırken, Meydan üzerindeki tabela kirliliği ve görüntü kirliliği arz eden sıvasız, boyasız-badanasız; tuğla ve pireketleri sayılacak durumda arz-ı endam eden bakımsız binaların çokluğu belediyenin dört bir yanda sürdürdüğü çalışmaları gölgelediğini hatırlatmakta yarar görüyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.