diorex

Değerlerimiz I “Rabbimiz Allah’tır”

Değerlerimiz I “Rabbimiz Allah’tır”

Değerli MardinLife okuyucu ve takipçileri; yazılarımı bundan böyle “Değerlerimiz” ana başlığı altında yazmayı düşünüyorum, ilkyazımı da Rabbimiz Allah (c.c) ile başlayıp, devamında hayatımızda önemli yer edinmiş, şahıs, mekân, tarih vb konuları yazmaya çalışacağım. Bidayeti hayır olup, nihayeti de hayır olsun diye; Bismillah;

İslam akidesi, Allah-u Teâlâ ve onun fiilleri üzerine inşa edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de; “Şüphesiz, ‘Rabbimiz Allah’tır ‘ deyip de sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’d edilmekte olan cennetle sevinin.” diye beyan etmektedir.

Allah tasavvuru ve akidesi, hayatımızın her alanına girmiştir. Damarlarımızda dolaşan kan gibidir. Edebiyatta, ilimde, kültürde, aklınıza gelen ve gelmeyen her şeyde ve her yerde Allah (c.c)’in izleri vardır. Allah âlemlerin Rabbi, sahibi, yaratıcısı, varlığı zaruri olan ve bütün övgülere sahip zatın adıdır. Ondan bahsetmek bile insanda heyecan meydana getirir.

Kur’an’ın anahtar kelimesi, lafz-ı celal; Allah lafzıdır. Kur’an’da Allah lafzının yaklaşık olarak üç bin civarında geçmesi, İslam’da Allah’ın ve Allah inancının ne kadar önemli olduğunun işaretidir.

Hiçbir tasavvur, yer ve göklerin nuru, her şeyin mutlak yaratıcısı, seven ve sevilen Allah-u Teâlâ’yı olduğu gibi algılayamaz, hiçbir kul mutlak anlamda Allah’ı kavrayamaz. Hiçbir hiç bir dil onu hakkıyla anlatamaz. Hiçbir kalem, Allah’ı olduğu gibi satırlara dökemez. Allah, kendisini, vasıflarını nasıl vermişse öyledir.

İnancımızda, Rabbimiz olan Allah yaratıcıdır, sevendir, diriltendir, öldürendir, rızık ve izzet O’nun elindedir. Kâinatı sevk ve idare eden Allah’tır. Allah’ın iradesi olmadan bir atom, bir hücre, bir yaprak hareket edemez. Kalpler O’nun ile huzur bulur. O’nu bulan her şeyi bulmuş, O’ndan gafil olan her şeyi kayıp etmiştir.

Kur’an’ın en büyük hedefi, insanlara doğru bir Allah tasavvuru oluşturmaktır. Kur’an-ı Kerim’de en çok geçen konu, Allah’ın sıfat ve fiilleridir. Kâinatta gördüğümüz her şey O’nun fiil, eser ve icraatlarıdır. Kuran’a inanan, okuyan ve anlayan kimse, kendisini; vasıflarını ve icraatını izhar eden Yüce Allah’ın huzurunda bulur.

Kur’an-ı Kerimi dikkatle okuyup anlamaya çalıştığımızda, tüm kâinata hüküm eden bir zatı fark ederiz. Tüm övgüler onadır. Sıkıntı ve musibetlerin yaratıcısı O’dur. Sıkıntılar Allah’ın yardımıyla giderilir. Allah (c.c) Arş’a istiva etmiştir. Mülkünde hiçbir şey O’na gizli değildir. Kullarının gizli-aşikâr her hallerini bilir. Mülkünü tek başına idare eder, işitir, görür, verir, men eder, az amele çok sevap verir, aziz ve zelil eder. Yaratan ve rızık veren O’dur. Öldüren, dirilten, takdir eden, hüküm veren O’dur. Küçük-büyük her şey ondan gelir. O’nun izni olmadan hiçbir şey hareket edemez, bir yaprağın düşmesi bile onun ilmiyledir.

İmam Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste; “İmanın yetmiş küsur şubesi vardır. Bunların en üstünü ‘La ilahe illellah’ (Allah’tan başka ilah yoktur) sözüdür. En alt derecesi ise, yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir şubesidir.”

Evet, bugün her zamankinden çok Allah’a yönelmemize ve Allah’ı tanımamıza ihtiyacımız vardır. Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i okuyarak, anlayarak ve uygulayarak ve hatta uygulatarak Allah’ı tanır ve Allah’a yöneliriz. Her şeyden önce imanımızı tazeleyerek tüm maddi ilahları reddedip tek olan Rabbimiz Allah’a yönelmeliyiz. Aksi takdirde; “'İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım?” (A’râf 155) ayetinin (Allah korusun) gereği olabilir.

İnanıyorsak üstünüz, zira “Dalâlete düşmüşlerden başka kim, Allah'ın rahmetinden ümidini kesebilir? (Hicr 56).

Allah aşığı olan usta Şair M. Akif’in dediği gibi Allah yolunu seçmeliyiz;

Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol...

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!

Yorum Yaz