Erol Dora'yla Röportaj..

Başından beri '' Emek,Özgürlük Ve Demokrasi Bloğu
Bileşenleri '' nin bağımsız adaylarından Erol Dora'yı önce BDP'nin
önerisi,YSK'nın onayından sonra dikkatleri üzerinde toplaması,verdiği
demeçlerden,basın açıklamalarından,halkla bütünleşmesinden ve özellikle
kendisiyle yapılan yerel,ulusal ve başka ülkelerin gazete ve
kanallarındaki röportajlarıyla izle-
meye çalıştım.
Mardin Yenişehir'de tanışıp sorularıma yanıt arayarak,paylaşmak istedim.
1964 HESSANA Köyü doğumlu ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK
FAKÜLTESİ mezunu avukat Erol Dora'dan seçim öncesi bir değerlendirme
yapmasını isedim :
Öncelikle kadim /Antik Mardin Halklarının
değerlerinde tüm Türkiye Halklarını selamlayarak başlamak ve Kadim
Mezopotamya Uygarlıklarının, etkileşimlerinin yarattığı sinerjiyle
coğrafyamızı dünyanın kültür merkezi haline getirmenin bilinci içinde
hiç kimseyi dışlamadan / ötekileştirmeden barışı inşa etmenin önemi her
geçen gün hem ülkemizde hem de dünyadaki eşitsizlikerin ve
adalatsizliklerin hüküm sürdüğü yerlerde daha da önem kazandığı,artık
tartışma götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Seçim öncesi bir değerlendirme için gerçeği/gerçekleri
görmenin ve sorgulamanın her zamankinden daha önemli olduğu,her seçim
öncesinde yapılan vaadlerin hiç birinin insanın yaşam hakkından
öncelikli olamayacağı,ülkede eşit ve özgür yaşam için kimliğini,inancını
ve düşüncesini serbestçe ifade ederken yargılanamayacağı,işkence
göremeyeceği,öldürülmeyeceği ya da süründürülemeyeceği demokratik-hukuk
devletinde yaşamanın koşullarını hep birlikte ama ısrarla hiç yorulmadan
yakınımızda veya uzağımızda olup bitenlerden ders çıkararak geniş
kapsamlı demokratik bir anayasa sürecinin seçim öncesi alışılagelmiş
nutuklarına ve seçim sonralarında uyutucu,statikocu anlayışlarda ısrar
ederek,çözüme yaklaşır gibi ' açılım ' ların içini boşaltarak tekrardan
başa dönerken arkasında kan,gözyaşı bırakıp,ezikliğini bile duymadan
yine '' Yola devam! ' diyenleri kınayarak,değerlendirme yapmayı uygun
görüyorum.
Sayın Dora,yaptığınız sohbetlerden ve edindiğim
izlenimlerden zorunda kalmadan Süryani kimliğinize vurgu yapmadığınızın
bir nedeni var mı,ifade etmek ister misiniz ?
Bir defa toplumsal/sosyal ve siyasi yaşamımıza tabiri
caizse hakim olan önyargılarımızdan,bir kavmin diğer bir kavimden üstün
olduğunun ya da din ve inanç özgürlüklerinin sadece ' Benim hakkım.'
olduğuna kendini inandıranlarla başkalarının din ve inanç özgürlüklerini
' Benim istediğim normlarda yaşarsın.' diyenlerle altapı oluşturulmadan
her yöne çekilerek inançları karşı-karşıya getirmenin ucuz siyaset
tarzı olduğuna hem Erol Dora olarak ben hem de mensubu olduğum ''
Emek,Özgürlük Ve Demokrasi Bileşenleri '' olarak kısaca ' Blok ' olarak
bu tarz siyasetin getirisi-rantı olsa bile doğru siyasetin,gerçekçi
siyasetin kapsını arayanlarla birlikte aşmak bizim boynumuzun borcu
olsun.
