Gıda Katkı Maddelerinin Sağlık Üzerine Etkileri

Günümüzde
gıda teknolojinin gelişmesine ve beslenme alışkanlıklarının değişimine bağlı
olarak çok sayıda ve çeşitlilikte işlenmiş gıda üretilmekte ve tüketilmektedir.
Tüketicilerin gıda seçimindeki öncelikleri gıdanın besleyici değeri,
güvenirliliği ve kullanım uygunluğu olarak sıralanmaktadır. Tüketicilerin
beklentilerine cevap verebilecek gıda üretimini sağlayabilmek için Gıda Katkı Maddelerinin
(GKM) kullanımı kaçınılmaz hale gelmiştir. Türk Gıda
Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği’nde; besleyici değeri olsun veya
olmasın, tek başına gıda olarak tüketilmeyen ve gıdanın karakteristik bileşeni
olarak kullanılmayan, teknolojik bir amaç doğrultusunda üretilmesi, tasnifi,
işleme, hazırlama, ambalajlama, taşıması veya depolaması sırasında gıda
maddesinin tat, koku, görünüş, yapı ve diğer niteliklerini korumak, düzeltmek
veya istenmeyen değişikliklere engel olmak amacıyla kullanılmasına izin verilen
maddeler olarak tanımlanmaktadır.
Gıda Katkı
Maddelerinin Sağlık Üzerine Etkileri
Gıdalara çeşitli amaçlarla dışarıdan bilinçli olarak
katılan gıda olmayan kimyasal maddelerin insan sağlığına olumsuz etkileri
olduğu görülmüştür. Çok sayıda çalışmada, aşırı miktarda sentetik gıda katkı
maddesi tüketmenin gastrointestinal, solunum, dermatolojik ve nörolojik reaksiyonlara
neden olabileceğini saptanmıştır.
Mikrobiyota
Üzerine Etkileri
İnsan sindirim sisteminde yaklaşık 100
trilyon hücre, 10 trilyon somatik hücre ve somatik hücrelerden yaklaşık olarak
10 kat daha fazla mikroorganizma bulunmuştur. Bağırsak mikrobiyotası,
insanların sağlığında ve hastalığında oldukça önemli bir yeri vardır. Son
yıllarda gıdalara eklenen; başta gıdaların raf ömrünü uzatmak olmak üzere
stabilite, tat ve doku geliştirmeye yardımcı olmak için GKM’nin eklenme oranı
artmıştır. Çoğunluğu hayvanlar üzerinde olmakla birlikte, GKM ve mikrobiyota
arasındaki ilişkiyi saptamak amaçlı birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda
emülsifiye edici maddelerin ve tatlandırıcıların bağırsak mikrobiyotasının
kompozisyonunu değiştirdiği, bağırsak epitelinde bakterilerin translokasyonunu
kolaylaştırdığı gösterilmiştir. Karboksimetilselüloz veya polisorbat 80 gibi
GKM’nin tüketiminin mukus tabakası kalınlığını belirgin şekilde azalttığı,
ülseratif kolit ve Chron hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları ile kolon
kanseri, şişmanlık ve diyabet hastalığında da rolü olduğu düşünülmektedir.
Kanser
Üzerine Potansiyel Etkileri
Kürleme;
gıdaların tat, renk, doku, lezzet ve aromalarının iyileşmesi ve dayanaklığının
artması amacıyla tuz, nitrit, nitrat ve baharatlar gibi maddelerin eklenmesidir. Beslenmede nitrat;
genellikle yeşil yapraklı sebzelerden, kürlenmiş et ürünlerinden ve sudan
alınmaktadır. Koruyuculardan en çok ve en sık yan etkisi olan nitrit ve nitrat,
et ürünlerinin korunması için kullanılmaktadır. Et ve et ürünlerinde gelişen
zararlı bakteri olan Clostridium
botulinum’un üremesini engelleyerek, tüketicide olabilecek yüksek
toksisiteyi engeller. Clostridium
botulinum, insan ve hayvanlar için yüksek toksit etkiye sahip olan en
önemli bakteridir. Nitrit
kana geçerek hemoglobinle birleşip methemoglobin oluşturur. Methemoglobin;
hemoglobinin oksijen taşıma işlevini önlemektedir. Nitrit
ve nitratların nitrozamin gibi kansere neden bileşenlere dönüşebildiği,
karaciğer, solunum sistemi, böbrek, idrar kesesi, pankreas, mide gibi pek çok
organda aktif hale geçerek kansere neden olurlar.
