Gösterişten uzak, sade ve samimi bir Ramazan...
Ramazan, sadece aç kalmak ya da iftar sofralarını süslemek değildir. Ramazan, ruhu doyurmak, kalbi arındırmak ve insan olmanın özüne dönmektir. Ancak günümüzde bu mübarek ayın anlamını yanlış yorumlayan, ibadeti şekle indirgeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Oysa Ramazan, sadece hurmayla oruç açmak ya da iftar sofralarını çeşit çeşit yemeklerle donatmak değildir. Ramazan, Peygamberimizin sünnetini anlamak ve yaşamak demektir; şekilcilikten uzak, özüyle ibadet etmektir.
İbadetin Ruhunu Anlamak
Ramazan, gündüz aç kalıp akşam sofralarda israf yarışına girmek değildir. Bir köyü doyuracak kadar yemek yedikten sonra namazda zorlanmamak için maden suyu içmek, bu ayın ruhuna aykırıdır. Çünkü Ramazan, aç kalmanın intikamını almak değil, açlığın ne demek olduğunu anlamaktır. Açlığın, yoksulluğun, paylaşmanın ve sabrın ne olduğunu idrak etmektir.
Bu ay, sadece iftar öncesi ilahiler dinleyerek günahların otomatik olarak silindiği bir zaman dilimi de değildir. Ramazan, kalp kırmadan, hak yemeden, kul hakkına girmeden yaşanması gereken bir aydır. Gün boyunca her türlü haksızlığı yapıp, iftar sofrasında birkaç dua ile her şeyin affedileceğini düşünmek, Ramazan’ın ruhunu anlamamaktır.
Ramazan: Paylaşmanın ve Sade Yaşamın Ayı
Ramazan, lüks içinde yaşayıp, zekat vermemek için bahaneler üretmek değildir. Bu ay, malın ve mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu hatırlamak ve paylaşmayı öğrenmektir. Ramazan, sofradaki artıkları kuşlara bırakmakla sevap kazanılacağını düşünmek değil, o sofrayı bir ihtiyaç sahibiyle paylaşmaktır. Çünkü Ramazan, güllaç torbasından değil, gönülden gelen bir samimiyetten anlam kazanır.
Bu ay, Instagram’da iftar sofralarını paylaşmak değil, ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmektir. Ramazan, bir ay boyunca oruç tutmayanları sorgulamak değil, 12 ay boyunca aç kalanları bulup doyurmaktır. Mahalledeki garibanın kapısına bir zarf bırakıp kaybolmaktır. Ramazan, gösterişten uzak, sade ve samimi bir şekilde yaşanması gereken bir aydır.
Ramazan: İbadetin Özüne Dönüş
Ramazan, şekersiz sakız çiğneyip çiğnememeyi tartışmak değil, gıybetin orucu bozduğunu hatırlamaktır. Bu ay, sadece bedeni değil, ruhu da arındırmayı öğretir. Ramazan, sadaka vermek, zekat dağıtmak, Kur’an okumak ve namaz kılmaktır. Ramazan, Peygamberimizin (sav) “Aişe, etleri dağıttın mı?” diye sormadan sofraya oturmadığı bir ayı hatırlamaktır. Bu ay, sade bir yaşamın, paylaşmanın ve Allah’a yakınlaşmanın en güzel örneğidir.
Ramazan: İhya ve İdrak
Ramazan, bizi ihya etmek, ruhumuzu arındırmak ve Allah’a daha yakın olmak için bir fırsattır. Bu ay, sadece bir ibadet ayı değil, aynı zamanda bir muhasebe ayıdır. Kendimizi sorgulamak, hatalarımızı görmek ve daha iyi bir insan olmak için bir vesiledir. Rabbim, Ramazan-ı Şerif’i razı olacağı şekilde ihya etmeyi hepimize nasip etsin. Bu mübarek ayı, sadece şeklen değil, ruhen de yaşayabilmeyi bizlere lütfetsin.
Unutmayalım ki Ramazan, sadece bir ay değil, bir hayat dersidir.