Gayet tabii Sayın Dora,söyler misiniz kimlik,dil,din-inanç,Türkiye' mizde Süryani olmakla Mardin'de Süryani,Keldani olmak farklı mı bu konuda sizden kısa bir açıklama istesem mümkün mü acaba ? :
Kimliğini,dilini ve inancını özgürce yaşamak isteyen
çağdaş,insancıl haklarını sonuna kadar yaşamına katmak isteyen
Süryani,Keldani,Ermeni halklarımız ve diğer halklarımız için söylemek
istediğim;herkesin kendi kimliğini,din ve inançlarını ve özellikle miras
kalan dillerine sahip çıkarak,başkalarını inkara kalkışmadan,kendine
benzetmeden verilmeye başlanan demokratik mücadelemize katkı sunarak ya
da bulundukları kabuktan, daraltılmış alandan kendini kurtararak ''
Benim de anadilim var,benim de kimliğim,din ve inançlarım/kültürel
değerlerim var ! '' deyip seslerimizi duyulacak kadar yükselterek
sorunların üstesinden hep birlikte gelebileceğimizi, aşabileceğimize
olan inancımı özellikle Mardin'de daha da somut bir şekilde yaşandığına
tanık olduğum gibi güvencelerini sağlayarak Türkiye'de herangi bir
kimlikten olmanın problem olmayacağının kanısını taşıyarak BDP'nin
ağırlıkta olduğu bloktan bağımsız aday olmayı kabul ettiğimi Mardin ve
Türkiye Halkarıyla bu nedenlerle paylaşmak ve
desteklerini-dayanışmalarını almaktan onur duyacağımı belirtmek
isterim.
Sayın Dora,birçok siyasi partinin verdiği demeçlerde '
Birey hak ve özgürlükleri 'yle ilgili başka bir değişle ' Temel hak ve
özgürlükler 'le ilgili '' Dil,din,ırk,felsefi düşünce..'' gibi ' İnsan
Hakları ' temelindeki taleplerin, partlerin seçim bildirgelerinde yer
verirken,propogandalarında yüksek sesle olmasa bile kendilerine başka
milliyetlerden yapılan başvuruları reddederken veya bir hayli gerilerden
sıra tanımaları sizce tesadüf mü ? :
Bu konuda benim de basından okuyup çoğuyla aynı dili
konuştuğumuz/aynı değerleri paylaştığımız yakından tanıdığım aday olmak
isteyen değerli arkadaşlarımız olup başvuruda bulundukları partinin
doğru adres olup-olmadığının değerlendirilmesi ise kendi takdirleridir.
Örneğin Markos Ürek'in CHP ve AKP'ye olan başvurusunun
hangi nedenlerle kabul görmediğinin şu an için analizini net verilere
ulaşmadan yanıtlamam doğru olmayacağı gibi Hanna Yılmaz'ın HASP'den
İstanbul 2.Bölge 20.sıradan gösterilmesi de bir başka düşündürücü konu
olarak zihinlerimizde ve gündemdeki yerini hep düşündürerek alacağını
sanırım.
Blok Bağımsızları cephesinden baktığımda yıllardan beri
insanlara ve birçok partiye ütopya gibi görünen meydanlarda ve her
eylemliklerde '' Halkların Kardeşliği '' diye yüreklere her ne pahasına
olursa-olsun,uğruna bedeller ödenerek yaşama kattığımız bir pratiğin
tadını ancak BDP'yle bütünleşen halkların ve özgürlüklere susayan
insanların anlayabileceği bir duygu-bir tadtır onu da izninizle bizler
yaşamak istiyoruz,yaşayacağımıza inanıyorum.
Sayın Erol Dora,ülkemizde 2002 yılından itibaren
başlayan AKP'nin tek başına iktidarlarından günümüze gelirken ' Kürt
Sorunu ' ile ilgili bünyesinde 70'i aşkın Kürt milletvekili
barındırmasına rağmen dönüp tekrar ' Kürt Sorunu 'yla ilgili seçim
öncesinde bu konularda da gösterdiği olumsuz performans güven verebilir
mi,seçmenin bu tutarsızlıklar karşısında tavrı ne olur ?
