Depremler Devam Edecek
1)Deprem için toplanan vergilerin deprem için kullanılmadığı açıkça söylendi.
2)Oy almak için bazı yapılaşmalara izin verildiği açıklandı.
3)Kızılay’ın çadır stokunun yeterli olmadığını bizzat en yetkili kişi söyledi.
4)Depremdeki organizasyonsuzluk ortaya çıktı.
5)Kandilli rasathanesinin açıkladığı deprem şiddetinin doğru olmadığı bir kez daha kanıtlandı.
6)Deprem olur olmaz, geç te olsa deprem bölgesine giden bazı yetkililerin aslında deprem bölgesinde çalışanların işlerini aksattığı ortaya çıktı.
7)Depremlerin depremzedenin yanında , deprem-zadeleri yarattığı da ortaya çıktı.
8)Van’daki bazı mahalle muhtarının yükü kaldıramayıp istifa etmek zorunda kaldığı ortaya çıktı.
9)Deprem yardımlarının 2.el olarak kabul edilmeyeceğini, en büyük bağışı alan kurum açıkladı.
10)Çoğu havalanlarımızın olduğu gibi Van Havaalanının da yeterli olmadığı herkes gördü.
11)Okul , yurt ve kamu binalarının da depreme dayanıklı olmadığı ortaya çıktı.
12)Yardım yapılan yerlerin çok sayıda olduğu için karmaşa yarattığını herkes öğrendi.
13)Yetkili, yetkisiz, gönüllü , gönülsüz herkesin yardım toplayabileceği ortaya çıktı.
14)Yardım tekliflerinin değerlendirilmesinin geç yapıldığı ve yardım kabulünün gecikmiş olduğu ortaya çıktı.
15)Yayın kuruluşlarının yayınlarını yaparken dikkatsiz ve sorumsuz olduğu , kendilerine yapılmış olan uyarıdan anlaşıldı.
16)Deprem bölgesinde provokasyonlar olduğu ortaya çıktı.
17)Yağmalama olduğunu herkes gördü.
18)Bazı kişilerin açıklamalarının istenen yöne çekilip, hedef gösterilebileceği ortaya çıktı.
19)Depremden bile siyasi ve başka rantların çıkarıldığı ve bunun tek taraflı da değil, çift taraflı yapılabileceği de ortaya çıktı.
20)Binaların yarısından çoğunun, depreme dayanıklı olmadığı yeni anlaşıldı!
Bütün bu ortaya çıkanlardan sonra, deprem kuşağında olan güzelim ülkemizde uzun yıllardan beri
deprem için , çok az şeyin yapıldığı da ortaya çıktı.
Kısacası; deprem düştü, kel göründü!
Bu sorunların çıkmasında herkesin ama herkesin bir sorumluluğu var. Hiçbir kurum , kuruluş veya kişi benim sorumluluğum yok diyemez.
Bunun için herkesin şapkasını önüne koyup, iyice düşünüp ona göre hareket etmesi gerekir.
Bundan sonra bir şey yapılır mı? İnanmıyorum ama, inanmak ve umudumuzu yitirmemekten başka bir çaremiz de yok zannediyorum.
Yapılması gerekenler ise çok basit. Birçok oluşum ve organizasyon yerine;
1)Binaların depreme dayanıklı olmasını sağlayacak ruhsat ve denetim, hükümetler ve/veya belediyelerde değil sadece ve sadece özerk tek bir kurumda olacak.
2)Her çeşit yardım için , bütün organizasyonlarıyla hükümetlerin, belediyelerin veya özel kurum ya da kuruluşlar değil ,devletin sadece ve sadece bir tek kurumu yetkili olacak.
3)Tek bir SMS ve tek bir banka hesap numarası olacak. Şimdiden ilan edilecek ve insanların beyninde yer edecek.
Çünkü bu depremler, herkesin malumudur ki maalesef devam edecek…