Çukur/Çöküntü Cadde ...
-
A. Vahap Omuzlar
- 29.04.2013 10:27
TESTERE AĞZI GİBİ TİTRETİP HOPLATARAK KESİYOR
1 Mayıslara hep Taksim'de
Anlamlı yaşamın bir parçası olmaya çalışmanın kolayca ulaşılamayacak kadar değer taşıdığının bilincinde olmak,belki de nasıl yaşanması gerektiğinin sırrına ulaşmaktır.
Kapıdan çıkar çıkmaz adımınızı rahat atacak koşullardan yoksun sokaklardaysanız, caddeleriniz bunca ödeneklere ve yardımlara rağmen çukur/çöküntü ve testere ağzı gibi titretip hoplatarak kesiyor,yaşama hızınızı düşürüyorsa o vakit dönüp bir Mardin gerçeğiyle seslenmek gerek:
'' Heyf u-ğebinê a'le hekil beled,teykun h'ekımu veled.''
(Yazıklar olsun öyle bir kente ki hakimi çocuk olsun.)
Tarihte halklarının yaşamdan beklentilerine yanıt olamayan zalim Neron'un yaktığı Roma gibi adından söz ettirip korku salmaya ya da bugünkü uydurukçu kandırmalarına boy boy afişlerle bir şeyler başardığının kendisini bile inandıramayacağı vitrinlerle hiç sıkılmadan kim bilir kaç annenin taşıdığı canlara bedel olurken hala halk arasına çıkarak mağdur esnafa sırıtmak,yaşamı daha da çekilmez hale getirmiyor mu?
Neron önce annesini sonra ilk eşini öldürürken ikinci ve üçüncü eşlerini de sinsice sürgünde öldürtür ve kendisini eğiten filozof Seneca'ya:
'' Yokluğumda bana baş kaldırma hazırlığı içindeydin;kendini öldür.''
Diyerek,
'' Ey yaşam senin bunca değerli oluşun ölüm sayesindedir.''
Diyen Seneca,kendi bilek damarlarını keserek yaşama veda etmiştir.Edebiyat,tiyatro ve resim sanatıyla ilgili duyarlı bir filozofun dirençli olup mücadeleye devam etmesi gerekirken yaşamına son vermesi Neronlar için hiç de bir kayıp değer olarak kabul görmemiştir.Neron'un yokluğunda Roma, barışın tadına Seneca ile varırken dehriyye,maddeci/materyalist dedikleri filozofların ya da üreten self-lord,işçi-işveren gibi sınıfların çelişkilerini görüp Karl Marx ve Engels'e '' Diyalektik Materyalizm.'' dedirtmiştir.
Felsefeyi yaşama katanların uğraşıları,yaşamı daraltılan halkların lordlarına veya bugünün üretim ilişkisi ve çelişkileriyle patronlarına kalkışmalarının bir tesadüf olmadığının bilincinde olan hak arayışçıları,tarihte hayatı yaşanır ve onurlu kılmak için hep bedel ödemiştir.
Güya hayatı yaşanır kılmak için yaz-boz tahtasına dönen Mardin'in altyapısı ''Olmadı-yeniden'' diyerek,her projeyi önce parlatıp sonra defalarca kendini kötü tekrarlatıp takılan taş plaklar gibi:
'' Yeniden yapılacak..,yeniden kazılacak.., yeniden kazıklanacak...,yeniden işkence.''
Bu mu altyapı projeleriniz?
Taş plaklar bile dile geldi:
''A'v veftinni! .... a'v veftinni!.''
(Bıktırdınız! .... bıktırdınız!.)
Seslenerek, Neron'un yapamadığını kim bilir kaç düşük/cenin,kaç kırık kol/bacak ya da kaç ton lağım karışımı tozu ''hizmet'' diye yutturdunuz?
'' Ken ğar ı'mri a'leyki Mêrdîn.''
(Ömrüm senin için yıkılsaydı Mardin.)
1 Mayıslara hep Taksim'de
Anlamlı yaşamın bir parçası olmaya çalışmanın kolayca ulaşılamayacak kadar değer taşıdığının bilincinde olmak,belki de nasıl yaşanması gerektiğinin sırrına ulaşmaktır.
