HDP Tabanında “Umudu Kırılmış Seçmen” Gerçeği

Referandumu geride bıraktık ama hakkında yapılan
tartışmalar devam ediyor. Doğal olarak bu tartışmaların başlatıcısı ve önderi
ana muhalefet partisi olan CHP’dir. Demokratik teamüller gereği muhalefet
partilerin böyle misyonları vardır; yani eksik buldukları veya yanlış
buldukları konulara itiraz etmek ve sair durumlar onların görevleri
arasındadır.
Ancak muhalefet partilerinin halkı sokaklara davet
etmeleri veya “kan dökülür!” gibi demokrasi dışı yöntemler endişelerin
oluşmasına neden olmaktadır. Hele “tehdit kokan” bu gibi söylemlerin CHP gibi
uzun bir tarihi geçmişi olan bir siyasal partiye yakışmadığını ifade etmek
gerekir.
Bu girişi yaptıktan sonra gelelim hangi oylar nereye
gitti veya nereye gitmedi? Tartışmalarına. Bu konuda MHP oyları ile Kürt oylarının
referandumda aktığı yer çok tartışıldı.
MHP oylarının beklendiği oranda EVET’e yansımadığı
hatta HAYIR’a gittiği iddialar üzerine yapılan tartışmalar oldu. Bir de Kürt
oylarının EVET’e büyük bir katkı yaparak yüzde 51 oranına ulaşılmasında etkili
oldu, tartışmalar ve teşekkürler de yapıldı. HDP yetkilileri kendi oylarında
bir kayma olmadığı şeklinde açıklamalar yaptılar. Tabi kayma derken elbette ki
son bir yılda Kürt illerinde izlenen ‘Hendek Siyaseti’ etkeni kast edildi.
Hendek
Siyaseti İflas Etti
Biz daha önceki yazılarımızda ‘Hendek Siyaseti’nin
HDP tabanında bir “Umutları Kırılmış Seçmen” grubunu oluşturduğunu gözlendiğini
belirtmiştik. Şimdi Hendeklerin kazıldığı Nusaybin, Derik ve Dargeçit
ilçelerinin merkezlerinde (köyler hariç) oy oranlarına bakacağız, Ardından
hendeklerin kazılmadığı Kızıltepe’nin oy oranlarına biz göz atmak istiyoruz.
1 Kasım Seçimlerinde,
Derik’te 33367 seçmen, 31392 seçmen oy kullanıyor.
1975 kişi oy kullanmıyor. 16 Nisan referandumunda 33892 seçmen, 29363 seçmen oy
kullanıyor. 4429 kişi oy kullanmıyor.
Dargeçit’te 15074 seçmen, 12168 oy kullanılıyor.
2906 seçmen oy kullanmıyor. 16 Nisan referandumunda 15397 seçmen, 11848 kişi oy
kullanıyor. 3549 kişi oy kullanmıyor.
Nusaybin’de, 65158 seçmen, 56170 oy kullanıyor.8980
kişi oy kullanmıyor. 16 Nisan referandumunda 59012 seçmen, 45023 oy kullanıyor.
13989 kişi oy kullanmıyor.
Şimdi hendek
kazılmayan Kızıltepe’nin 1 Kasım seçimlerinde oy oranlarına bakalım. 131142
seçmen, 120073 kişi oy kullanıyor. 11069 kişi oy kullanmamıştır. 16 Nisan
referandumundaki oylara bakalım. 136096 seçmen, 114789 kişi oy kullanıyor.
11307 kişi oy kullanmamıştır. ( Bu istatistikler
Mardin İl Seçim Kurulu’ndan alınmıştır.)
Görüldüğü gibi hendek kazılan ilçelerde 1 Kasım
seçimlerine nazaran önemli sayıda Kürt seçmeni sandığa gitmemiştir. Ama
hendeğin kazılmadığı Kızıltepe’de oy kullanmayan seçmen sayısında bir
değişiklik olmamıştır.
Bizden kayma olmamıştır, diyen HDP yetkilileri ne
yazık ki gerçekleri Kürt halkından saklamaya devam etmektedir. Bölgede daha
önce 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye giden AK Partiye yakın duran Kürt oyları
EVET’e geçmiştir. Ayrıca sandığa gitmeyen ve bizce “umudu kırılmış seçmen”
grubu da HDP tabanına mensuptu. Dolayısıyla hem kayma hem aşınma söz konusu
siyaseten HDP cephesinde.
Evet HDP yöneticilerini tabanına “umut vermek” adına
yapılan açıklamalarını bir yere kadar anlamak mümkün. Ancak yetmezlikleri ve
yanlış politikaları halka açıklamak gibi bir görevleri ve tarihsel-siyasal
misyonları da olduğunu unutmamaları gerekiyor. Öyle yuvarlak laflarla “yüzleşme
zamanı gelmiştir” gibi söylemlerle gemi yürümez.
Aslında Evet/Hayır tercihleriyle Türkiye ile
entegrasyona karar vermiş durumda. Evet diyen Kürtler iktidar üzerinden, Hayır
diyen Kürtler muhalefet üzerinden düzenle bütünleşmiş gözükmektedir. Belki de
hayırlısı bu, ne diyelim. Saygıyla…