Çatıdaki Tehlike: Baz İstasyonları

KÖŞE YAZISI

ÇATIDAKİ TEHLİKE

BAZ  İSTASYONLARI

             Saygıdeğer Tüketiciler, yeniden sizlerle beraber olmaktan mutluluk duymaktayım. Bu günkü konumuz çatıdaki tehlike, yani BAZ İSTASYONLARI, Cep Telefonlarının hayatımıza girmesiyle  Baz istasyonları kavramıyla tanıştık. Nedir baz istasyonu ? haberleşme ihtiyacımızı karşılarken gerçekten bir tehlikeyle karşı karşıya mıyız ?  

             Baz İstasyonu, iki yönlü bir mobil ağ sisteminde yayın yapan birim, Radyo sistemindeki bir antenden farklı olarak, baz istasyonu hem sinyal alır, hem de  sinyal gönderir yani iki yönlü antenden oluşur. Günümüzde baz istasyonları değişik  yönlere doğru değişik güçlerde yayın yapma kabiliyetine sahip olan tercihli antenler kullanır. İnsanların dikkatini çekmemek için, baz istasyonları değişik boy ve şekillerde olabilir.

              Baz istasyonları gerekli görülen yerleşim birimlerinde, mobil telefonlarla yani cep telefonlarla haberleşmeye yönelik kapsama alanı sağlanabilmesi amacıyla kurulmaktadır. Baz İstasyonların kapsama alanına girmeyen bölgelerde mobil telefonlarla konuşmak mümkün olmamaktadır.

                Baz İstasyonları, teknik özellikleri gereği hücresel  yapıda olduğundan şehir içlerinde düşük çıkış güçlerinde, kapsama yapılması gereken yerlere Yönetmelik  hükümlerine uyulması kaydıyla kurulabilmektedir.

              Çok ciddi kar eden telefon oparatörleri daha  fazla abone  alabilmesi ve

 kaliteli yayın yapabilmeleri için o kadar ileri gidildi ki  basından okunduğu veya zaman zamanda şahit olduğumuz gibi okul, hastane, cami gibi kamuya ait binaların bile üzerinde baz istasyonlarının kurulduğunu duymaktayız. 3 ncü nesil dediğimiz 3G ‘nin hayata geçmesiyle Baz İstasyonlarının sayısı daha da artması beklenmektedir.

               Peki bu kadar büyük hızla hayatımıza giren Baz İstasyonlarının sağlığımız üzerinde etkisi nedir ? İnsan sağlığını ne ölçüde   etkiliyor ? Yurdumuzda bununla ilgili nasıl bir hukuk mücadelesi yapılmış ve Baz İstasyonlarına kim veya hangi kuruluş izin vermektedir ?

1-Baz   istasyonları, çevresinde alıcı verici olduklarından canlılar üzerinde statik elektrik elektromanyetik alan oluşturmaktadır.  Oluşan bu elektromanyetik alanın insan vücudundaki ve doğal çevremizdeki doğal elektromanyetik alandan çok fazla olması sebebiyle mevcut biyolojik uyum bozulur.  Bu da elektromanyetik kirlilik adı verilen bir tür çevre kirliliğine neden olur. Mikrodalgaların kanser ile ilişkisi üç şekildedir. Mikrodalganın kendisinin kanseri oluşturması, kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırması veya mevcut kanserli ortamını yaygınlaşmasını hızlandırması.  Mikrodalga, DNA’yı onararak kanseri engelleyen melatonini azaltmakta ve dolayısıyla tümörü, lenfom (yani  lenf bezi kanseri) , ben kanseri, erbezi tümörü, çocukluk kanserleri meydana gelmektedir. Buna ek olarak mikrodalgaların kan içerisindeki anti-oksidanları azalttığı da gözlenmiştir. Bu da serbest   radikallerin miktarını arttırıp genel kanser riskini arttırırken yaşlanmayı da hızlandırmaktadır.