Kapıdan çıkar çıkmaz adımınızı rahat atacak koşullardan yoksun sokaklardaysanız, caddeleriniz bunca ödeneklere ve yardımlara rağmen çukur/çöküntü ve testere ağzı gibi titretip hoplatarak kesiyor,yaşama hızınızı düşürüyorsa o vakit dönüp bir Mardin gerçeğiyle seslenmek gerek:
'' Heyf u-ğebinê a'le hekil beled,teykun h'ekımu veled.''
(Yazıklar olsun öyle bir kente ki hakimi çocuk olsun.)
Tarihte halklarının yaşamdan beklentilerine yanıt olamayan zalim Neron'un yaktığı Roma gibi adından söz ettirip korku salmaya ya da bugünkü uydurukçu kandırmalarına boy boy afişlerle bir şeyler başardığının kendisini bile inandıramayacağı vitrinlerle hiç sıkılmadan kim bilir kaç annenin taşıdığı canlara bedel olurken hala halk arasına çıkarak mağdur esnafa sırıtmak,yaşamı daha da çekilmez hale getirmiyor mu?
Neron önce annesini sonra ilk eşini öldürürken ikinci ve üçüncü eşlerini de sinsice sürgünde öldürtür ve kendisini eğiten filozof Seneca'ya:
'' Yokluğumda bana baş kaldırma hazırlığı içindeydin;kendini öldür.''
Diyerek,
'' Ey yaşam senin bunca değerli oluşun ölüm sayesindedir.''
Diyen Seneca,kendi bilek damarlarını keserek yaşama veda etmiştir.Edebiyat,tiyatro ve resim sanatıyla ilgili duyarlı bir filozofun dirençli olup mücadeleye devam etmesi gerekirken yaşamına son vermesi Neronlar için hiç de bir kayıp değer olarak kabul görmemiştir.Neron'un yokluğunda Roma, barışın tadına Seneca ile varırken dehriyye,maddeci/materyalist dedikleri filozofların ya da üreten self-lord,işçi-işveren gibi sınıfların çelişkilerini görüp Karl Marx ve Engels'e '' Diyalektik Materyalizm.'' dedirtmiştir.
Felsefeyi yaşama katanların uğraşıları,yaşamı daraltılan halkların lordlarına veya bugünün üretim ilişkisi ve çelişkileriyle patronlarına kalkışmalarının bir tesadüf olmadığının bilincinde olan hak arayışçıları,tarihte hayatı yaşanır ve onurlu kılmak için hep bedel ödemiştir.
Güya hayatı yaşanır kılmak için yaz-boz tahtasına dönen Mardin'in altyapısı ''Olmadı-yeniden'' diyerek,her projeyi önce parlatıp sonra defalarca kendini kötü tekrarlatıp takılan taş plaklar gibi:
'' Yeniden yapılacak..,yeniden kazılacak.., yeniden kazıklanacak...,yeniden işkence.''
Bu mu altyapı projeleriniz?
Taş plaklar bile dile geldi:
''A'v veftinni! .... a'v veftinni!.''
(Bıktırdınız! .... bıktırdınız!.)
Seslenerek, Neron'un yapamadığını kim bilir kaç düşük/cenin,kaç kırık kol/bacak ya da kaç ton lağım karışımı tozu ''hizmet'' diye yutturdunuz?
'' Ken ğar ı'mri a'leyki Mêrdîn.''
(Ömrüm senin için yıkılsaydı Mardin.)
A.Vahap Omuzlar
08.05.2013 / 00:0107 Mayıs 2013 salı saat 23:33'ün sayın editörü yorum sayfanızın kapasitesi nedeniyle parça parça gönderdiğim yorumlarımın tümünü ekler misiniz?
