GAZZE ve HAC

GAZZE ve HAC

“Kudüs esaret altındayken, Gazze her taraftan kuşatma altında ve modern yamyamlara meze olurken, Dünya'nın namus ve şerefi bir avuç ebabil kuşu olan Gazze mücahitlerine umut bağlarken, Filistin'in her yanı ateş altında inim inim inlerken Hacc’a nasıl giderim, Allah'ın huzuruna hangi yüzle çıkarım” gibi düşünceler akıl ve vicdanıma amansızca hücum ediyordu. Bu mahcubiyetle başladı yolculuğumuz.

Ama tevekkül ve teslimiyetle vicdanen rahatladığım dayanaklar da vardı. 7 Ekim 2023 tarihinden beri yapılan Filistin ve Gazze’ye destek çalışmalarında maddi ve manevi anlamda gücümün yettiğince katkıda bulunmaya çalıştım. Bir süre sonra pasif direniş türünden olan bu çalışmalar da yetmemeye başladığı sırada, bir çıkış yolu ararken Haca gitmek nasip oldu.

Ve nihayet Kabbe … Ta Rabbim!

Binlerce kilometreden bütün ömrün her günü beş vakit yöneldiğimiz Kabe'ye şimdi birkaç adım mesafedeyim. Tavaflar sırasında kimi zaman sıfır noktasına geliyorum kıblenin sıfır noktasıyla. Çok duygusal ve tarifsiz coşku dolu duygular içinde Hz İbrahim Peygamber ve oğlu İsmail Peygamber’in yardımı ile imar edilen en kutsal mekanımız olan Mescid-i Haram’a kavuşturan Allah'ıma şükürler olsun.
İki sebepten geldim: Birincisi izzet ve şeref sahibi Filistin ve Gazze halkına, mücahitlerine ve şehitlerine dua etmek için. Artık kelimelerle anlatılamayacak kadar her türlü vahşeti yapan, insanlığın başına bela olan azgın topluluk Siyonistlerin ve destekçileri olan ABD ve diğer ülkeleri, Siyonistlerle işbirliği yapan kimi Filistinlileri, bu vahşete ve zulme iktidarı uğruna sessiz kalan şeref yoksunu kimi Müslüman ülkelerin yöneticilerini, Müslüman olsun gayrimüslim olsun filim seyreder gibi tepkisiz kalan tüm insanları O’nun evinde O’na şikayet etmeye geldim. Bu konudaki acizliğimden dolayı nefsimi de şikayete geldim.
İkinci geliş nedenim de Hac vazifesini ifa etmek. “Amellerin hangisi daha faziletlidir?” şeklindeki bir soruya Peygamberimiz (SAV); “Allah ve Resulüne iman” şeklinde cevap vermiş. Sonra “Hangi amel?” diye sorulunca, “Allah yolunda Cihat” buyurmuş. “Peki sonra hangisi?” denince, bu sefer de “Makbul bir hac” diye cevap vermiş. Bu diyalog gösteriyor ki Gazze’de şehadet sırasını bekleyen mücahitler, Hac vazifesini yapmakta olanlardan daha faziletli bir amel işliyorlar. Hz. Hüseyin, Hac görevini yarıda kesip cihada gitmişti.

Artık yürüyüşler, salon programları, basın açıklamaları, konuşmalar, dualar yetmiyor. 8 ayı aşkındır yaşanan zulüm, vahşet ve soykırıma dur denilmeli, durdurulmalı, failleri cezalandırılmalı. Dante, ünlü bir sözünde “Cehennemin en derin yeri, kötülüğe tepkisiz kalanlara ayrılmıştır” der. Bu zalimlere anladıkları dilden davranılmalı, yani güç kullanma diline işlevsellik kazandırılmalı artık. Askerin, mücahidin müdahale etme zamanı çoktan geldi, geçiyor bile.
Nasıl ki Hz. Hacer anamız oğlu İsmail hayatta kalsın diye su bulma mücadelesine girdiyse ve Rabbimiz de bu arayışına karşılık taştan Zemzem suyunu fışkırtıp ihsan ettiyse, mücahitlerin verdiği insanüstü bu mücadelede de Allah büyük bir zafer ihsan edecektir.

Ya Rabbi!

Senin evinde sana ellerimizi açtık, dua ediyoruz. Müslüman ülkelerdeki duyarsız, Batı'nın maşası ve oyuncağı olmuş, Siyonistlere karşı sessiz kalan, hatta işbirliği yapan iktidarlardan Müslüman halkı kurtar. Müslümanları bu miskinlik halinden kurtar. Müslümanlar arasında ittifak sağla. İzzettli Gazze ve Filistin halkına güç ve sabır ver. Siyonist İsrail'e karşı savaşan Hamas ve tüm mücahitlere zafer nasip et. Bu yolda ölenlerin şehadetini kabul eyle. Beldemizde, ülkemizde ve dünyanın her yerinde vicdanlı insanlar kıyamda. İnsanlığın başına bela olan bu toplulukla baş etme, kurtulma yolu bize göster Ya Rabbi. Bize verdiğin nimetlerden dolayı sana şükreder, gerektiğinde de canımızı ve malımızı, Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu ve özgürlüğü için senin yolunda feda etme gücü ver bize.

Arafat

“Hac Arafat’tır” diye buyurmuş Peygamber efendimiz. İlk iki insan Hz. Adem ve Hz. Havva’nın buluşma yeri. Ümmettin buluşma, birlik ve beraberlik içinde tek ses ve tek yürekle kulluk vazifesini yapma yeri, vakfe (durma) zamanı. Öğleden akşama kadar tanışma yeri. Tevbe zamanı. Duaların ırmaklar gibi göğe yükseldiği yer. Milyonlarca Müslümanın dualarında muhtemelen Filistinliler, Gazzeliller ve esaret altındaki Kudüs de olacaktır. Ümmet-i Muhammed'in Arafat'ta tek renk olduğu gibi, zalimlere karşı tek ses ve tek yürek olmasını gönülden diliyorum.

Müzdelife (Meş'ar)

Karanlık bastı, tanışma, vakfe bitti, yolculuk Meş'ar’e, korkmadan mahşeri halk ırmağı ile gece yolculuğu, şuurlanma vakti, savaşa hazırlanma, zalime karşı, şeytanlara karşı (Günümüzün büyük şeytanları Netenyahu, Bıden ve destekçileri) silahlanma zamanı, her toplanan taş, bir kurşun, bir bomba, havan topu, EYP, bir Yasin 105 füzesi. Meş'ar’da ruhi hazırlık, plan yapmak ve derinlemesine düşünmek için Vakfe. Cevizden küçük, fıstıktan büyük taşlar temizlenecek, kirli ise yıkanacak. Taş, yani mermi.

Mina

En uzun vakfe, beyaz tevhid ordusu, gece silahlanmış savaş meydanında, Mina vadisinde hazır. İbrahim gibi, İblisleri nasıl taşladıysa, günümüzün Nemrutları, Firavunları, Karunları, Bel'am-ı Baura olan Netenyahu ve destekçileri, Siyonist İsrail şeytanları, zalimler, katiller, tefeciler, taşlanıp yenilgiye uğratıldıktan sonra kutlama zamanı. Kurban kesimi ve Fethi ilan etme vakti. Hac tamamlandı, yeni görevler başlıyor, benlik bitti, bundan sonra biz var.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm Müslüman kardeşlerimizin mübarek kurban bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederim.