Hayatın İnce Çizgisi: Değer Vermek
Hayat, çoğu zaman bir bulmaca gibidir. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayırmak sandığımız kadar kolay değildir. İnsanların kararlarını ve davranışlarını anlamak için yüzeyin altına bakmamız gerekir. Çünkü her eylemin ardında bir hikâye, her kararın ardında bir sebep saklıdır. Ve çoğu zaman, bu hikâyeler göründüğünden çok daha derindir.
Bir gemi hikâyesiyle başlayalım. Denizin ortasında batmakta olan bir gemide, bir adam karısını geride bırakıp cankurtaran botuna atlar. İlk bakışta bu davranış, bencilce ve acımasızca görünebilir. Ancak hikâyenin derinliklerine indiğimizde, adamın bu kararı eşi kanserli olduğundan çocuğuna bakmak için verdiğini öğreniriz. Ölmek üzere olan eşinin son sözleri, “Çocuğumuza iyi bak” olmuştur. Bu, sevginin ve fedakârlığın en saf hâlidir. Adam, eşini kurtaramasa da çocuğuna bir gelecek sunmak için yaşamak zorunda kalmıştır.
Bu hikâye bize bir gerçeği hatırlatıyor: İnsanları yargılamadan önce, onların hikâyelerini dinlemeliyiz. Çünkü her davranışın ardında, bizim göremediğimiz bir gerçeklik yatıyor olabilir. Hayat, yüzeyde gördüğümüzden çok daha karmaşık ve çok daha anlamlıdır.
Günlük hayatımızda da benzer durumlarla karşılaşırız. Hesabı ödeyen bir arkadaş, bunu zorunlu hissettiği için değil, arkadaşlığa verdiği değeri göstermek için yapar. İş yerinde sürekli inisiyatif alan bir çalışan, aptal olduğu için değil, sorumluluğun ne demek olduğunu bildiği için bunu yapar. Tartışma sonrasında ilk özür dileyen kişi, suçlu olduğu için değil, etrafındakilere değer verdiği için bu adımı atar. Size sürekli mesaj atan birisi, yapacak başka bir şeyi olmadığından değil, size önem verdiğinden bunu yapar.
Hayat, sevdiklerimizle paylaştığımız anlardan ibarettir. Bir gün, hepimiz sevdiklerimizden bir şekilde ayrılacağız. Sohbetlerimizi, beraber kurduğumuz hayalleri özleyeceğiz. Çocuklarımız eski bir fotoğrafı ellerine alıp, “Bunlar kim?” diye sorduklarında, içimiz kan ağlayarak, “Bunlar, hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim insanlar” diyeceğiz.
Bu yüzden, hayatı ve insanları anlamaya çalışalım. Ön yargılarımızı bir kenara bırakıp, olayların ardındaki hikâyeleri keşfetmeye çalışalım. Çünkü hayat, yüzeyde gördüğümüzden çok daha derin ve çok daha değerlidir.
Unutmayalım ki, bir gün hepimiz birer hikâye olacağız. Ve o hikâyenin nasıl hatırlanacağını, bugün yaptıklarımız belirleyecek.