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 23:54Kapitalizmin cenderesine düşüp ayağını-kolunu kaptırdığımız bu yerel yönetimler anlayışının sürmesinden yana olup bu ilkelliğin devamının nerelere götürebileceğinin farkında olmayan değerli yorumcuların neleri tartıştığımızın hakkını vermeleri de temennim olacaktır.Herkesin özgür düşüncesinin gereğini yapmaktan çok bu kısır döngü içinde yerel yönetimimizin genel politikalara kapitalist belediyecilik anlayışlarına boyun eymeleri karşısında onları çaresiz görmek elbette üzücü olmuştur
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 23:46İtalya 4 reaktörünü 1987'de gerçekleşen referandumdan sonra halk oylamasıyla kapatmasını bilmiştir.Avusturya,İrlanda,Letonya,Lüksenburg,Malta ve Portekiz,Belçika ve İspanya hiç reaktörü olmayan Danimarka ve Norveç bile geleceğin felaketine neden olacak nükleerlere karşı yerel anlayışların bilincini örnek tutarak bu kültüre her geçen gün daha da sağlıklı politikaların yanında ve destekleyici anlayışlarına önem vermektedirler
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 23:39Ülke ve dünyanın her tarafına yaygınlaştırılmasının gereği olarak nükleer santrallere karşı birlikte dayanışma ve mücadelelerin tanıkları olarak Avrupa'da birçok ülke nükleer reaktörlerini kapatırken,İsviçre 5 reaktörünü kapatıp yeni planlanan 3 reaktörünün projelerini halkının geleceği ve sağlığı açısından çöp tenekelerine atmayı bilmiştir.
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 23:33Demokrasimizin güçlenmesi ve çoğulcu-özgürlükçü anlayışların belediyeleri haline getirilmesi başarılarına tanık olurken artık belediyeciliğin basit inşa-yıkım olgusu olmadığı 'olmadı yeniden' ya da 'sil baştan' gibi eline yüzüne bulaştıran beceriksiz-ilkesiz rantlara çalışan nerdeyse ortak paydalarını halklara rağmen koruyan ve hep başlarda oynamasını isteyen belediyeler oluvermişiz.
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 23:11Kapitalizmde yerel yönetimler hep tekelci politikalarla halka hizmetten çok belirli sınıf ve grupların rantlarını düşünerek bir paylaşımdan yana siyasetlerinin gereği olan politikalarla yapay projeler geliştirmiş ve altlarında halkı bırakmışlardır.Yerel yönetimlere sahiplenme kültürümüzün çıkar ilşkilerine dayandığını bile bile kentleşmeyi arsa mafyalarına ve yandaş çıkar gruplarına eşkeş çeken belediyecilik anlayışları ülkemizde ve özellikle Avrupa'da sahiplenir düzeyde mücadelelere tanıklık eder hale gelmektedir.
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 23:04Yerelden başlayarak 1967'den başlayıp 2013'e kadar hala Mardin--D.Bakır Karayolu bitmemiş;Van-Tatvan-Bitlis Karayolu beş yıl önce başladığı ve kırk yıl sonraya da bitmeyeceğini çok iyi tahlil edebiliyoruz.Çok uzağa gitmeden Mardin Yeniyol bilemediniz üç km'lik uzunlığundaki bu talihsiz yolun 1974-1976'dan beri 'ha bre!' yol onarım ve göz boyama şose üzerine asfalt şerbeti dökülmesine hep seyirci kalındığından dolayı ki bugünlerin belediyecilik diğer adıyla yerel yönetim anlayışlarına gelinmiştir.
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 22:55SEVGİLİ OKUR ve YORUMCU ARKADAŞLAR <br>Bildiğiniz gibi ülkemizin savaş koşullarından kalıcı barış sürecine yaklaştığı bu aylarda sürecin amacına ulaşması için herkese bir sorumluluk ve duyarlılık yüklediğinin bilincinde birey ya da toplumsal değişimin gereği olarak atılan cesur adımlara vesile olan her düzeydeki insanları,yönetici ve uygulamaya katılım gösteren herkese teşekkür ederek başlamak istiyorum
A.Vahap Omuzlar
07.05.2013 / 22:48Bu yazıyla ilgili yorumlarımın tamamını sırasına uygun şekilde birleştirirseniz sevinirim.
