Cukkalı bir yazı

Cukkalı bir yazı
KÖŞE YAZISI

Hep cukkalı bir yazı nasıl ortaya çıkar onu hep merak etmişimdir. Cukkalı bir yazı aslında her küçük yazarın bir hayalidir. Ben de bu def’a cüppeli pardon cukkalı bir yazı yazmak istedim ve aklıma hocalar geldi. Bir değil, iki değil, bir sürü. Nedir bu hocaların çektiği diye aklımdan geçirdim. Hani hatırlarsanız 28 Şubattan kalma Müslüm Gündüz, sonra Hüseyin Üzmez, Zekeriya Beyaz ve Yaşar Nuri Öztürk. Tüm bu hocaların ortak yanı hepsi TV meşhuruydu.

Daha 28 Şubat gerçekleşmeden önce Müslüm Gündüz tv’de şöhret olmuştu sonra katakulleye gelip Fadime Şahin’le basıldı. Dün gibi hatırlıyorum kamaralarla basıldığı anı. Gerçi oyun olduğu ortaya çıktı. Ama kimse de Fadime Şahini hatırlamıyor. Bu olayı tezgâhlayan Sisi’yi hele hiç kimse hatırlamıyor artık. Ama bu olay sakallı hocaları da, tesettürlü kadınları zan altında bıraktı. Kimse "Her koyun kendi bacağından asılır" demedi. Adam hocaysa tüm hocaları bağlar. Tesettürlüyse de tüm tesettürlüleri bağlar.  Böyle olaylarda bir koyun hata yaparsa tüm sürü bacağından asılır.

Müslüm Gündüz ibretlik bir vakıaydı, ama kimse bundan ibret almadı. “Benim başıma böyle şeyler gelmez” edasının bir hastalık olduğunu diğer hocalar da fark edemedi. Ardından adı bir lolitayla çıkan Hüseyin Üzmez bütün bir camiaya zarar verdi. Sonracığıma otelde porno izlediği iddia edilen Zekeriya Beyaz ya da eşini Şahane ile aldattığı iddia edilen Y.Nuri Öztürk, “Hoca” imajını batırıp yerle bir etti. Gazetelerde “Hoca” ve “Uçkur” birlikte anılan kelimeler haline geldi.
Tabiki insanın aklına “hocalık kurumu mu battı?” yoksa bunlar arada bir çıkan karakoyun mu diye geliyor. Muhakkak hoca da nihayetinde beşer ve o da şaşar. Ona itirazım yok. Lakin bunun meşru yolu varken, halkı “şaşırtmayacak” yolu varken böyle cüppeyi düşürmek makul bir yol değil.

Hülasa uçkuruyla sorunu olan birinin hoca olması doğru değildir, ama her ne hikmet olduysa da ya harama uçkur çözmemeli ya da bu profesyonel mesleği bırakmalı.  Çünkü bir tek camide hoca değildir, hoca her yerde hocadır. Bir hoca ev hayatımı iş hayatımı birbirine karıştırmıyorum deme lüksüne sahip değildir. Evinde nikâhlı eşleri varken gidip de hafifmeşrep kadınlarla görülmesi hocalığı modern çağın mesleği olarak gördüğü içindir.

Ben muhakemesi başlayan biri hakkında yorum yapmayacağım. Ama fuhuş suçlaması tekrar bir hocayla anılması beni kızdırıyor. Lakin beni kızdıran hocadan çok gelişen süreçtir. Sanki son on yıldır cemaat kurucuları mercek altında. Hüseyin Üzmez hariç, Y.N.Öztürk ve Z.Beyaz Hocalar kendi camialarını kuruyorlardı ve bu şahıslar tv programlarıyla epey takipçi edinmişlerdi. Bu olaylardan sonra her ikisi de kayboldu.

Aynı şekilde Mahmut Ünlü kendi cemaatini kuruyordu. Epey de takipçisi olmuştu. Bu adam da son aylarda aynı şekilde tv’lerde programlara çıkıp şöhretin basamaklarını çıkıyordu ve şimdi cezaevinde. Filhakika ben bu adamı aklamayacağım, hakkı neyse o olsun. Lakin sanki görünmez bir el büyümekte olan cemaatlerin liderlerini safdışı bırakıyor. Bu bağlamda yakında sıra Adnan Hocaya gelirse şaşırmam.