Entelektüeller,Hep Muhalif mi Olur?
Muhaliflik, kulağı
tırmalayan ve insanların bir nebze olsa da hafiften acaba diye sorup
sorguladığı, korku ve endişe saldığı, kavramsal sezgilerin insan psikolojisinde
görünür hale geldiği sosyolojik bir terimdir.
Şu aralar hepten
entelektüelliğin kaybolduğu, entellerin söz söyleme güçlerinin olmadığı/hepten
muhalifliğe sırtlarını döndüklerini ve insanların bu ezoterik kavramdan
uzaklaştığı savı hayli dillendirilmektedir.
Entellektüelsen, muhalifsin/Muhalif
değilsen entel de olamazsın gibi pragmatik bir çıkmazın pençesinde can
çekişmenin anlamı olmadığını söylemek lazım gelir. Merdivenlerden sallana sallana
indirilen ve intihar süsü verilerek kurgulanmış paketler gibi sağa sola
saldırarak entelliğe dâhil olunmuyor.
Evet, hepimiz biliyoruz
ki entelektüellik, bize Fransızcadan gelen ve ilk başlarda “Münevver” olarak
bildiğimiz ve daha sonra da modern Türkiyeliğe adım attıktan sonra aynı terimi
“Aydın” olarak devşirilmiş bir tanımla karşı karşıyayız.
Münevverlikten, muhalifliği
çıkarabilir miyiz bilmiyorum, lakin duruş ve kullanışı ile her münevverin
muhalif olacağı bir kanı ve kurala sahip olmadığımızı ifade edeyim.
Neymiş efendim
entelektüeller her daim hüküm süren iktidarları eleştirip tenkit etmelidir, her
platformda sürekli karşı duruş sergilemelidir. Aksi takdirde entelektüelliğin
bakış zeminine ihanet edileceği ve doğru istikamette hareket edecek kabiliyette
sahip olamayacağını, hatta yataklık, yaltaklık ve yağcılık üzerine bina edilmiş
3Y formüllerin tüm korelasyonlarını karşılayacak bir aşikârlıkla direkt
bağlantılı olacağı ifade edilmektedir.
Kendisini Muhafazakâr değil
Devrimci; anti firavunist ve antikapitalist olarak tanımlayan Nuri Pakdil; İktidarlar,
meşru bir yol ile gelmiş ve meşru yoldaysa her hareketinin, her uygulama ve yol
haritasını eleştirilmesi gereken bir tavır ile donatılmamak gerektiğini söyler.
Entelektüellerin
iktidara her şart altında muhalif olması yanlış bir şeydir. Eğer iktidar meşru
bir yoldaysa, entelektüellerin de; iktidarın bu meşru yolunda ona yardımcı
olmaları gerekir. Tabii buda tamamen kişisel bir seçimdir. Entelektüellik illa
apolitik olmak demek değildir. Zira Gerçeğin tüm argümanlarını ortaya koyarak
şunu söylemek isterim ki kişisel olarak sapına kadar politik bir insanım.
Politik olmak ve politik tavır sergilemenin samimiyeti; tüm fikirlere uygulanan
jekobenistliğe karşı anti jakobenist olmaktır.
Velhasıl entellektüellikte
as olan klas olmaktır. Klas duruşu her zaman korumak ve yaşatmayı devam haline getirmek
gerekir. Mala mülke itibar etmeyen, vicdan ve ilke kuramları arasında mekik dokuyan,
söyledikleri ile yaşadıkları arasında çelişkiye mahal vermeden, doğru
bildiklerinin arkasında dik durmaktır.
Her neyse hem entelektüellim,
hem de muhalif değilim diyen varsa tasalanmasın; ikisi de olur…
Herkesi selamlıyor,
Vesselam efendim
diyorum…