HERKES HERKESİ TANIR
07.05.2013 / 08:35sayın Bekiro beyinlerimizdeki siyasi düşünceyi nerden bileceksiniz diye soruyorsunuz.Ama Yüce yaradandan benden daha fazla korktuğunuzu söylüyorsunuz.Bunu nerden biliyorsunuz.Ben de faşistleri sevmedim sevmeyecem.Faşist olduüumu kim söyledi ki size.Soınuçta küfür tek millettir ha fşist ha komünist ikisi de aynı..İkisi de beşeri ideoloji..ben insana tapmam...ne Marks'a ne Lenin'e ne Mao'ya ne Apo'ya ne Türkeş'e ne ziya Gökalp'e ne Nihal Atsız'a ne Mussolini'ye ne ABD'ye ne Rusya'ya...
bekiro
06.05.2013 / 22:39Bu arada belirtmeden geçemeyecem ; Süphanallah bende faşistleri hiç sevmedim,sevmeyecem ve Allahıma şükürler olsun ki Yüce Yaradanımda sevmez faşistleri.Saygılarımla
bekiro
06.05.2013 / 22:22Biraz empati yapıp kendini bizim yerimize koy ey ''HERKES HERKESİ TANIYOR'' kardeşim Amacımız siyaset değil 2 yıldır yapılmayan yolumuz; altında istemiyoruz gümüşte sadece hizmet ve insan yerine konmak istiyoruz.Bunun siyasetlede alakası yok üstelik siz beyinlerimizdeki siyasi düşünceyi nerden bileceksiniz?Allaha yemin ederim ki senden çok belki de ben daha fazla korkuyorum Yüce yaradandan.Ama bakıyorum zorlananlar çoğalıyor; acaba çıkarlar mı zedeleniyor?Yorum değerli okuyucuların.Saygılarımla
HERKES HERKESİ TANIR
06.05.2013 / 14:36Eski tüfek solcular AK Partiyi ve onun zihniyetini beğenmez.Mardin Belediyesi Mardin'in yollarını altın ve gümüşle döşese de beğenmez.Oyunu da vermez.Ben de solcuları marksistleri komünistleri beğenmem zihniyetlerini sevmem.Asla da oy vermem onlara.Birbirimizi kandırmayalım herkes herkesi tanır.Yok yapıcı tenkitmiş yok eleştiriymiş...geçin bunları.Kendi belediyeleriniz hakkında neden tek laf etmiyorsunuz diye soracam.Ama sebebini biliyorum zaten.Kendi içinizde ne kadar totaliter ne kadar dogmatik olduğunuzu herkes bilir.Eleştiri yaptığınız an öz savunma istenir ajan ilan edilir dışlanırsınız.Dedim ya herkes herkesi tanır biririmizi kandırmayalım
bekiro
06.05.2013 / 10:14''Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.'' ''Birisini tenkit etmek istersek en münasip yer aynamızın karşısıdır.'' Bakıyorumda bazı arkadaşların öfkesine ve zorlanmalarına bu aralar çok sık maruz kalıyoruz.Ama aynaya bakıyorumda hizmet edecekleri biz seçtiğimize göre bizde de hata var. Demekki biz yanlış seçmişiz.Suç bizde(!) (?) Lakin 2 senedir tamamlanmayan yolumuzuda tamamlamaya aciz insanlara da akıl sır erdiremiyorum.Bana laf yetiştireceklerine keşke şu yolu tamamlamayı deneseler.YOKSA DAHA 2 YIL DAHA MI BEKLECEĞİZ?
salih ece
02.05.2013 / 21:33Sayın Mustafa BÖYÖK ben dediğiniz yerde 59. sokakta çeşmenin hemen yanında oturuyorum.Diğer bir haberde yayınlanan fotoğraflar teker caminin üstüdür.Fakat bekiro'nun bahsettiği yer eyn teht el sor çeşmesinin önünden yeniyola kadar olan eski merdivenlerdir ve şimdiki durumu tam bir rezalettir.Buyrun yarın mahalleye gelin cuma'yı teker camisinde kılıp beraber teker caminin 60/70 metre doğusuna gidip inip bakalım yola: ama tek tesellimiz 2 senedir tamamlamadığınız sokaklara başlamanız; lakin insanlar o yokuşu daha fazla kullanıyorlar; keşke bir an önce o yokuşuda tamamlayıp burdan hava atsanızda bizde sevinsek...ama ne yazıkki belki üzüleceksiniz ama o yokuş yapıl-ma-mış kardeş.