' Açılım ' diye başlayıp iki dönemde de tek başına iktidar
olan AKP'nin sorun ve sorunlarla ilgili çözüm beklentilerinin aslında '
Bana benzeyerek,benim gibi düşün.' diyerek hatta ' Düşünmezsen yoktur.'
diyerek dediğiniz '70'i aşkın Kürt Milletvekili' sayısı 100'ü aşkın da
olsa bu konuda AKP'den sorunun çözümünü beklemek gerçekçi olmayacağı
gibi hala bu beklentide olan seçmenin de 12 Haziran'da saf olmadığını
göstermesi açısından hepimizi çözüme yaklaştıracağına inanıyorum.
Sayın Dora,ülkemizde ve yerellerimizde iktidar
oldukları halde sorunların 9 yıllık bir peryotta çözüme hep yakın gibi
görünüp,aslında uzak duran AKP'yle sorunun çözümü beklenirken
kronikleşmesi,telaffisi güç dönemlerden geçmesinin yaratacağı
gerginlikerin faturasını kimler ödeyecek ?
Bu ülkede yıllardan beri alışılagelmiş her
yanlışlığın,olumsuzlukların ve savaşların faturasını başta
kadın,çocuklar,canlarıyla gençlerimiz,emeğiyle amelemiz(işçimiz)
esnafımız,yıllarca üniversite kapılarında ya da atanamama,atanana dek '
İllallah !..' dedirtecek kadar sıkılan halkımız ödüyor demek,yanlış
sayılmaz
Kürdistan'da yaşayan halkları yakından tanıdığım için çok
mutluyum,elini her sıktığım insanın beklentilerinin ve siyasetçilerine
bağladığı ümitlerin ışıltısını gözlerinden okumak pek zor olmazsa gerek.
Elbette kendi kimliğimle Süryani dilimle blok içinde
başkasına benzemeden özgürce yaşam ve halkların dayanışmasını gördüğüm
için kısacası önyargılara mahal bırakmadan güvencesini aldığım için
mutluyum,mutluluklarımızın hüsrana/hayalkırıklığına uğramaması için
de bugüne kadar bedelleri ödeyen canlar olarak 12 Haziran'da
alışılagelmiş beklentileri boşa çıkarmak için ' Hala faturaların
bedellerini bizler mi ödeyeceğiz ? ' sorularına yanıt bulmak zor olmazsa
gerek.
Sayın Erol Dora,son olarak hukukçu olmanız nedeniyle
Türkiye'mizin demokratikleşmesine,AB sürecine ve elbette ' İnsan Hakları
' ihlalleriyele ilgili gelinen noktayı hem kendi açınızdan hem de ''
Blok Bağımsız Adayları '' olarak nasıl görüyorsunuz ?
Buna herkesin içenlikle inanmasını,Erol Dora olarak
kendimi yalnızca Süryanilerin temsilcisi olarak görmediğimi bir kez daha
hatırlatmakta yarar görüyorum.
Yıllardır azınlık statüsüyle ya da asli kurucu unsur
olamamamızın ezikliğini ve evrensel değerlerle eşit yurttaş
sayılmamamızın nedenlerini elbette ülkemizin insan hakları ihlalleriyle
çok yoğun olarak gündeme gelmesiyle,demokratikleşmenin önündeki
engellerin ve bağnazlıkların iktidarların eliyle her geçen yılda ayyuka
çıkarak bir türlü çözümlere kavuşturulamadığını gördüğümdendir ki AB
sürecinin kazanımlarını katamıyor,hedefe ulaşamıyoruz.
BDP ağırlıklı '' Emek,Özgürlük Ve Demokasi Bloğu
Bileşenleri '' olarak da 26 ülkeden oluşan AB'nin,Türkiyemizde de
halklarımızın birliğini/birlikteliğini oluşturmanın,uluslararası
sözleşmelerin ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin
güvenceleriyle;donanımlı bir altyapının inşasında ancak,barışın
sağlanabileceğine inanırız.
