Eski Sigara Vaziyetleri ve 171
Yıllar önce hastaneye hasta ziyaretine gidenler, hastanın yanındaki boş hasta yatağına oturup cebinden sigara çıkartır yakardı. Hatta çoğunlukla hastaya da ikram ederdi. Hasta da hastalığına iyi gelir veya taaaa! buraya kadar beni ziyarete gelmiş, almazsam ayıp olur düşüncesiyle alır yakar veya lütfen sen buradan yak deyip yastığının altından kendi sigarasını çıkartır “olmaz misafir olan sensin, Vallahi olmaz, buradan yakacaksın” der ısrarla kendisinin sigarasından içilmesini isterdi. Hasta ziyaretçisi inatçı ise; senin bu sigaran öksürtüyor, ben kendi sigaramdan yakayım, ama ziyaretçi alınmasın diye ateşini alabilirim derdi. Bazen de yok Valla daha yeni söndürdüm.İstersen buradan vereyim.Öküsürtür diye fazla ısrar etmek istemiyorum derdi hasta,eğer biraz cimriyse…
Arada bir kontrol amaçlı hastaya bakmaya gelen hemşire de elinde sigarasıyla gelir, hastanın tansiyonunu eliyle kontrol ederken kendi sigarası için hastanın kül tablasını kullanırdı. Bazen “Koskoca doktor, bu kadar çok hastası var, bir de kendi sigarasından mı içecek” diye olaya yaklaşanlar yüzünden otlakçı olan bazı doktorlar kendi sigarasını yanlarında taşımaz öksürtür diye düşünmeden hep hastaların sigaralarından faydalanırdı. Bazen de hasta, yanında ziyaretçisi yoksa müstahdemlerden sigara almalarını rica eder , hatta kendilerine de sigara almaları için fazla para verirdi.
Bazen de gelen ziyaretçi ,tabakasını çıkartır hastasına ve odadaki diğer hastalara,kendisine,diğer ziyaretçilere,hemşireye,koridorda gezen diğer vatandaşlara,hatta neredeyse hastane durağında bekleyen insanlara bile sigaralar sarmaya başlardı.Hatta nasıl olsa işim yok bugün der ve daha sonra içmek üzere sigara sarıp tabakasının sigara bölümüne sigara dizmeye başlardı. Bazen başka ziyeretçiler de kendi tabakasını çıkartır. Kendi tütününden başkasını içemediği için kendine sigara sarmaya başlardı.
Bazen hastanın kendisi sırtını yastığa dayamış şekilde tabakası önünde sigara sararken de bulunabilirdi.
Hastaya yemek geldiği zaman yanında kaç kişi varsa hepsi yemeğine ortak olurdu sonra da hep beraber daha önce sarılmış olan sigaraları tüttürmeye başlardı. Hatta bazı ziyaretçiler de büyük fedakarlık gösterircesine , siz yiyin ben şimdilik sigara sarıyorum,sonra yerim bile derdi.
Bu arada doktora sarılan sigaranın çapının da diğerlerine göre daha büyük olduğunu sanırım söylemeye gerek yok. Başhekime sarılan sigaranın çapını hayal etmek çok zor değil ama, zamanın sağlık bakanına belki bir gün karşılaşılır diye sarılan sigarayı hayal edemiyorum.
Eğer tesadüfen hasta,bayram veya özel günlerde hastanede ziyaretçilere maruz kalmışsa paketlerin bir kısmı açılarak birkaç adedi çeşitli boylarda çıkarılmış-estetik anlayışa bağlı olarak- çeşit çeşit sigaraların dizildiği ikram tabağı hazırlamak zorunda kalırdı. Böylelikle hasta ve/veya yakınları ziyaretçiye içtiği sigaranın aynısını seçme şansı tanımış olup mahçup kalınmaktan kurtulurdu.
Geçenlerde biri anlattı, inanılması çok zor da değil hani ama hayretler içinde dinledim:
Kalbinden rahatsız olan hastanın birine 3 adet stend takılmış. Aynı günün akşamı yoğun bakımda kontrole gelen hemşirenin odaya astığı beyaz önlüğünün cebinden 1 adet sigara aşırıp, ateşi nereden bulduysa birkaç nefes te olsa gizli gizli içmiş.
Neredeyse açık havada bile sigaranın yasaklanacağı günlerin yakın olabileceğini düşünerek büyük bir bilinçlenmenin gerekli olduğu ülkemizde, sigaranın halen çok ucuz olduğunu söylemek mümkün mü acep diye düşünmeden edemedim…
Üçüncü hatta dördüncü dünya ülkelerindeki sigara içme oranlarının gelişmiş ülkelerdekine oranla çok daha yüksek olduğunu düşünerek,daha mutlu,hobisi bol ve bu konuda daha bilinçli bir Türkiye umuduyla…
Sağlıklı günler…
171’i aramak sigarayı bırakmanın ilk adımıdır. Hadi durma ara!...