MUSTAFA BÖYÜK
02.05.2013 / 09:04Yorumda Teker Mah. 57,58,59 ve 60.ncı sokaklar demişsiniz ve o sokakların fotoğrafları var.bahsettiğiniz sokaklar tamamlanmış.Evet ben belediyede çalışıyorum.bunu söyüyorum zaten.saklamıyorum ki kendimi sizin giib.
bekiro
01.05.2013 / 22:22Bu arada sayın Mustafa HÖYÜK şimdi dikkatimi çekti ; anlaşılan belediyede çalışan sorumlu birisin... Lastikçi var yeniyolda bahsettiğim yerde caddeden baktığınızda lastikçinin solunda teker cami yokuşu yapılmış; fakat Lastikçinin sağında kalan taht ayn elsor çeşmesine giden yokuş yapılmamıştır.İsterseniz bende bir fotoğraf çekip yayınlarssa sayın editöre göndereyim.Ve ya git yerinde bir daha iyi bak kardeşim.
bekiro
01.05.2013 / 22:16Bu sokaklar ve bu sokakları yeniyola bağlayan iniş (eski merdivenler) bitmişsse SAYIN MUSTAFA BÖYÜK ne isterseniz yapmaya hazırım.Sokakların bir kısmına girildi ama ne sokaklar tamamlandı , nede özellikle çeşmenin yanında yeniyola bağlanan eski merdivenler içler acısı; gel sağlam bir insan olarak sen ordan çıkabilirmisin?
MUSTAFA BÖYÜK
01.05.2013 / 01:38Bir yıldır baktığım her sitede Teker Mah. 57/58/59 ve 60. sokakların tamamlanmamasıyla ilgili yorum okuyordum.Başta vatandaş haklı diyordum .Ama bakıyorum ki o sokaklar tamamlanmış olmasına rağmen o vatandaş hala aynı şikayeti yapıyor.Ben o sokakların fotoğrafını çektim.sözkonusu sokaklar çoktan tamamlanmış bitmiş.Bu vatandaşımız ya o sokaklara gitmeden ezbere yazıyor ya da art niyeti var.Yarın ( sayın editör Nezir Bey müsaade ederse) o fotoğrafları ben mardinlife atarım.Ya da rumuz kullandığı için gerçek kimliğini bilmediğim bu arkadaş eğer o sokakları gezmdiyse geldin beraber gezelim.adresim Mardin Belediyesi
ali can
30.04.2013 / 12:48agzına eline saglık
Engin
30.04.2013 / 08:39Ahmet Necdet SEZER ismini pek sevmezdim. Bana soğuk gelirdi. Fakat ondan sonraki atanan valileri ve Mardin için yaptıklarını gördükçe Ahmet Necdet SEZER'i sevmeye başladım.
mardinli
29.04.2013 / 14:51değişik bir anlatım tarzı ama mesaj önemli bu başkan bu mardini yönetemiyor. İç işleri bakanı mardinli olsun memleket bu halde olsun yazık valla diyecek söz yok artık. Bu milletin hakkını nasıl ödeyeceksiniz , haram zıkkım olsun size...
ALPEREN
29.04.2013 / 14:41Marksistlerin yönettiği şehirleri de yazarsanız.acaba oralar nasıldrı öğrenmiş olurduk
Bekiro
29.04.2013 / 10:43Sayın Belediye Başkanına burdan sesleniyorum ve ya Sayın Vali ve ya (!) her kimki bu alt yapıdan sorumlu ise (ki tamamlanan sokaklarda fotoğraf çekenler sahipleniyor bazan ; lakin gel gör ki tamamlanmayan sokakların sahibi yok) veya başka bir deyişle sayın sorumlular;<br>Artık yeter yahu Teker mahallesi 57/58/59 ve 60. sokakları Yeniyola bağlayan şimdiki yokuş olan eski merdivenli yol 2 senedir;24 aydır;104 haftadır;730 gündür (saat dakika hesabı isteyene çıkarırız(!) ) tamamlanmadı.Bu da yetmezmiş gibi başka sokakların molozlarıda bu yola dökülüyor hastalar,yaşlılar perişan ; fakat Mahalle muhtarları ve Sayın sorumlular çok rahat....1. Cadde rezalatide hala çözülemedi...yazık vallahi yazık bu memlekete; sayın editör bağımsız bir medya kuruluşu isen(?) bu teker mahallesindeki yeri bir görüntüle ve haber yap; bu yorumuda yayınla..Sayın sorumlular (Alt yapı sorumluları) hariç ; Herkese saygılar