               Mikrodalgaların göz, kulak, cinsel yaşam, bağışıklık sistemi, kan…... gibi bir çok zararları olduğu yapılan deneylerden anlaşılmıştır. Baz istasyonlarına yakın mesafelerde bulunanların bu tür zararlardan etkilenmesi ihtimal dahilindedir. Bilindiği gibi, çevre etkenlerine bağlı kanserler hemen değil, yıllar sonra başlar. Örneğin, sigara ve alkol,  yıllar sonra kanser yapmaktadır. Asbestin akciğer, akciğer zarı ve periton kanseri yaptığı çok geç  anlaşıldı. Japonya’ya atom bombası atılışından 7-10 yıl sonra kanserler artmaya başlamıştır.

 

               2-Baz İstasyonlarının hayatımıza girmesiyle birlikte, toplumda bir tedirginlik olmuştur. Bu konu ile ilgili yeterli bilgi olmaması, kanıtlanmış deneylerin yetkililerce açıklanmaması ve buna benzer nedenlerle, zaman zaman baz istasyonlarının kurulmasına karşı değişik yerlerde  davalar açılmıştır. Örneğin, Ankara’da bir vatandaşın Ankara 24 ncu Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açarak baz istasyonunun kurulmasının iptalini istemiş, ancak mahkemenin vatandaşın talebini red etmesi üzerine, davacının kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4.Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozarak vatandaşı haklı bulmuştur. Danıştay’ın bozma nedeni ise, yönetmeliğe uygun olarak kurulup işletilse dahi baz istasyonlarının uzun zaman diliminde insan sağlığında zarara neden olacağı belirtilmektedir. Zonguldak 2 Asliye Hukuk Mahkemesinde  22 Kasım 2006 yılında açılan dava Ekim 2008 yılında sonuçlanarak vatandaşın talebi uygun görülerek baz istasyonunun kurulması engellenmiştir.bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

               3-Bütün bunlara rağmen baz istasyonlarının kurulmasına hangi kurum izin vermektedir. Bunun sorumlusu kimdir. Türkiye’de baz istasyonlarının kuruluşuna izin verme yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna aittir. Adı geçen Kurum, belirlenen kriterlere uyan firmalara kuruluş izni vermektedir. Ayrıca, baz istasyonu kurulacak  yerlerin belirlenmesinde çevre kriterlerinin de  sağlanması bakımından, Adı geçen Kurumca, İl Mahalli Çevre kurullarının da yer seçimine  ilişkin görüşü alınmaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna veya buna bağlı olan Bölge Müdürlüklerine şikayet edilmesi halinde gerekli ölçümler yapılmaktadır. Sağlıkla ilgili daha detaylı bilgiler, Sağlık Bakanlığı, TUBİTAK veya üniversitelerin araştırma bölümlerinden  temin edilebilir.  Ayrıca önemli bir not ; Ulaştırma Bakanlığı mesken mahallere ve özellikle de okul, hastane gibi kurumlara baz istasyonu kurulmasına izin vermemektedir.

                Saygı değer Tüketiciler, açık söylemek gerekirse, Baz İstasyonları hakkında Ülkemizde ciddi bir bilgi kirliliği bulunmaktadır. Birilerine bakıyorsunuz sağlığa hiçbir zararı yoktur derken, diğer birileri de sağlığa ciddi zararları olduğunu iddia etmektedir. ŞU BİR GERÇEK Kİ, ORTADA BİR TEHLİKE VAR ama umarız 10 yıl sonra korktuğumuz başımıza gelmez. Bu nedenle şimdiden önlem alınmasında yarar olduğunu düşünüyorum. Çünkü insan sağlığı çok önemlidir. Baz istasyonunun kaldırıp başka bir yere kurma imkanı vardır ama bir çok insanın gelecekte bir tehlike ile karşı karşıya bırakarak seyirci kalama hakkımız olmadığını düşünüyorum.

               Sağlıklı bir gelecek dileğiyle hoşça kalın.

Musa ÖZTÜRK

Mardin Tüketiciyi Koruma ve Bilgilendirme Dernek Başkanı

musaozturk47@hotmail.com