Bu iftarlar da bize ters!

KÖŞE YAZISI

İftar bize ters!

Çağrıldığı bir iftar davetine, bir şehrin belediye başkanı bu yanıtı verdi.

Tam olarak söylediği şu:

“İftar yemeği bize ters düşer! Bizim için oruç yani Muharrem, matem anlamına gelir. Yas orucu olduğu için en mütevazı şekilde yapılır. Beni zorlar. İftara gelmem. Gelmeyeyim”.

Biliyorsunuz olay Tunceli’de yaşandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Tunceli ziyareti sırasında belediyeye de uğruyor.

Şehrin belediye başkanı olan hanımefendiyi iftara davet ettiği zaman bu karşılığı alıyor.

Eğer sayın belediye başkanı; “iftar kavramı mütevazi olmayı gerektirir ama bu iftar davetlerinin asıl anlamından uzaklaştığını, riya ve gösteriş aracı haline geldiğini düşündüğüm için iftar davetlerine katılmıyorum” demiş olsaydı kendisine hak verecektim.

Ama katılmama gerekçesi olarak inancını gösteriyor.

Oysa bu ülkede verilen iftar davetlerine gayrı Müslim din adamları, hem de inançları çok farklı olmasına rağmen katılmakta bir sakınca görmezken, İslam dinine mensup olan bu hanımefendi, inancını bahane edip katılmamakta bir beis görmüyor.

Halkın değerlerine ve inançlarına uzak olmanın getirdiği bir yaklaşım bu.

Gelelim iftar davetlerinin bir başka ve bizim de karşı çıktığımız, eleştirdiğimiz boyutuna.

Malum Ramazan ayı sosyal dayanışmanın önemine vurgu yapılan bir ay.

Muhtaçların, fakirlerin en çok hatırlandığı bu ayda, her zamankinden daha fazla gösteriş, kibir ve şatafattan kaçınılması gerekiyor.

Özellikle de dünyanın bir bölgesinde açlıktan dolayı kitlesel ölümler yaşanıyorsa bu noktalara karşı daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerekiyor.

Beş yıldızlı otellerde kişi başı yüzlerce lira ödenerek yenilen iftar yemekleri hem orucun mantığına aykırıdır hem de oruçla varılmak istenen hedefe.

Yine varlıklı insanlar tarafından eş dost için verilen iftar davetleri adeta bir gösteriş aracına dönüşmüştür.

Bu sofralarda fakir, muhtaç bir insana rastlamak neredeyse mümkün değildir.

Bir diğer istismar alanı da bazı kurum ve kuruluşların iftar çadırlarıdır.

Amacı itibariyle oldukça masum bir faaliyet olan bu konunun nasıl amacından çıktığını geçen gün izlediğim bir haberden örnek vererek anlatayım.

Kanallardan birisinde akşam haberlerinde çadırda iftar yapanlarla konuşan muhabir “neden çadırda iftar açıyorsunuz” sorusuna farklı cevaplar alıyor.

Bu cevapların çoğu “meraktan”, “arkadaşlarla birlikte iftar açmak için”, “değişiklik olsun diye” şeklinde sıralanıp gidiyor.

Ancak en ibretlik cevabı bir bayandan alıyoruz:

“Bulaşık derdi yok; yemek yedikten sonra dolaşıp eve gidip yatıyoruz”.

Kim bilir bu cevapları veren insanlar yüzünden kaç muhtaç insan o çadırda yemek yeme imkânından mahrum kaldı diye de düşünmeden edemiyorum.

Bu tür çalışmaların istenen sonuca ulaşması için mutlaka bir planlama yapılması gerekir.

Çadıra girenlere kimlik veya gelir belgesi sorulamayacağına göre farklı bir çözüm aranmalı ve gerçekten de muhtaç olanlar tespit edilerek her gün çadırda verilen yemeğin önemli bir bölümü gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmalıdır.

Böylece bu istismarlar da azaltılmış olur.

Bu noktada lafım çadırlardan faydalanan fakir fukaraya değil kesinlikle.

Sırf “bulaşık yıkamamak” için evinde iftarını açmayıp iftar çadırlarında yer işgal eden o insanlara.

Afrika ölüyor!

Her yazımın sonunda bu bölümü okuyacaksınız bir süre daha.

Afrika’ya yeterli yardımlar gidene kadar.

Son 3 ayda 5 yaşın altında 30 bine yakın çocuk öldü Somali’de.

Açlıktan.

Gerekli tedbirler alınmazsa kısa bir süre için de daha fazlası ölecek.

Televizyonlarda yayınlanan görüntülere bakmak bile iç parçalayıcı.

Lüks ve şatafat dolu bir iftara harcanacak para ile orada birçok ailenin birkaç günlük iaşesi karşılanabiliyor.

Avrupa’da futbol takımları satın alıp her sene yüz milyonlarca Euro harcayan Körfez ülkelerindeki milyarderlerden ise tık yok hala.

Yaptıkları israfın bir gün hesabının sorulmayacağını mı sanıyorlar acaba?

Yardım linklerini tekrar iletiyorum:

Diyanet: AFRIKA yazıp 5601'e,
İHH: AFRIKA yazıp 3072'ye,
Kimse Yok mu: ACLIK yazıp 5777' ye ve
Sabah gazetesi için de SABAH yazıp 2868’e göndereceğiniz her SMS, 5 TL olarak ücretlendirilecek ve bir ailenin bir günlük yemeğini karşılamış olacaksınız.