Sayın Erol Dora,12 Haziran seçimleri öncesinde Mardin
Halklarını bigilendirme adına sorularıma içtenlikle yanıt
verdiğiniz,''Damdan düşercesine'' önünüze dikilip değerli zamanınızı
aldığım için anadilimle size ' şükren ' der,başarılar dilerken seçim
sonrası değerlendirmeleriniz için buluşmak üzere... Şükren.
Ben de Mardin Halklarına ve değerli basın mensuplarına en iyi dileklerimi şahsınızda sunmak isterim,görüşmek üzere...
ali can
07.06.2011 / 14:56sorulan sorulara cevap vermiş, erol doranın kabahati değilki. kimlik üzerine sorulmuş oda cevap vermiş. <br>şimdiye kadar süryaniler bizlere oy verdi. sıra bizlerde artık. mardinin ne kadar çok kültürlü olduğunu gösterelim..
Shwan
07.06.2011 / 14:44Projelerden Söz Etsin İsterdim Diyen Arkadaşlara!<br><br>Arkadaşlar sanırım siz birşeyin farkında değilsiniz! Sn. Dora hükümet olcağız, hükümet ortağı olacağız demiyor. Sn. Dora meclise girersek halkların kardeşliği için, barış için, iyi bir anayasanın yapılması için elimizden gelen herşeyi yapacağız diyor. 'Blok' adayları hükümet kurmayacaklar. Hükümet kurma gibi bir şanslarıda yok. Sayısal olarak hükümet kurmalarına olanak yok. Sn. Dora ve dolayısıyla 'Blok' adayları ancak iyi bir anayasa yapılması için, onurlu bir barışın sağlanması için ve tabiki demokrasinin Türkiyede gelişmesi için çaba sarf edebilirler ancak. Mardin'e dair projelerini duymak isterdim diyen değerli arkadaşlarımıza, yerel seçimde 'Blok'u destekleyen partinin, BDP'nin Mardin'le ilgili projelerine bakmalarını tavsiye ediyorum. Doğru olan partilerin yerel seçimlerdeki vaatlerine bakmak, dikkate almak. Sn. Dora ve tabiki Blok adaylarını çok olumlu buluyorum. Seçim çalışmalarına destek veriyorum. Sosyalistler, emekçiler, demokratlar, ezilenler, tübanlılar, özgürlük mücadelesi verenler, azınlıklar ve tabi haksızlığa uğramış herkesin oy verebileceği bir yer olarak görüyorum 'Blok'u. Geçenlerde 'Blok' adaylarından çok değerli bir bayan, (adını yazmama gerek yok sanırım, herkes kim olduğunu becektir, tamin edeceir) aklıma türbanlı arkadaşlarımın haklarını savunmak için turbanla meclise girmek gelmiyor değil, dedi. Yani, 'Blok' adayları herkesi savunmayı görev biliyorlar. Önemli olanda ezilenin, haksızlığa uğrayanın yanında olmak değil mi? <br>Hükümet olmak için oy hesabı yapan partilerin Mardin'e dair projelerini inceleyin arkadaşlar; somut elle tutulabilir bir projeleri var mı? yok mu? göreceksiniz. <br>Sandığa giden herkesin hür iradeleriyle, ellerini vicdanlarına koyarak oy kullanmalarını diliyorum.
mirze
07.06.2011 / 10:27röportaj için teşekkürler bu sayede biz de vekil adaylarını -düşünce olarak-biraz daha tanıma imkanı buluyoruz;ancak eleştireceğim konu daha çok kimlik üzerinden bir röportaj olması. Elbette bahse konu olan parti BDP ise kimlik ve hak ağırlıklı konuşmaların olması normal; ama ben sayın Dora'nın eğer vekil olursa Mardin için neler yapacağını, hangi projelerinin olduğunu öğrenmek isterdim. saygılarımla...
Seçmen
06.06.2011 / 13:36güzel bir röportaj olmuş şimdiden başarılar erol dora tabi siz vahap bey de helal olsun keşke sizin gibi herkes böyle bütün partilerin adaylarıyla röportaj gerçekleştirme imkanı yapsalar iyi olmaz mı ?