Özellikle çocukluk
çağındaki et ve et ürünlerinin tüketimi yüksek düzeyde nitrit ve nitrat
tüketimi ile yaşam boyu methemoglobinnemia’ya neden olabilmektedir
Alerji
Üzerine Potansiyel Etkileri
Doğal
gıda bileşenleri ve sonradan ilave edilen gıda katkıları alınan doza ve kişinin
özel hassasiyet durumuna bağlı olarak alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
GKM’nin alımının sonrasında görülen klinik semptomlar anjiyo ödem veya kronik
ürtikerdir. Ancak semptomlar ayrıca atopik dermatit, kızarma, karın ağrısı,
ishal, hipotansiyon ve astım reaksiyonları benzer ağır anafilaktoid ya da
şiddetli anafilaktik reaksiyonları içerebilir.22 Gıda renklendiricileri
alerjik reaksiyondan çok, hassas bireylerde direkt farmakolojik etkiyle,
ürtikerde prostaglandinler ve histamin salgıladığı düşünülmektedir.
Renklendiricilerin özellikle 3-9 yaş arasındaki çocuklarda hiperakivite gibi
davranış bozukluğuna neden olduğu rapor edilmiştir.
Monosodyum Glutamat
Monosodyum glutamat (MSG), glutamik asit
proteinlerin %20’sini oluşturan, diyetle alınan peynir, mantar, domates, et ve
soya sosu gibi bazı gıdalarda doğal olarak bulunan esansiyel olmayan, bir aminoasittir.
MSG dünyada en çok bilinen lezzet arttırıcı katkı maddesidir.
En çok et ve balık içeren dondurulmuş gıdalar, çoğu konserve gıdalarda ve kuru
karışım halindeki hazır çorbalarda bulunmaktadır.24 Gıdalarda
kullanımı deniz yosunlarından elde edilerek antik Çin mutfağına kadar
dayanmaktadır. Bu katkı maddesi astım, ürtiker, baş ağrısı, rinit, psikiyatrik
bozukluklar ve konvülziyonlarla ilişkilendirilmiştir. Tat ve koku artırıcı
olarak gıdalara katılan MSG’a insanlarda hassasiyet olduğu gösterilmiştir. Çin
Restaurantı Sendromu olarak bilinen hassasiyette duyu-his kaybı, genel
halsizlik ve kalp çarpıntısı eşlik etmektedir.
Sonuç olarak dünya nüfusunun
artması, değişen beslenme alışkanlıkları, besin çeşitliliğinin çoğalması ve
gıda sanayisinin gelişmesine bağlı olarak GKM’nin kullanımı kaçınılmazdır.
GKM’nin kullanım amacı, gıdalara mikroorganizma bulaşmasını önlemek, gıdaların
raf ömrünü uzatmak, gıda değerinin korunmasını sağlamak ve duyusal özellikleri
koruyarak gıda içindeki kayıpları önlemektir. GKM'leri bu tür belirli işlevleri
yerine getirmek amacıyla gıdalara bilinçli şekilde koyulmaktadır. GKM’nin
teknolojik olarak kullanılmasının gerekli olduğu gıdalarda, belirtilen
miktarlarda kullanılması sağlık açısından önemlidir. Gıda etiketlerinde gıda
katkı maddeleriyle ilgili bilgilendirmeler bulunmaktadır. Bu etiketler hakkında
tüketicilerin de bilinçlendirilmesi gerekir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de
gıda sanayinin gelişmesi ile tüketicilerin çok fazla hazır gıda ile karşı
karşıya kalması ve tüketilen gıdalar hakkında yeterli bilgiye sahip
olunmamasından dolayı tüketicilerin uzman kişiler tarafından bilgilendirilmesi
önemlidir.
Serdar Özgün
05.09.2020 / 08:18Güzel ve aydınlatıcı bir yazı..Kalemine ve emeğine sağlık.. Yazılarını zevkle okumaya devam edeceğim..