ergul
diorex

EY KUDÜS!

EY KUDÜS!

EY KUDÜS!

İlahi iltifata mazhar olmuş kutlu belde.

Hüzne gark olan nebinin sekinet durağı.

Tarihin sırtlarında dava şuuru ve mücadele ruhuyla meydanların yılmaz bekçisi.

İslam’ın ve en zirve erdemlerin murabıtı.

Adandığı ideallerle mücessem olmuş hakikat savaşçısı.

Nice enbiya ve asfiyanın ilmek ilmek aşkla ruhunu dokuduğu, peygamberlerin kumaşı ipekten nazenin şehri.

Ümmetin koca bedenine yetecek kadar davadaki azme, mücadeledeki kararlılık ve duruşa, asla pes etmeyen varoluşa, bunun ağır bedeli olan her tür acı, çile ve belaya da tüm varlığıyla "lebbeyk" diyen teslimiyet abidesi.

Ümmettin bağrında bir kangrene dönüşen vahşi Siyonizm’in korkusu, ümmetin keskin kılıcı, cesaretin çelik zırhı, dava şuurunun miğferi ve tanklara kafa tutan yalınayak çocukların attığı taşın ruhu.

Besmelesinden hatimesine kadar ateşten gömlek hükmündeki seferi Leyla bellemiş mecnun.

Özgürlük türküleri ve cihat marşlarının demirbaşı.

İklimi zor çetin zemheri kışların,  zifiri insafsız gecelerin hamlinde Musa büyüten ve şehit şehit çiçek açan şahadet mevsiminin bırakamadığı, hicranını göze alamadığı.

Kanadı kırık kuş misali yalpalasa da özgürlüğe uçmaktan vazgeçmeyen.

Düştüğü çaresizlik kuyusundan ümmeti kurtarmak için canhıraşane didinen muvahhit.

Sevdasına hudut, davasına bent kabul etmeyen yiğitlerin diyarı.

Mananın kendisinde kanatlandığı, davasına hadim gönül sultanlarının aşk ateşi altında güneşin yanıp kavrulduğu aşkın dergâhı.

Direnişin şefkatli annesi, direnen evlatlarının divanesi.

Ezik, sönük, bitik, ruhsuz, çaresiz ve gayretsiz ümmetin reçetesi, çaresi ve dermanı.

Şerha şerha kalbimizin göğünü senin sevdanla döşedik. Şiirimizi mısra mısra, yazımızı hece hece asaletinle emzirip büyüttük ey yiğitliğin destanı, ama ne yazık ki ayakları yere basan mücahit ideallerden kala kala elimizde zayıf, sıska, üşüyen hayallerimiz kaldı, tut elimizden ey Kudüs.

Kederden belin bükülmüş olsa da barbar siyonizme karşı kaderinden eğilip bükülmeyi, korkup ürkmeyi silen çağın Tarık Bin Ziyad'ı, üfle sinelerimize azmin kıvılcımlarından.

Dalları şahadeti meyve veren çınar, bizi de al bağrında cenneti büyüten gölgene.

Medeniyetin nazlı çiçeği, tevhid mücadelesinin beşiği, direniş marşlarının eşliğinde bir kez daha yine yeniden kıyamınla bizi uyandır ey Kudüs.

Editör: Beşir Şavur

Yorum Yaz