Gençlerin Evliliklerini Kolaylaştırarak Teşvik Edelim -2-

KÖŞE YAZISI

  Sağlık Problemlerimden dolayı uzak kalmıştık.Kavuşturan Rabbime şükrediyor,siz kıymetli kardeşlerimi hürmetle selamlıyorum…

                Değerli okuyucularım iki önceki yazımız olan,Gençlerin Evliliklerini Kolaylaştırarak, Teşvik Edelim -1-‘in devamında gençlerimizin neden evlenme durumundan uzak kalmak istediklerinin dünyevi ve günün şartlarındaki mevcut durumun  sebeplerine,bu durumun nasıl ve niçin kolaylaştıralım-a, zorluklarına, şekline,önemine ve manevi olarak usul ve faziletine ayet ve hadis ışığında  değineceğim.

             Evet aile kurmak ve aile içinde yaşamanın belli zorlukları vardır.Fakat zor diye bilinen yönleriyle birlikte getirdiği ve getireceği  güzelliklerine odaklanma fikrinden uzaklaşıldığını görüyoruz.Uzun süren eğitim hayatı, iş bulmak ve sonrasında hayatın düzenini kurmak konusundaki zorlanmalarla kişiler, evlilik ve çocuk fikrini ileriki yaşlarına bırakmak ve ertelemek durumunda kalıyorlar. Bu erteleme hali bir süre sonra ne gerek var şimdi evliliğe ve aile olmasa da olur düşüncesine dönüşüyor. Dolayısıyla Aile kurmak ve aile olarak yaşamayı, kısıtlama, kişilerin birbirine sık sık müdahale alanı, özgür düşüncenin ve kendini gerçekleştirmenin önünde bir engel,ekonomik ve kültürel anlamda hayat şartlarının değişmesiyle birlikte evlilik ve aile kurmak fikri bir meşakkat olarak görülmeye başlandı.Eşler arası ayrılık ve boşanma durumlarının sık yaşanmasıyla insanlar bir korku ve çekince içine düşerek  aile olma fikrinden uzaklaşıyor.Tüm bunların yanında daha bir çok yanlış hareketler,basit davranış ve algılar toplumda baskın olmuş veya oluşturulmuş durumdadır. Mesela..Şunları sıralamak mümkündür….

1) Beğenmeme,

2)Şahsi istekler,

3)Hem erkek hem kadın için seçeneğin çok olduğu delüzyon (anlayış),

4)En iyisini ve en çabuğunu isteme ahlakı,

5)Tahammülün az ve birbirlerinden kolayca vazgeçebilir hali,

6)Maddi  imkanların kötü oluşu, vaat edilenleri yerine getirememe çekincesi,

7) Boşananların ulu orta oluşturdukları olumsuz durumlar,

8)Gençlerin nereden kaptıkları aşırı özgürlük durumuna düşkünlükleri. vs vs

           Yukarıda bahsettiğim lakin,geçmiş ve gerçek toplum yapımızda hiç olmayan, kimsenin kimseyi çekecek durumunun kalmamış olması,sevgi ve acıların paylaşımlarının kalmaması, tahammülsüzlük ve manevi anlayışın gittikçe zayıflaması,yeşillenmiş ve yeşillenecek gibi görünen ağaçların meyvelerinin çürümesine en önemli sebeptir.Toplumun genelinde gençlerin tümünün davranışı bu yönde olduğunu söylemek tabiî ki  doğru değildir.Doğru bir bakış açısıyla bakıldığında İşin asıl yüzü, gençlerin evlilikten uzaklaşması değil uzaklaştırılması söz konusudur.Peki bunu neye göre bunu söylüyorum?

              Şöyle ki,her gün bir çok platformda “sakın evlenmeyin” masallarının anlatılması,evlenenlerin en ufak  bir neden ile evlendiklerinden dolayı yakınıyor olması bu olumsuzluğu daha da desteklemektedir.Buna mukabil evlenmek isteyip de evlenemeyen  bir kesim  gençlerimiz de evlenemediklerinden yakındıklarını da biliyoruz.Yani anlayacağınız üzere her iki bölümün muhataplarında büyük bir mutsuzluk mevcuttur.Bu mutsuzlukların iyi bir evlilik ile giderilerek hayatın güzelleşmesi anlamına geleceğini,sağlam,inançlı ve toplumun şekillenmesi, gelecek- üreyecek ve çoğalacak nesillere bağlı olduğuna, gençleri (Erkekleri ve kızları)inandırmak gereklidir.İnandırmanın yanında,evlenmekten kaçınmaya büyük bir sebep olan (maddi-manevi-eşya-düğün-nikah) konularında aileler yardımcı olması ve bu işleri  kolaylaştırması da gereklidir,olmazsa olmazdır.Borçla,kredilerle veya farklı yollarla bu yol aşılmaz.

           Önceleri ısrarla gençleri, çevresi, ailesi (özellikle annelerin-sulu gözlerle yeter ki mürüvvetini  göreyim ısrarları) tarafından vakti gelince evliliğe teşvik edilirdi. Bugün ise gençlere evlenmemek için farklı gerekçeler ve alternatif birlikteliklere adeta teşvik ediliyor.Zaten malum şer odaklarının tercihleri ve istekleri de bu yönde olduğunu hepimiz biliyoruz.Bundan dolayı da,günümüz toplumsal şartlarına baktığımızda da aile bağlarının gittikçe zayıfladığını görüyoruz.Oysa işin zor-yanlış ve kötü kısmına değil,yani bardağın(boş tarafına) değil (dolu kısmına) evliliğin getireceği güzelliklere odaklanmak gerektiği unutulmamalıdır.

           Evliliği ve evlilik müessesesini çok eskilere gitmeden daha düne kadar (Şu bir gerçek ki,hala önemseyen ve kıymetli bulanlar,usulüne uygun yapanlar mevcuttur)Türk toplumunda aile olmak önemli bir anlam ve değer ifade ediyor iken,şimdilerde aileler maalesef gençlere gelecek ile ilgili güven aşılamaktan çok,korku dolu cümlelerle gelecekten soğutuyorlar.Bireyselleşmenin gittikçe önem kazandığı,paylaşmanın da epey zayıflığa uğradığı toplumumuzda ve toplumlarda doğal olarak insanlar evlenip aile kurma fikrinden uzaklaşıyorlar.

     Evliliğe gidilen yolda planlama yapılır mı? Sorusuyla devam eldim…

     Hayatın bir çok alanında planlama yapılması önemlidir.Örneğin; planlama bir iş yerinde,bir işletmede (yöneticilerin ileriye yönelik işletme şartlarındaki olumsuz değişimlerin önlemini almak ve oluşabilecek) belirsizlikleri azaltmak amacıyla sıkı bir planlama yapabilirle.Bu duruma benzer planlamayı evliliğe gidilen yolda,gün-saat-şu tarihte şu olacak gibi bir planlama yapılamaz, yapılmamalıdır.Evlilik hayatına adım atmaya karar verildiğinde,dengini bulmak için en iyi zamanda,uygun yaşta ve meşru bir ortamda aramak ve araştırmak, hayat birlikteliğinin gerekliliğine inanmak ve en uygun olanını tercih ettikten sonra tevekkül ederek hareket etmek çok çok önemlidir.Sıkı bir planlama yapılması durumunda oluşturulacak evlilik çekilemez ve sürdürülemez bir hal alır.Çünkü evlilik biraz da kısmet olmakla beraber güven,mükemmel bir saygı-sevgi gerektiğinden, ast-üst,baskı,sertlik, olumsuz bakış ve tavırları kabul etmez.Evlilik işi her çiçekten bal alma,her çeşmeden su içme olmadığı gibi,karşılıklı olarak ruhların birbirlerine ısınma, kabullenme ve bütünleşme  halidir.

          Evlilikte 5S-1M kuralı olan“sevgi, saygı,sadakat,samimiyet,sabır  ve maneviyat” ın yanında güven, yakınlık, mahremiyet ve cinsellik eşleri bir arada tutan, evliliği yürüten çok önemli unsurlardır.Çoğu insan sevginin bir duygu olduğunu düşünse de,sevgi duygudan ziyade bir mevcudiyet biçimidir.

Eeee peki diyerek …"Evliliğin amacı nedir? diye aklınıza uçuk bir soru gelebilir.

         Kıymetli Dostlar İlk başta şuna inanmak gerekir.Evlilik eşleri (Kadın-Erkek -Gençleri) kısıtlayan değil, adeta bütünleyendir.Evlilikte iki cins birbirini tamamlar. İki vücut, iki kalp, iki ruh birleşir."Erkek, düzenli bir hayat, sıcak bir yuva ve bakım ihtiyacı için, kadın ise, kendini güvende hissetmek ve korunma ihtiyacından dolayı evlenmek isterler”.Manevi yönden bu işe bakacak olursak kısıtlayıcı bir engel yoksa  evlilik, yapılması gereken Hz. Peygamberimizin önemli bir sünnetidir.Bu sünneti yerine getirme şekli de önemli fakat kişiye ve çevreye göre değişkendir.Evlenmek için iyi ve şaşalı bir düğün,bu düğün için de epey bir para gereklidir gibi bahsedilir. Lütfen Kardeşlerim…Artık şunu kafamıza sokalım ya…. Evlenmek isteyen herkes düğün yapmak, kına merasimi düzenlemek, eğlence tertiplemek, tanıdıklara ve katılanlara yemek yedirmek, ona buna bahşiş dağıtmak, gelin kızımızın kardeşini adettendir diye sandığa oturtup "bahşiş almadan ablamı size vermem" tek erkek kardeşidir “Hediyesi şudur..” triplerini gerçekleştirmek ve yollarda her gördüğüne zarf içinde para dağıtmak zorunda değildir.Bu usullere bakmayanlar,farklı yolları tercih edenler ve çok çok parası olanlar,illaki,  düğün yapılacak, göbekler atılacak,halaylar çekilecek hatta ve hatta içkiler içilecek  diyerek çığırından çıkmak istiyorlar ise “Demokrasi ortamı vardır,özgürlük sonsuzdur şuursuzluğunda olanlar” hepsini yapabilir, gönlü bilir demekten başka bir şey diyemeyiz.Fakat insanlar tüm bu çılgınlıkları yapmadan da evlenilebilir ve mutlu olunabilinir gerçeğinde ısrarcı olmalarını tavsiye edilmelidir.Örnekleri çoktur…..Demem odur ki,amaç sadece nikah kıyıp evlenmekse nikah harcını yatırıp, geline tek taş damada altın şaşalı  kol saati muhabbetlerine girmeden, sade birer alyans alıp takarak da evlenilebiliyor. Hem böyle lüzumsuz ve israfa girerek harcanan paralarla, oturulacak ev ve eşyalar gibi ihtiyaçlar için kullanmak çok daha efdaldir.

 

  1. Bölüm yazıda “Kur’an ve Sünnet ışığında Evlilik” buluşmak üzere,,,

                Kalın sağlıcakla